Giriş
(4)

İstanbul da dışarıda nerede çalışılır

trgydl
Ev dışında? Avrupa yakası Tüm mekanlar kapalı :(
Ev dışında? Avrupa yakası
Tüm mekanlar kapalı :(
0
trgydl
(10.02.21)
bazı belediyelerin ortak çalışma alanları var. mesele moda'da kadıköy belediyesi'nin ismini cismini unuttuğum bir binası vardı. gidip oturup çalışabiliyorsun.

bir de sürekli olarak karşınıza çıkacak bir durum ise, sanal ofis ya da ortak ofis gibi isimlerle karşınıza çıkabilecek yerler var. belli bir üyelik ücreti ile her gittiğinde sana çalışabileceğin bir masa, internet, yazıcı vs gibi veriyorlar.
0
co2s2
(10.02.21)
@co2s2
moda'dakinin adı idea, ve pandemi döneminde kapalılar.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(10.02.21)
kütüphaneler belli saat aralıklarında açık sanırım. sessiz sakin çalışacaksanız olabilir.
0
cowboy
(10.02.21)
Geçen özel hastanede çalışan arkadaşımla konuştum,
Çoğu özel hastanenin kantinleri(kafetaryası) açık, çalışan personel ve çevrede oturan insanların hastane kantininde takıldığını söyledi
0
birbilsem
(11.02.21)
(13)

Trafikte öfke kontrolü nasıl sağlanır?

goklerdengelenkarar
Çoluk çocuk sahibi, eğitimli adamım. Allahın bile yüzüne bakmadığı bitik bir tip yüzünden heba olacağım bir gün. Çünkü bende de suç var. Hiç kendimi geri çekmiyorum. Hiç görmezden gelemiyorum. Trafikte sürekli kavga ve gerginlik halindeyim (gerçekten hakedenlerle). Öfkemi asla kontrol edemiyorum. Bi
Çoluk çocuk sahibi, eğitimli adamım. Allahın bile yüzüne bakmadığı bitik bir tip yüzünden heba olacağım bir gün. Çünkü bende de suç var. Hiç kendimi geri çekmiyorum. Hiç görmezden gelemiyorum.

Trafikte sürekli kavga ve gerginlik halindeyim (gerçekten hakedenlerle). Öfkemi asla kontrol edemiyorum. Bir gün biri beni hiç uğruna yok etmeden ben bu öfke ile nasıl başa çıkarım?


Bu arada, bu öfke hata yapan, yanlışlıkla önüme kıran, insani durumlarla alakalı değil. Makas atan, kuyrukta önüme atlayan, arka sis farı yakan, beyaz xenonlarla gözüme tecavüz eden, herhangi bir şeyden dolayı arabadan bıçak, sopa, jop vb. ile inen tiplerle alakalı.
0
goklerdengelenkarar
(10.02.21)
Ben böyle 10 kişiden grup dayak yedim. (abartmıyorum cidden) Hakeden çok adam dövdüm. Allahtan bıçaklanmadım vurulmadım. Dediğin tarzda şeyler yaşamamak için arabada öfke gelmeye başladığı zaman kendi kendime sesli telkine başlıyorum. Twelfth dur sakin ol falan diye. Kendi kendime konusuyorum yani.
0
twelfth
(10.02.21)
Arada ben de sinirleniyorum. Sonra kendi kendime diyorum ki "sen ileri sürüş teknikleri uzmanı Demir Bükey misin?"

Değilim.

Dediğin gibi kasıtlı trafik zorbalığı yapanlara karşı pasif savunmaya geçiyorum. Kuyrukta önüme geçmeye mi çalışıyor? Milim boşluk bırakmayıp yer vermiyorum. Kafamı çevirip bakmıyorum bile. Soldan 200'le gelip önümde trafik olmasına rağmen selektör atan öküzlere de frene basarak cevap veriyorum. Beni sağ şeritten geçip önüme girmeye çalışan çakallara da gaza basarak cevap veriyorum. Sonuçta sağ şeritteki kamyonun arkasına takılıp 4-5 araç geriye düşüyor :) Bu ona yeter.

Çok sinirlenirsem de küfür ederim ama adamın göreceği şekilde değil. Durduk yere ölmenin hiç anlamı yok.
0
himmet dayi
(10.02.21)
Çocuğunun resmini görebileceğin bir yere koy ve her sinirlendiğinde düşün bu manyaklarla kavga edip başıma bir şey gelmesi mi yoksa çocuğumla daha uzun seneler vakit geçirmek mi. O çomar tayfa için değmez, arabaya binerken sinirlerini dışarda bırak.
0
sta
(10.02.21)
hayatına alacağın insanları sen belirlersin. eğer öfkeni kontrol edemezsen, normalde asla muhatap olmayacağın, aynı şehirde olmaktan bile midenin bulunacağı bir kişiyi hayatına almış oluyorsun. bile bile kendini bataklığa surukluyorsun.

ben de çok sinirliydim eskiden. sonra dedim ki, trafik senin bu kişiyle olan münasebetinle ve kavganla mı düzelecek? yarım saat sonra her şeyi unutacaksın, geç git.
0
tabudeviren
(10.02.21)
trafikte çok fazla zaman geçiriyor olmalısın.

arabam yok, nadiren araba kullanıyorum. muhtemelen bu yüzden olsa gerek, hiç sinirlenmem hata yapanlara, hatta muhtemelen genellikle hata yapan taraf ben oluyormudur kullanmak durumunda kaldığım zaman.

ama arabasına bindiğim bazı arkadaşlarımda bu sinir var. hele birisi çok gergin. günde 3 saat istanbul trafiğinde araba kullanıyor. normalde hiç böyle biri değil, çok sakindir. ama trafikte 2 dakika içinde canavar çıkıyor içinden. ve ben arabada onun yanında oturan birisi olarak çok ama çok geriliyorum. yapma desem bana da bağırıyor. bağırdı diye bozulup küssem yeri yani ama sadece trafikte bu hareketlerini gördüğümden bir şey demiyorum. susup oturuyorum ama arabadan inip gitmek istiyorum aslında o anlarda. bence insan sevdiği insanlara bu gerginliği yaşatmamalı, hiç hoş değil.

çevrendeki insanların senin böyle anlarına şahit olduklarında senin hakkında kötü düşünmelerini ve seni bu karakterde biri olarak görmelerini ister misin? mesela benim arkadaşım değil de babam böyle bir insan olsaydı trafikte, ondan çok korkardım. umarım en azından çocuklarının yanında yapmıyorsundur.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(10.02.21)
valla kardeşim al benden de o kadar. inanılmaz sakinim normalde ama trafikte çileden çıkıyorum. kavgaya girecek kadar olmasa da bana zarar veriyor. bunu kendi sürüş şeklimi değiştirerek çare buldum. bu bahsettiğin tarzda tipler hep en sol şeritten gazlıyorlar. ben de en sola geçmiyorum, 2. ve 3. şeritten devam ediyorum yoluma. bu ayılar o şeritleree girmediği için sıkıntı olmuyor, sinirlenmiyorum artık. sürekli soldan gidersen kesinlikle bir gün birisini döversin. sen de agresif kullanırsan agresif insanlarla karşılaşıyorsun.ç
0
roket adam
(10.02.21)
Geçen sene bir kitap okumuştum. Adı neydi tam hatırlamıyorum kafaya takmama mı ne o kitapta şöyle yazıyordu aşağı yukarı.
" Eğer sen trafikte birisiyle kavga ediyorsan, hiç tanımadığın bir insanın yükünü üzerine alıyorsun. Kavga etmezsen trafikte ki o maganda başka birisiyle kavga edecektir zaten. Kavga edip neden başka birisinin problemini taşıyasın?"

bu açıdan bakınca mantıklı ama öfke kontrolü zor biraz küfür ya da fiziksel temas karşıdan gelirse ne yaparım bende bilmiyorum.
0
komando kani var bende
(10.02.21)
öfke sebebini anlamak için bilgilendirici bir video: www.youtube.com
0
mirty
(10.02.21)
Haklısın sinirlenmekte. Özellikle İstanbul'da trafiğe çıkmak bi nevi sabır sınavı. Bundan 10 sene önce ben de aşırı fevri davranıyordum bu tür durumalarda ama artık alıştım sanırım. Mümkün olduğunca dalaşmıyorum kimseyle. Hele ki şu sıralar hiç tavsiye etmem, millet saatli bomba gibi patlayacak yer arıyor. Baktın ki sinirleneceksin kendine 10 saniye ver 10'dan geri say ve tepkini sonrasında ver.
0
msb
(10.02.21)
birebir aynı durumdayız, o çakma xenon farı takan önümde ölse bir bardak su vermem, arka sis açanın önüne geçip arka sisi açıp kapatıyorum sürekli anlasın diye ya da arkadan uzunları yakıyorum. makas atan desen geçen gün kilit trafikte biri attı son anda farkedip frene bastım onu yapmasam bana vurucaktı ve arabası bitiikti, ben ise gözüm gibi bakıyorum, yanına gidip camı açtım bişeyler söylüyorum piç açmado. sıkıştıran taksiciye de gider yaptığjm oluyor. hiç ama hiç sakin kalamıyorum. genelde ilk atarı yapmamaya çalışıyorum ama biri bişey dediği zaman kesinlikle geri adım atamıyorum.
0
garavel
(10.02.21)
oradaki kufurlesme ve sozlu atismayi kazanilip kaybedilecek bir mucadele olarak gormemeyi ogrenin.Sinirlendiginiz zaman her durumda psikolojik olarak zararli cikacaginizi kendi kendinize telkin edin.
0
turkuaz
(10.02.21)
Soruyu ve içeriği ben yazdım sandım.
Pandemi sebebiyle evden çalışıyoruz da uzun süredir trafik belasının içinde bulunmuyorum.

hayat böyle çok güzelmiş.

Ben de yapılan haksızlıklardan dolayı çok gerilip kendimce adaleti sağlamaya çalışıyorum ama bu sebeple eşimle de baya bir tartışıyoruz.

bunun nasıl önüne geçebilirim diye düşündüğümde direksiyona kızımın resmini koymaktan başka bir şey gelmedi aklıma. Gerçi uygulamasını yapmadım pandemiden dolayı ama bunu ciddi ciddi düşünüyorum.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(10.02.21)
Bu konuyla alakalı çöp kamyonu hikayesi var. Belki biliyorsunuzdur ama güzel hikaye bırakayım aşağıya.

Bir gün bir taksiye atladım ve havaalanından hareket ettik. Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önümüze çıktı. Taksi şoförü sert bir şekilde frene bastı, kaydı ve diğer arabaya çarpmaktan milim farkıyla kurtuldu. Diğer arabanın sürücüsü camdan başını çıkartıp bağırmaya ve küfretmeye başladı.
Taksi şoförü ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı. Ve gerçekten çok arkadaşçaydı. Sordum: “Neden bunu yaptığınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastaneye gönderecekti.”
Taksi şoförü bana, şimdi “Çöp Kamyonu Kanunu” dediğim şeyi öğretti. Şoför pek çok insanin çöp kamyonu gibi olduğunu açıkladı. Her tarafta çöp dolu olarak dolaşıyorlar; kızgınlık, öfke ve hayal kırıklığı dolular. Çöpleri biriktikçe onu bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar ve bazen sizin üzerinize bırakabilirler. Kişisel almayın. Sadece gülümseyin, onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp işyerinize, evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın. İşin ana fikri şu ki, başarılı insanlar çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve ellerine geçirmesine izin vermezler.
Hayat sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa, dolayısıyla ‘ size iyi davranan insanları sevin, iyi davranmayanlar için dua edin.’
0
Ven
(14.02.21)
(9)

Sevgiliyle ara vermek/ayrılmak

zero times infinity
2 buçuk yıllık bir ilişkim var(dı). Karşı taraf tam da net bir neden ortaya koymadan, sana olan sevgim azaldı, biraz arkadaş kalmayı deneyelim mi diyerek önce ara vermek sonra da bitirmek istedi. Yalnız kalıp düşünmek istediğini söylüyor genel olarak. Benim ona ne anlam ifade ettiğimi kafasında netl
2 buçuk yıllık bir ilişkim var(dı). Karşı taraf tam da net bir neden ortaya koymadan, sana olan sevgim azaldı, biraz arkadaş kalmayı deneyelim mi diyerek önce ara vermek sonra da bitirmek istedi. Yalnız kalıp düşünmek istediğini söylüyor genel olarak. Benim ona ne anlam ifade ettiğimi kafasında netleştirmek istiyor sanırım. Gerçekten aşık mı yoksa alışkanlığa dönüşmüş, tutkusunu yitirmiş bir sevgi mi hissediyor bundan emin olamıyor anladığım kadarıyla. Başka biri olmadığına emin gibiyim.

İlişkimiz biraz durağanlaşmıştı. Bir süredir ayrı şehirlerdeyiz ve pandemiden dolayı da zaten beraber çok eğlenemiyoruz. En son konuşmamızda sorunun bu olabileceğini, benim çok planlı bir insan olduğumu, spontane hiçbir şey yapmadığımı söyledi. Ben de çözülebilecek bir şey varsa her şeyi denemeye hazır olduğumu söyledim. O da düşüneceğini, deneyebileceğimizi söyledi. Ama yine de daha çok farklı arkadaşların olduğu ortamlarda bir araya gelmek istiyor, baş başa kalmaktan ziyade.

Soruma gelecek olursak, bu ilişki bitmiş okeye dönüyor da ben kendimi mi kandırıyorum yoksa hala umut ışığı var mı? Ona istediği mesafeyi vermek istiyorum, bir yandan da yokluğuma alışmasın istiyorum kaybetmekten çok korktuğum için. Ne yapmalıyım sevgili duyuru sakinleri? İlişki onun gözünde bitti ama ben üzüleceğim için bitiremiyor sanırım. Buna benzer söylemişti yarım yamalak.

Bir de hem sevgililer günü yaklaşıyor hem de doğum günü. Ufak da olsa sürprizler yapmalı mıyım yoksa bu benden daha da mı soğutur? Özellikle sevgililer günü için. Maddi olarak çok abartılı şeyler yapmak istemiyorum zira kendini borçlu hissetmek istemiyor. Aradaki alacak verecek mevzularını bile kapatmak istedi.
0
zero times infinity
(09.02.21)
ara verildikten sonra devam eden ilişki hiç görmedim ben. daha fazla masrafa girmeyin bence...
0
rahip janick
(09.02.21)
Bu noktadan dönüş olan oldu mu acaba?
0
kisa
(09.02.21)
Bitmiş hocam. Yokluğuma alıştırmak istemiyorum diyorsunuz da eğer bir ihtimal seviyorsa özlemeden başka türlü de kolay kolay anlayamaz. Ben yerinizde olsam ufaktan yol verirdim.
0
physcos physcos
(09.02.21)
ben olsam tereddut eden insanla daha da beraber olmam, olmadım. direk ayrilalim derdim senin yerinde olsam. sana asik degilse oyalanmana gerek yok.
0
lata
(09.02.21)
bitmiş o iş.
0
orpheus
(09.02.21)
benzer sebeplerle ilişkisine ara vermek isteyen benim yaşadığım son durumum ektedir :p

eksiduyu.ru

kadın tarafıyım. ara vermek istedim. duyuruda yazdığın özellikle ilk paragraftaki her şeyi hissettim ben de. çok monotonlaştık dedim. bana 5 yıllık ilişkide böyle şeyler normal dedi. sen sakın böyle şeyler söyleme, çok sinir bozucu :) biz beraber yaşıyorduk. uzak kalmak istedim bir süre. o da kurtarmak istiyordu ilişkiyi çok seviyordu ve uzak kalırsak ondan daha da soğuyacağımdan korktu. yanımda kalmaya devam etti. ama 1 ay kadar sonra düzelmeyeceğine karar verip beni terk etti.

oysa gerçekten biraz uzaklaşmaya ve nefes almaya ihtiyacım vardı. bana o alanı sağlasa çok şey değişirdi gibi geliyor.

değerlendirmeni sen yap. yani belki de hala yapabileceğin bir şeyler vardır. terk etmek değil :) full aramamak sormamak da değil. ama sık sık konuşuyorsanız bunu kesebilirsin. çok planlı olduğunu söylemiş, evet sinir bir durum. hiç ummadığı bir anda “hadi atlayıp yanına geleyim takılırız, ertesi gün işim var zaten dönmem lazım” diyebilirsin. hem bir gün görüşeceğiniz için fazla bunalmaz, hem de onun için bir gün de olsa geliyor olman böyle plansız programsız, çok değerli olur. alınacak herhangi bir hediyenin bir değeri olur mu bilmiyorum. bence olmaz. ama beraber gidilecek bir tatilin ya da senin oraya gitmenin iyi olabileceğini düşündüm. biz ayrılmadan önce benim aklımda hep bir süre ara verip görüşmeyip ardından hep yaptığımız tatllerden birine gitmek vardı. terk edilince kaldı tabi. pandemi diye tatil olmaz deme, gene gidilir bir yerlere illa ki.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(09.02.21)
ara verilir. birkaç tur başkaları denenir. sonra eldekinin daha değerli olduğu anlaşılır ve geri dönülür, ya da kurtulduk oh be denilip geri dönülmez. olur öyle şeyler yani. genelde ara vermek isteyen taraf daha az seven taraftır. karşı taraf harap olur falan.
0
roket adam
(09.02.21)
"biri benimle yatmak istiyor bi müsaade edersen olayı aldatma konseptinden çıkaralım" manası da çıkabilir. ahaha. başıma geldi oradan biliyorum.

sal gitsin. duyuruyu tam olarak okumadım kusura bakma.
0
bohr atom modeli
(10.02.21)
hediye almak da dahil olmak üzere bir daha onun için tek 1 adım bile atma.

araymış, molaymış bunlar tamamen ayrılığı karşı tarafa kolay kabul ettirmek için uydurulmuş şeyler gibi geliyor bana.

ayrılalım demeye, ayrılık konuşması yapmaya üşenen veya cesaret edemeyen insanların işi bu ara vermek söylemi.

ilişkiniz bitmiş yani.

karşındaki insan için sen bir seçeneksin artık. ara vermişsiniz. başkaları da olabilir diyor yani.

asla ama asla böyle bir durumu kabul etme!

seni seçenek olarak gören birinin hayatında durman, hediye almayı düşünmen bile hata olur.

bu arada senin böyle düşünmen kesinlikle kötü değil, aksine ilişkinin naif ve daha çok seven tarafı olarak görünüyorsun. bence ayrılmanız senin için bir kazanç olmuş.

çok kıymetli bir tecrübe edinmişsin gibi kabul et bu içinde bulunduğun durumu da.
0
sarabun
(22.03.21)
(16)

the last of us 1-2 (oyun)

ardt
soru 1: 1'i oynamadan 2'yi oynayayım mı?soru 2: 1. oyun 2013 yılında yapılmış, grafikler ve oynanış kötü mü gelir acaba?
soru 1: 1'i oynamadan 2'yi oynayayım mı?
soru 2: 1. oyun 2013 yılında yapılmış, grafikler ve oynanış kötü mü gelir acaba?
0
ardt
(08.02.21)
Playstation'da 1'in Remastered versiyonu var. Yani grafikleri iyileştirildi.

2'yi oynamadım ama 1'i oynamamak büyük kayıp.
0
himmet dayi
(08.02.21)
1'den başla. Grafikler güzel hikaye efsane. Keşke unutup tekrar oynasam
0
Take it away honey
(08.02.21)
cevap 1: hayır
cevap 2: remastered versiyonu var.

muhteşem bir hikayesi var.
0
uuth
(08.02.21)
1- Kesinlikle hayır. Çünkü 2. oyunda olanlar seni tam olarak etkilemez. Oyun genel olarak hikaye tarafından etkileme üzerine kurulu.

2- Ps4 için olan yenilenmiş versiyonu var.
0
eazy
(08.02.21)
bilgisayarda oynayacağım ama sıkıntı olmaz sanırım?

hikayeli oyunları çok severim ya çok iyi oldu hikayesinin güzel olması.

edit: yaa sadece ps için var diyor? :((
0
🌸ardt
(08.02.21)
bilgisayarda oynayamazsınuz çünkü ps exclusive oyunu.

sorulara cevap 1 hayır
2 grafikleri iyi 1’in
0
garavel
(08.02.21)
Evet Playstation Exclusive bi oyun maalesef.
0
himmet dayi
(08.02.21)
:(

Hikayeli bilgisayar oyunu onerisi olan?
0
🌸ardt
(08.02.21)
oynamadıysan Mafia (Definitive Edition)
0
himmet dayi
(08.02.21)
Oynamadim, bir bakayim.
0
🌸ardt
(09.02.21)
Mass effect serisi(Remaster'i geliyor. Grafik sıkıntı değil dersen direk başla) aşırı güzel.

Assassian's Creed de güzel. Fakat ayrı olarak Black Flag oyununu öneririm.
0
inte17
(09.02.21)
Deus ex: human revolution'i oynamistim yillar once. Cok hosuma gitmisti. 5 sene once devam oyunu niteliginde deus ex: mankind divided cikmis. Onu oynamayi dusunuyorum. Oynayan var mi acaba?
0
🌸ardt
(09.02.21)
seyler.eksisozluk.com

güzel liste.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(09.02.21)
Hikayesi güzel oyun deyince, The Last of Us oynayamayacaksanız, ilk aklıma gelen Bioshock olur. Bioshock Collection zaman zaman ciddi indirime giriyor, takip ederseniz uygun fiyata bulabilirsiniz.
0
ultranil07
(09.02.21)
ilkinden başla derim. 2.nin konusunu daha iyi anlarsın
0
KidLazer
(09.02.21)
hikayesi güzel pc oyunu deyince aklıma portal ve portal 2 den başka bir şey gelmiyor.
0
uuth
(09.02.21)
(10)

Kedi psikolojisi akil danisma

meyve parcacikli kadin
Benim icin onemli bi karar hakkında kafa yürütürseniz mutlu olurum. Benim 7 aylık bir kedim var sokakta bulmuştuk cok küçükken, evde sürekli onunla ilgilenen 4 kisi var, en çok ben ilgileniyorum tabi bu yüzden de sıklıkla benim yanımda. Coook enerjik biri, buyuk bir evimiz var surekli koşuyor evde,
Benim icin onemli bi karar hakkında kafa yürütürseniz mutlu olurum. Benim 7 aylık bir kedim var sokakta bulmuştuk cok küçükken, evde sürekli onunla ilgilenen 4 kisi var, en çok ben ilgileniyorum tabi bu yüzden de sıklıkla benim yanımda. Coook enerjik biri, buyuk bir evimiz var surekli koşuyor evde, bazen saatlerce balkonda durup disariyi izliyor oynuyor. Ben bu ay tek başıma istanbula tasiniyorum max 50 metrekare %99 balkonsuz bir ev olacak ve günün çoğunda evde olmayacağım. Kedimi cok seviyorum, uyurken bile özlüyorum ama benimle gelirse mutlu olmayacağını düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
meyve parcacikli kadin
(08.02.21)
Evdeki diğer bireyler öf pöf yapmadan ilgileniyor ve seviyorlarsa, götürme derim. Kurulu düzeni varken ve sevgi görüyorken (varsayıyorum) sensiz de yaşayabilir. Hayvanlar çabuk uyum sağlıyorlar birinin yokluğuna. Sevilip bakılsınlar yeter.
0
jalapeno
(08.02.21)
Ben de bu yüzden kedimi yanımda getirmemiştim orada daha fazla alanı vardı ve yerine bağlı oluyor kediler diye. Ben de götürme derim.
0
turkce konusan uzayli
(08.02.21)
Hem kedi hem köpek bakmış biri olarak kediden ayrıldığında üzülen sen oluyorsun, kedi çabuk unutup ortama uyum sağlıyor ama köpek gerçekten son nefesine kadar seni bekliyor :) Ve tabii kediler için dışarı çıkamıyorsa geniş evde yaşamak çok daha sağlıklı çünkü gerçekten çok hareketli hayvanlar ve onların özgürlüğünü kısıtlamak hoş değil, zaten evde tutarak özgürlüklerinin büyük bi kısmını ellerinden alıyoruz. Bi de mekan değiştirince depresyona girebiliyorlar :)) Onun için bence de evde ilgi görüyorsa şu an yaşadığı yerde kalsın, daha iyi onun için.
0
superfluid
(08.02.21)
burada yazılanların aksine, kedilerin eve bağlı olması fikrine tamamen katılmıyorum.
evet içgüdüsel olarak ve yapıları gereği tabii ki büyük oranda öyle, ama bu aranızdaki bağa göre de değişiyor.
"beni yanında ister" diye bir şey diyebiliyorsanız, yeni evinize götürün.

ama bunu diyemiyorsanız ve evde kalan diğer kişilerin çok iyi bakmaya devam edeceklerine dair güveniniz tamsa, götürmeyin.
zaten siz gittikten sonra bir şekilde huzursuz ya da mutsuz olursa ve alışamazsa, evdekiler de size haber verir diye düşünüyorum.
o zaman almayı düşünürsünüz belki.
0
blatta hiberna
(08.02.21)
Aslında bunun cevabını sen de biliyorsun :) Aklını çelmeyeceğiz, eğer evdeki diğer kişiler sen yokken de onunla ilgilenebilecekse kesinlikle götürme.
0
pandispanya
(08.02.21)
Valla bizim ev de çok büyük sayılmaz, 80 m2 falan sanırım ve balkonsuz dediğin gibi ama kedimiz gayet mutlu. eğer orada bakabileceklerse bırakabilirsin tabii, ama aklında soru işareti varsa kedini de yanına al derim.
0
roket adam
(08.02.21)
O koşma enerjik olma mevzusu 1 bilemediniz 1,5 yaşında normale bağlayacak. Salgın sonrasında çok gezen evde durmayan biriyseniz almayın ama kedi sorumluluğu alıp yalnız bırakmayacaksanız alabilirsiniz de bence. Ben de yakın zamanda daha ufak koridorsuz bi eve taşındım yine koşacak yer buluyo hatun yani sıkıntı olmadı pek :)
0
hedep
(08.02.21)
Diğerleri ilgileniyorsa bırakmak daha mantıklı.
0
elorelia
(09.02.21)
Ben başka bir açıdan yaklaşacağım. Eğer İstanbul'da tek kalacaksan, ailenin yanına tatile gitmek istediğinde, arkadaşlarınla tatile gitmek istediğinde vs. kediyi evde yalnız bırakacaksın ve ona bakacak birini organize etmen gerekli.Veya işe başladığında kedi evde tüm gün yalnız kalacak,seni akşamdan akşama görecek. bazı akşamlar arkadaşında kalmak isteyeceksin, evde kedi yalnız kalacak. kalabalık bir evden yalnız küçük bir yere geçmek kedinin depresyona girmesini kolaylaştırır. O yüzden onun iyiliği için bırak derim. Tabii tüm bunlar evdeki diğer kişilerin kediye iyi baktıkları senaryo için geçerli. Eğer sen gittikten sonra senin kadar iyi bakılmayacak ise o halde mutlaka götür.
0
wendyangelamoiradarling
(09.02.21)
geçen akşam bir rüya gördüm, anlatmak istedim.

iki kedim var. rüyamda; sebebi her neyse kedilerimin burada kalırlarsa mutsuz olacaklarına eminim. daha mutlu olabilmeleri için onları taşıma kutularıyla bir gemiye (!) koyup amerikaya göndermeye karar veriyorum :D gemiye veriyorum bunları, sonra gemi tam kıyıdan biraz uzaklaşıyor, pişman oluyorum. kıyıdan deliler gibi bağırıyorum kedilerimi geri verin vazgeçtim diye. gemi de kocaman bir gemi, neyse bir çalışan duyuyor beni. dönemeyiz artık kalktık diyor. ama o kadar bağırıp ağlıyorum ki üzülüyor. tekrar kıyıya yanaşıyorlar koca gemiyle, bir ton iş. ama kedilerimin taşıma kutusunu geri alıyorum sonunda. ve bir yandan diyorum ki, acaba onlar için yanlış mı yaptım, sonuçta burada kalacaklarsa mutsuz olacaklar. ama evde yokluklarına da dayanamayacağımı da biliyorum. neyse iç sıkıntılarıyla uyandım. herhalde boğaziçi olaylarından biraz etkilenmiş olmalıyım, çocuklarımızın gelecekleri tehlikede yurtdışına göndermek gerek falan :D

yani sonuç olarak ben olsam bırakamazdım. yanımda götürürdüm. baktım ki kedi bir süre sonra bile hala mutlu değil, o zaman geri götürmeyi düşünebilirdim. bensiz kalınca da üzülecek sonuçta, küçük eve taşınınca da belki üzülecek, belki de sorun etmeyecek. ama her iki duruma da belli bir süre sonra alışacaktır. tercih burada sana kalıyor bence. sen onsuz yapabilecek misin, onsuz ve tek başına yaşadığın bir evde ne kadar mutlu olacaksın?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(09.02.21)
(6)

filtre kahve sorusu

uuth
granül kahve yerine filtre kahve alışkanlığı kazanmak istiyorum ama şu an için çok sert geliyor. granül kahvede olduğu gibi filtre kahvede de kahve kreması kullanabiliyor muyuz? coffee mate gibi tozlardan değil de, sıvı kahve kremalarından bahsediyorum.
granül kahve yerine filtre kahve alışkanlığı kazanmak istiyorum ama şu an için çok sert geliyor. granül kahvede olduğu gibi filtre kahvede de kahve kreması kullanabiliyor muyuz? coffee mate gibi tozlardan değil de, sıvı kahve kremalarından bahsediyorum.
0
uuth
(08.02.21)
ben bir defa kullandım, fena değildi. sade kahve sevdiğim için gerek duymuyorum ama, denemek içindi.

özet: kullanılır, neden kullanılmasın.
0
yemyesilyurt
(08.02.21)
Süt kullansan daha sağlıklı değil mi?
0
nucleon
(08.02.21)
Doğru yola girmişsin. Önce az süt sonra sek’e doğru gider bu yol:)
0
ned flanders
(08.02.21)
krema olur +1 hem de çok lezzetli olur. ama ben tercih etmem çünkü kahve tadı gidiyor bence krema koyunca.

kahveni kendin yapıyorsan, ruanda mahembe bölgesinin kahvesini almanı öneririm. farklı markalarda bu bölgenin kahvesi var, internette bulursun. içtiğim en hafif kahve. hatta kahvesini az koyduğumu düşünüp daha çok koydum ama hala hafifti. bir yandan da güzel ama. acı acı değil, yumuşak bir içimi var. krema eklemeye gerek duymayabilirsin.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.02.21)
buzdolabınızda kaliteli ve tuzsuz cinsinden bir tereyağı varsa onu da kullanabilirsiniz.. canan karatay'ın önerisiyle denemeye başlamıştım.. yalan yok ilk duyduğumda bana da tuhaf gelmişti ama ara sıra kremalı kahve istediğimde bir tatlı kaşığı dolusu tereyağını kahveye koyup karıştırıyorum, enfes oluyor.. tavsiye ederim..
0
sahlanankoc
(09.02.21)
Yumuşak içimi kahveler var. Kimyasallardan ibaret krema yerine süt ile de olur. French press ile gayet güzel köpürüyor.
0
kumulatifvergimatrahi
(09.02.21)
(34)

damacana suya ne kadar ödüyorsunuz?

anarsika
istanbul biraz daha pahalıdır kesin de. ben izmir'de 10 ödüyordum, 11 yapmış. adamın tipi işid militanına benziyor. ucuz diye yine idare ediyordum, bugün görünce kesin değiştirmeye karar verdim artık.
istanbul biraz daha pahalıdır kesin de. ben izmir'de 10 ödüyordum, 11 yapmış. adamın tipi işid militanına benziyor. ucuz diye yine idare ediyordum, bugün görünce kesin değiştirmeye karar verdim artık.
0
anarsika
(04.02.21)
Antalya, madran su, 12 tl.
0
jalapeno
(04.02.21)
İzmir, madran, 9.50
0
Denton
(04.02.21)
Antalyada bir ilçede küçük bir mahallede(eskiden köy)
15 ₺ (maalesef pahalı) madran su
0
jamiro
(04.02.21)
sırmakeş 13
0
sutlu nescafe
(04.02.21)
damacana değilde 10 luk alıyordum yıldım arıtma aldım 10 luk 6.5 tl idi sanırım son fiyatını bilmiyorum
0
basond
(04.02.21)
İstanbul, saka su, 14.00
0
makarnavodka
(04.02.21)
nazlı su 10tl izmir son 10 yıldır aynı su
0
erty_ksk
(04.02.21)
uc harflilerden ve migros'dan 5 lt'lik sulardan aliyorum. su anki fiyati 2,95 tl. 4 tanesine (20 lt) 11,8 lira odemis oluyorum

her seferinde farkli marketten aldigim icin markayi da degistirmis oluyorum. hep ayni suyu icmek iyi degilmis diyorlar.
0
exlibris
(04.02.21)
Ist - 14
0
mor oje
(04.02.21)
İstanbul-Taşkesti-15
0
Jux
(04.02.21)
Ankara - Hamidiye 12,5
0
i think therefore i am
(04.02.21)
Hamidiye 12.5 ama Saka'ya geçeceğim sanırım. hamidiye PH değeri düşük.
0
mordorlu ziya
(04.02.21)
antalya, sırma, 11 tl
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(04.02.21)
bursa, saka su, 12,5
0
uuth
(04.02.21)
Buzdağı 13
0
skoylu
(04.02.21)
istanbul saka 15 oldu kısa süre önce
0
red g
(04.02.21)
İstanbul erikli 16,5
0
lapris
(04.02.21)
İstanbul hayat su 16 tl
0
suicides underground
(04.02.21)
istanbul - 15
0
roket adam
(04.02.21)
ankara javsu 13-TL
0
ankarakecisi
(04.02.21)
İzmir
Nestle su 12 tl, dünden itibaren 13,50 yapmışlar.
0
etna
(04.02.21)
İstanbul 14-15
0
esinikaybetmiscorap.
(04.02.21)
Bursa
15 lt cam damacana gümüş su 14 tl. Yanında 6 lı 0.5 lt pet de 2 tl kampanyada epeydir, ikişer ikişer alıyoruz ama hemencik bitiyor meret, sudan batacağız.
0
somethinginthewayshemoves
(05.02.21)
ankara damla su 13'dü 15 oldu

damacananın yanına 2 tane de 0.5'lik su veriyorlar.
0
trajikomix
(05.02.21)
Buzdağı 14
0
zoghurt
(05.02.21)
istanbul/korusu/15₺
0
neoluyokardesimnebutantantana
(05.02.21)
Didim, Saka Su 12
0
summatinyourteeth
(05.02.21)
Hamidiye 12,5
Arada 5 litrellik saka alıyorum.
Brita da alıp takviye yaptım. Suya para dayanmıyor
0
epitaf
(05.02.21)
Bodrum, normalde 13TL, adam bize indirimli veriyor 10TL. Niye bize öyle yapıyor bilmiyorum :D Sırma su gel al fiyatı da 7TL. Araç varsa belki gelip geçerken daha uyguna alabilirsiniz.
0
pandispanya
(05.02.21)
ist-javsu : 11,75
0
nuisance
(05.02.21)
istanbul, munzur su, 22 tl

en çok ben veriyormuşum aranızda :/
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.02.21)
Edirne -Ben gidip alırsam Dağdelen 6 Onlar getirirse 11
0
paramolacak
(05.02.21)
istanbul - munzur 25.5 [yemeksepeti'nden soyluyorum].
0
nefertarii
(05.02.21)
İstanbul - Buzdağı 14 tl
0
chicha_v2
(06.02.21)
(8)

artık boğma noktasına gelen motivasyon sıkıntısı

siyahliadam
merhaba. pandeminin başından beri evden çalışıyorum. tek yaşıyorum. ilk zamanlar aşırı yoğunluktan kaynaklı pek kafamı kaldıramadığımdan zaman tükenip geçti. ancak son 2 aydır inanılmaz bir motivasyon sıkıntısı yaşıyorum. gün içinde işimi yapıyorum ama normalde 2 saatte yapacağım işi 2 günde yapıyor
merhaba. pandeminin başından beri evden çalışıyorum. tek yaşıyorum. ilk zamanlar aşırı yoğunluktan kaynaklı pek kafamı kaldıramadığımdan zaman tükenip geçti. ancak son 2 aydır inanılmaz bir motivasyon sıkıntısı yaşıyorum. gün içinde işimi yapıyorum ama normalde 2 saatte yapacağım işi 2 günde yapıyorum. yoğunluk az olduğu için pek dert olmuyor ancak bu durumdan inanılmaz rahatsızım. huzursuzum.

işin az olmasını fırsat bilip kendimi geliştirmem gerek fakat açıp yeni bir şeyler okumak öğrenmek hiç içimden gelmiyor. girip youtube'da twitter'da bomboş takılıyorum. ortalamaya vursam günde en az 4-5 saatim böyle bomboş şeylerle geçiyor. akşam yemektir dizidir oyundur derken akşamı da yiyorum. haftasonu desen 10 dakika kendimi geliştirmek için bişi yapıyorsam karşılığında 3 saat boş atıyorum. ne oynadığım oyun ne izlediğim dizi hiçbirinden zerre keyif almıyorum. gerçekten artık çıldırma noktasına geldim hiçbir şey yapamamaktan. bu durum rahatsızlık vermese yine problem değil ama youtube'da 3-4 saati pişman ola ola izliyorum. resmen elim gitmiyor açıp bir şeyler öğrenmeye. bu nasıl saçmalık anlayamıyorum. arada arkadaşlarım gelip gidiyor ve diğerleriyle de internet aracılığıyla görüştüğümden dolayı yalnızlıktan kafayı yemiyorum.

bu durumu yaşayanlar illa ki vardır. peki bu durumdan çıkabilen yahut çıkma önerisi olan var mı? zaman su gibi akıp gidiyor ve bu verimli zamanlarımı youtube'da harcamaktan dolayı her akşam kafamı yastığa mutsuz şekilde koyuyorum. yoruldum bu durumdan.

teşekkürler.
0
siyahliadam
(02.02.21)
sebebi yalnızlık olabilir mi?
0
diffarentiationation
(02.02.21)
O mu tüm bu her şeye sebep oluyor? Yani en azından haftaiçi çalışabilirdim öyle olsaydı :/
0
🌸siyahliadam
(02.02.21)
birebir aynısını yaşıyorum ve yalnız değilim, bence sebebi o değil. ben çalışmıyorum ama bu sene mezun olacağım haliyle ödev proje vs sık oluyor. abartısız 10 aralıkta verilen deadline’ı 20 ocak 23.55 olan projeyi 20 ocak akşamı yüklüyorum hiç sektirmeden, ve bu özelliğimden nefret ediyorum. 1 ay kafamı kurcalıyor sürekli yapmalıyım diye kendimi telkinliyorum ama mutlaka son 1-2 gün yapıyorum. halbuki baştan yapsam kafam çok rahat olucak ama yok, mutlaka son ana bırakıyorum. onun haricinde ingilizcemi geliştireyim, bölümümle ilgili üç beş bişey izleyeyim, araştırayım öğreneyim diyorum ama yok katiyen yapamıyorum.

oyun oynuyorum, netflix, ekşide gündem takibi boş beleş şeyler okuma vs. ve bu hiçbir şey yapmama hissi o kadar batıyor ki sürekli geride kalıp benden bir bok olmayacak fikri ekleniyor onun üstüne. her gün geleceğimi düşünüp, geleceğime dair en ufak katkı verecek bişey yapamıyorum bu boş zamanlarda, ve eminim ki sonra çok pişman olucam.

ya mesela ben baya baya düzenli spor yapan adamdım, arabaya biner 15 dkda spora gider 2 saat ağırlık indir kaldır, eve gel güzel beslen üstüne duş al gibi bir döngüm vardı ve aksatmadan genelde yapıyordum bunu 2 yıldır. şimdi eve dumbell aldım odadan kalkıp içeri geçemiyorum spor yapmaya. Spor için haftada 4-5 kere salona gidip en az 3 saatimi gömerken totalde şimdi evde haftada 1 kere bile zor yapıyorum.

ben de çıldırmak üzereyim.
0
garavel
(02.02.21)
Aaa beni mi tarif ettiniz? O 2 saatlik is 2 gune uzayinca hissedilen sucluluk duygusu vs de cok etkiliyor :/

Ben terapiye baslicam, dayanmak zor geliyor artik. Bir de spor kampi gibi bir sey varmis (saglik/rehab olarak gectigi icin acik, ydisinda yasiyorum) ona gidecegim cunku evimden uzaklasmam lazim, salonun ortasinda monitorumu vs gormekten yildim artik
0
kuehles blondes
(02.02.21)
çok benzer durumlardayım. iş motivasyonum eskiye oranla çok düşük. ama bu yüzden suçluluk hissetmiyorum. bu aralar böyle, bunu kabul ettim.

suçluluk hissetmiyorum, çünkü bu dönemi kendime ayırdım. eskiden kendime pek bakmıyormuşum, onu fark ettim. hayatımı iş ve işten arta kalan zamanlarda sosyalleşmek dolduruyormuş, ama kendime bireysel zaman ayırmıyormuşum. şimdi ise kitap okuyorum. yazı yazıyorum. (yazmayı severim, az sonra bu yazı da destan olacak muhtemelen :)) iyi besleniyorum. kan tahlili yaptırdım, bazı değerlerim eksik çıktı onları toparlıyorum. bol bol dışarı çıkıyorum yürüyüş ve hava almak için. kendimi dinliyorum. birbirimize gelip gittiğimiz arkadaşlarım var. yıllarıdır yoga yapıyordum, ama olduğum yerde sayıyordum. orada kendimi çok geliştirdim. eskisi gibi motive iş yapamıyorum evet, oyun da oynuyorum evet, ama yukarıda saydıklarımı da yapıyorum bol bol. bütün bir cumartesiyi oyun oynayarak geçirdiğimde gelen o suçluluk hissi yerine yukarıda saydıklarımı da yaptığımda çok daha iyi hissettiriyor. hala iş motivasyonu sağlamıyorlar ama en azından kafamı yastığa mutsuz koymuyorum.

haftasonu yasaklarının bitmesi ve havaların düzelmesiyle birlikte gitmeyi planladığım kamplar ve aktiviteler var. az kaldı. onların hayalini kuruyorum.

mor bembom çok güzel yazmış. hayatlarımızın dengesi şaştıysa bu yüzden kendimizi suçlamamalıyız. örneğin sosyal medyada birçok insan yediğini içtiğini, gittiği yerleri, özene bezene yaptığı makyajıyla kıyafetleriyle selfielerini falan paylaşırdı. pandemi sonrasında bunları yapamaz oldular. başlarda gene evde kek yaptım börek yaptım yoga yaptım temalı fotoğraflar vardı. şimdi dikkat edersen onlar da yok. beğenme ve beğenilmeye çok alışmış olan büyük bir kesim bundan mahrum şu anda. ne kendimiz tatmin olabiliyoruz, ne de başkalarına gösterebileceğimiz ışıltılı bir yanı kaldı hayatlarımızın. ben şahsen çok sosyal medya kullanan biri değilim, daha çok izleyiciyim. belki 30 fotoğraf paylaşmışımdır bugüne kadar instagramda. ama takip ettiğim kadarıyla birçok insan hayatlarını göstermeyi alışkanlık haline getirmişken bunu yapamıyor artık.

karantina öncesi gene iyiydi, aralıktan önce yani. çıkıp deşarj olabiliyorduk. yazın bir ara virüs yok gibi takılıyorduk. herkes tatildeydi. şimdi bunu yapamıyoruz. hem iş stresi var, hem de deşarj olabileceğimiz bir alanımız kalmadı. bu bence kolay bir şey değil. madem deşarj olamıyoruz, işlerimizde de eskisi kadar iyi performans gösteremiyor olmamız bana kalırsa çok mantıksız değil.

hala çok iyi çalışan insanlar da var bu arada. ama onlara baktığımda zaten pandemic öncesinde de pek de sosyal ve aktif hayatları olmayan insanlar olduklarını görüyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.02.21)
bence herkes eminim benzer şeyler yaşıyordur
zor zamanlar geçiriyoruz ve bunun da belli etkileri oluyor
kendinize yüklenmeyin

ben bu durumu düzenli spor ile aşabiliyorum, sizin için de uygunsa öneririm
ve bazı günler de dopamin orucu tutabilirsiniz
evrimagaci.org
0
superb
(02.02.21)
yalniz degilsin. benim de icimden hicbir sey yapmak gelmiyor. normalde de tembel bir insanim ama son donemde beter oldum.
0
lemmiwinks
(02.02.21)
Youtube’u sil telefondan
0
esinikaybetmiscorap.
(02.02.21)
(39)

Mesleğiniz nedir ?

garavel
Herkes yazılımcı gibi değil mi ya, gerçekten nereye kafamı çevirsem her taraf yazılımcı ve bir o kadar da sektörde açık var diyor işverenler.Yazılım harici bir meslekle uğraşanlara sorum, mesleğiniz nedir ?
Herkes yazılımcı gibi değil mi ya, gerçekten nereye kafamı çevirsem her taraf yazılımcı ve bir o kadar da sektörde açık var diyor işverenler.

Yazılım harici bir meslekle uğraşanlara sorum, mesleğiniz nedir ?
0
garavel
(01.02.21)
moda tasarımcısıyım
0
fragile lady
(01.02.21)
Önce arkeoloji, sonra sosyoloji bitirdim. Önce organizasyoncuydum, sonra nasıl olduysa son işimde iş geliştirme uzmanıydım. Şimdi de İstanbul Üni'nin açığından çocuk gelişimi okuyorum :D Diğer yandan da işletmeci mi, aşçı mı, garson mu, barmen mi, temizlikçi mi olduğumu bilmediğim bi işim var. İleride belki kreşte çalışırım :P
Böyle bakınca, keşke yazılımcı olsaymışım diyorum, en azından ne olduğun belli işte ne güzel :D
0
pandispanya
(01.02.21)
ingilizce öğretmeniyim. bundan 6 sene önce birkaç ay çalışır, başka iş bulur istifa ederim diye başlamıştım. sınıflarımı, öğrencilerimi öyle özledim ki... tanıdığım insanlara itiraf edemediğimi burada dile getireyim ben bu işi yapmayı çok sevmişim aslında.
0
dimpled
(01.02.21)
mühendisim. yazılımcı olsam güzel kapılar açarmış bana ama o kadar ilgim yok ki. mesleğimi seviyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(01.02.21)
insaat mühendisiyim
0
ben de
(01.02.21)
Planlamacıyım. Bana da herkes ikcı gibi geliyor.
0
nickimin hakkini veremedim
(02.02.21)
@ben de sektörde durum nasıl ? maaşlar tatmin ediyor mu ?

@nickimin hakkini veremedim biraz daha açar mısınız ? ne bitirdiniz mesela, ne yapıyorsunuz tam olarak ?
0
🌸garavel
(02.02.21)
yayin operatoru. bana da benden baska bu isi yapan yok gibi geliyor
0
ala09
(02.02.21)
@garavel

türkiye piyasasini maalesef pek bilmiyorum ama maasimdan memnunum. diger sektörlerdeki corona durgunlugu ile kiyaslayacak olursam gayet iyi durumdayiz diyebilirim.
0
ben de
(02.02.21)
Psikoloğum. Bizden bol bol var gibi bu aralar :)
0
kullanıcıadımbuolsun
(02.02.21)
Yazılımcıyım herkes avukatmış gibi geliyor
0
Kahir ekseriyet
(02.02.21)
mühendis, teknoloji yatırımları danışmanı

fikrin ve paran varsa yapmak istediğin işte mühendislik içeriyorsa arayacağın kişi benim.
satış pazarlamaya karışmam geri kalan herşeyi halleder ürün bu, fiyat bu, kazanacağın para bu, yapman gereken bu diyip mevzuyu teslim ederim. tr/eu/iskandinavya çalışıyorum.
0
duyurukullanıcısı
(02.02.21)
Mimar / akademisyenim. Her ikisiyle de aşk / nefret ilişkisi yaşıyorum. Mimar olmak deli işi, akademisyen mimar olmak için tamamen keçileri kaçırmış olmak gerekiyor, özellikle tasarım alanında.
0
gmzo
(02.02.21)
onu yazmayı unutmuşum bana da herkes influencer gibi geliyor. bir şekilde sosyal medyadan ucuza para kazanma derdinde insanların çoğu, yapana da saygı duyuyorum haksız değiller.
0
🌸garavel
(02.02.21)
Bir diğer nereye baksan rastlanılan meslekteyim, avukatim
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(02.02.21)
Endüstri mühendisiyim. Yazılımcı olsaydım keşke diyorum. Yazılım dillerine yatkınlığım var. Zevkle yapardım. Şu an endüstri mühendisliği beni tatmin etmiyor.
0
himmet dayi
(02.02.21)
Sınıf öğretmeniyim. Ben de herkes yazılımcı sanıyordum.
0
ruhen hastayim ben
(02.02.21)
çevirmenim.

herkesin mesleğinin ne olduğundan ziyade, sabah şirkete gidip akşam döndükleri monoton bir dünyadalar diye düşünürdüm.
benimkinden çok farklı bir düzen bu.
en azından 2020'ye kadar farklıydı.
artık herkes benim gibi.
kendimi yalnız hissetmiyorum :)
0
blatta hiberna
(02.02.21)
@himmet dayi endüstri mühendisi ne yapar ? şuanki bulunduğunuz pozisyonunuz ve iş tanımınız nedir acaba ?
0
🌸garavel
(02.02.21)
Turizmciyim. Turdur, oteldir falan bakıyorum. Alaylıyım, 15 seneyi geçkin uğraşıyorum.
0
habarbey
(02.02.21)
universite doneminde (marmara reklam) produksiyon asistanligindan baslayip amirligine kadar geldim, tv calisaniydim.. yuksek lisans doneminde (arel grafik tasarim) free lance grafik ve tv baglantilarim sayesinde cevirmenlik yaptim.. akabinde medya ve uzantilarindan daralip meslek degistirmeye karar verdim.. o sirada ogretmenlik firsati cikti karsima dil ve sahip oldugum toefl`dan oturu.. 11 yil once oylesine basladigim meslege, ogretmenlik sertifikasi ile profesyonel olarak devam ediyorum..

bana herkes issiz gibi geliyor.. asiri pesimist ruh halimden de kaynaklaniyor olabilir..
0
mecik balit
(02.02.21)
@garavel

ne iş olsa yaparız abi :d

şaka bi yana üretim ve hizmet sektörlerinin birçok alanında çalışma imkanı var. yani hastanede çalışan arkadaşım da var, trt'de de çalışan arkadaşım da var, üretim sektörü ağırlıklı oluyor genelde ama işte alternatifler de çok fazla.

ben otomotiv sektöründe kısa bir süre planlama akabinde uzun süre proje yönetimi bölümlerinde çalıştım. şu an çalışmıyorum. yeni bir iş için istifa ettim. yeni işte süreç tamamlanmak üzere. otomotiv değil bu kez. yine üretim sektörü. pozisyon satın almaya bağlı bir uzmanlık diyeyim.

Genel olarak planlama, proje yönetimi, kalite, üretim (üretim mühendisliği, yalın üretim, verimlilik vb. ile ilgili tüm bölümler), satış, satın alma, ürün geliştirme (tasarım değil) vb. gibi pozisyonlarda çalışıyor endüstri mühendisleri.
0
himmet dayi
(02.02.21)
Kimya mühendisiyim. >10 yıldır boya argecisi olarak çalışıyorum.

Bana da duyurunun %85'i yazılımcı veya avukat gibi geliyordu :)
0
pati
(02.02.21)
sinema & televizyon mezunu, modern tavla oyuncusuyum.
0
ateistanbul
(02.02.21)
Turist rehberi & ziraat teknikeri
0
beetlejuice
(02.02.21)
yazılım.(eğitimim) çiftçi.(ata mesleği) öğretmen.(bilgisayar, girdim bitirdim. bitiremem sanıyordum ama bitirdim) taksici. (baba mesleği. yapmıyorum. eskiden adam olmayınca geceye çıkardım.)
0
phonex
(02.02.21)
Akademisyenim, siyaset bilimi alaninda doktoraya devam ediyorum, ayni zamanda ders veriyorum.
0
feliss
(02.02.21)
Ameleyim (müteahhit), kat karşılığı verilecek yeriniz varsa verin yapayım :)
0
John Bloor
(02.02.21)
yazilimciyim. bana da herkes benden cok kazaniyormus gibi geliyor.
0
lemmiwinks
(02.02.21)
teknikerim. hep bir şeyleri tamir ettim. şimdiyse ar-ge yapıyorum. bana da herkes benden çok kazanıyormuş gibi geliyor.
0
hemsta
(02.02.21)
finansçı/akademisyen/oyuncak tamircisi:)
0
yemrem
(02.02.21)
Hafta içi akşam 5'e kadar memurum, sonrası ve hafta sonu tam zamanlı esnafım. Kafamın içinde 24 saat esnafım. Şu, su verenin itfaiye hortumunu sevdiğiniz esnaflardan değilim, suyumuz var :)
0
synax
(02.02.21)
avukatım
0
her giriste sifresini unutan adam
(02.02.21)
Yazılımcıyım, bana da herkes yazılımcı olmaya çalışıyor gibi geliyor.

Neyse yazılımcı olun, belki ülke daha iyi bir yer olur 50 sene sonra.

youtu.be
0
chicha_v2
(02.02.21)
siyaset bilimi mezunuyum, işsizim.
0
rojhat
(02.02.21)
devlet memuruyum, düz.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(02.02.21)
Eskiden hava indirme teğmen'dim. yani paraşütçü piyade. muvafaktaname ile memurluğa geçtim.
0
komando kani var bende
(03.02.21)
tamirciyim bildiğin tornavida anahtar gres yağ tamir işi.
0
basond
(03.02.21)
Mali müşavirim. ben de çoğunluğun yazılımcı olduğunu düşünenlerdendim.
0
naksidil
(03.02.21)
(7)

hangi siteden kahve almalı

helena
Her çeşitten az az kahve alarak arkadaşıma göndermek istiyorum, nereyi önerirsiniz?
Her çeşitten az az kahve alarak arkadaşıma göndermek istiyorum, nereyi önerirsiniz?
0
helena
(01.02.21)
muhiku
0
kojonotsuki
(01.02.21)
kafeingo.co
Şuradan mixbox seçip farklı kahvelerden paket yapabiliyorsunuz.
(Subscribe dediğine bakmayın, abonelik şart değil, tek sefer gönderme seçeneği var.)
0
kobuzchu kiz
(01.02.21)
Sanalbaharat / kahve com
0
mor oje
(01.02.21)
mineiro coffee’yi çok beğeniyorum bu aralar. guatemala ve kenya denedim ikisi de çok güzeldi. ama her çeşitten az az satmıyorlar.

diğer bir favorim ise normal coffees. 5 çeşitten 50 gr’lık paketlerin olduğu bir deneme setleri de var.
www.normalcoffees.com
0
istanbul kanatlarimin altinda
(01.02.21)
mikahakkinen
(01.02.21)
coffeedepartment.co
Buradan aldıklarımı beğendim. EL SALVADOR / CUZCACHAPA (FİLTRE) bunu daha çok beğendim
0
rapisa
(01.02.21)
5'li deneme paketi almanı tavsiye ederim www.aroastinglab.com
0
bestianlorry
(03.02.21)
(18)

Gezmek için bir şehre gidince otel yerine yanında kalacak birini aramak

ms brownstone
Ben bu olayı asla anlamıyorum ve açıkçası biraz sinir de oluyorum. Yani bir şehre gezmek için gideceksem ve o şehirdeki biriyle özellikle plan yapmamışsak, beni evine davet etmemişse asla kimseye “ben x şehre geldim ama kalacak yerim yok, sende kalsam olur mu” gibi bir şey söyleyemem. Gezip para har
Ben bu olayı asla anlamıyorum ve açıkçası biraz sinir de oluyorum. Yani bir şehre gezmek için gideceksem ve o şehirdeki biriyle özellikle plan yapmamışsak, beni evine davet etmemişse asla kimseye “ben x şehre geldim ama kalacak yerim yok, sende kalsam olur mu” gibi bir şey söyleyemem. Gezip para harcamayı göze almışsam zaten gider kendime uygun bir otel bulup parası neyse veririm. Param yoksa da hiç gitmem. Asla bedava kalacak yer dilenemem kimseden.

Ayda yılda bir görüştüğüm bir arkadaşım yanındaki hiç tanımadığım arkadaşıyla günler öncesinden yaşadığım şehre gelmiş. Beni hiç arayıp sormadı bu süre boyunca. Kaldıkları kişinin yanından çıkmaları gerekince bize gelmek için yazdı bana. Ben de bahane bulup kabul etmedim. Zaten pandemide her yere girip çıktıklarını bildiğim insanlar ve arkadaşını hiç tanımıyorum bile. Ki evim de küçük, kardeşim sabah 9’da salonda işe başlıyor. Yani hem yaptığına sinir oldum hem de bu dönemde zaten pek mantıklı değildi ama yine de bi “ayıp mı oldu” düşüncesi geldi bana.

Sizler neler düşünüyorsunuz bu konuda? Yani bir yeri gezmeye gidecekken otel ayarlamak yerine sırf bedavaya getirmek için orda yaşayan tanıdıklarınızdan evlerinde kalmayı talep eder misiniz? Ya da birisi size bu şekilde gelse ne düşünürsünüz? Couchsurfing gibi daha çok yurt dışında olan şeyleri ayrı tutuyorum tabii ki. Orda iki tarafın da karşılıklı talebi söz konusu. Benim bahsettiğim bir anda çat diye bir aramayla akşam evde bir ya da daha fazla kişi için kalacak yerinizin olup olmadığının sorulması.
0
ms brownstone
(01.02.21)
Ben de asla yapamam. 4-5 sene önceki en yakın arkadaşım çağırmıştı 2 gün gezdik falan, davet edilmeme rağmen geceleri otele döndüm yine.

Şu anki en yakın arkadaşım olsa, haftasonu geliyorum sana uygunsa koltuğun benimdir derim yani ama çooooooook yakın olmamız lazım.
0
aguen
(01.02.21)
Haklısınız bence. Şehre gelmeden önce haber verse ve birlikte vakit geçirseniz neyse de böylesi yüzsüzlük. İyi yapmışsınız.
0
auroraaurora
(01.02.21)
arkadaşımla yakınlığıma bağlı. sevdiğim biriyse zaten otelde kalmasını ben istemem, bende kalsın isterim. ama samimiyetmize güvenerek "ben oraya geliyorum, sende kalabilir miyim" de dese "aa ben davet etmeden yanladı" falan diye düşünmem, gel buyur derim. ama fazla yakınım değilse, tüm koşullar iyi bile olsa (pandemi olmasa, evde kardeşim homeofis olmasa, evim yayla gibi olsa vs.) gene de kabul etmeyebilirim, niye rahatımı bozayım. fazla yakın olmadığın biri evinde kalsa rahatın bozulur çünkü.

ben ki kaç kere tanımadığım insanlarla ev arkadaşlığı yapmış & yapmakta olan biriyim ama o başka bu başka. hele ki şu pandemi döneminde bence kabul etsen garip olurdu.

ay hele ki bir de tanımadığın biriyle gelecek. vallahi millet yüzsüz, YÜZ-SÜZ.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(01.02.21)
iyi ki kabul etmemişsiniz. yoksa sinir olacaktınız durduk yerde.
otele para vermeyi boşa para akıtmak gibi düşünüyor insanlar. sadece uyuduğu için para vermek saçma geliyor. çok samimi bir arkadaşımsa belki kalırım, ama ben de otelciyim. samimi olmadığım biri otel olmadığı için evime gelmeye çalışsa huzursuzlanırım. eve birini almak çok özel bir durum.

sadece bir kere, hiç tanımadığım bir şehirde, gece yarısı kalmıştım. yani olaylar öyle gelişti ve ne yapacağımı bilemedim. çok samimi olmadığım bir arkadaşı arayıp, burada nasıl otel bulacağımı sormuştum. hemen beni aldı, kendi evi müsait olmadığı için ablasının evine götürdü. çok mahcup olmuştum ama çok iyi gelmişti. istisnai durumlar hep var. ama seninkiler baya şehri bilen, başlarına aksilik gelmemiş insanlar. ayıp olan biri varsa sensin. takma.
0
lovemyself
(01.02.21)
Ogrenciyken ve cok kisitli bir butceyle yasarken, tabii ki yaptim. Zoraki, son dakikalik bir istek olarak degil; oncesinde o insanla iletisime gecerek ve kucuk bir hediye goturerek mesela.

Tanidiklarim, benim isimin gucumun oldugu, en yogun oldugum vakitlerde dahi gelip kalsinlar, aksam bir yemek masasinda bulusuruz, ne olacak? Hic sorun yapmam, on gun eve cokulmedigi surece, tanimadigim insanlarla da gelip kalabilirler.

Ama pandemi doneminde sizin yaptiginizi yapardim.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Kesinlikle katılıyorum. Nefret ediyorum misafirlikten. Misafir olmaktan da, ağırlamaktan da. Hele davetsiz misafirden ekstra nefret ederim.
0
roket adam
(01.02.21)
hayatımda ilk kez böyle bişey duyuyorum. bence arkadaşlarınızı ve arkadaşlıklarınızı gözden geçirin önce.
bırak konaklamayı normal ziyarete bile davetsiz/emrivakiyle gelme yüzsüzlüğü göstermez benim arkadaşlarım.

couchsurfing'de karşı biri değilim ama oradan izin, haber verme falan var :D

tam bir kıroluk diye düşünüyorum ne düşüneceğim. iletişimimi keserim böyle dandun insanlarla.
0
rewlack
(01.02.21)
Gezmeyi göze almışsa konaklamayı da düşünmeli ve önceden ayarlamalı. Ben de nefret ederim. Haklısınız.
0
ruhen hastayim ben
(01.02.21)
Yatılı misafir sevmiyorum. Misafirliğin en güzeli 1-2 saat oturup gitmektir.
0
kickboxer
(01.02.21)
arkadaşın kalacak yer bulmak için zahmetlere girmişse, bütçesine takla attırmışsa üzül. aksi halde üzülme
0
esref
(01.02.21)
haklisiniz. hicbir sekilde uzulmeyin.

ben de eski bir arkadasimi boyle evimde agirlamistim, uzun zamandir gorusmuyor ve konusmuyorduk hasret gideririz diye kabul ettim. kiz beni birakti gitti baska arkadaslariyla bulustu gezdi sonra evime geldi. ben sok oldum. sigara icemezsin dememe ragmen bir de odamda sigara icmis. asiri sinir oldum. ayni sekilde bir daha gelmek istedi ve kabul etmedim. bu yaptiklarini da yuzune vurdum. daha da konusmuyoruz. zaten konusmuyorduk, gerek yok.

hele simdi corona varken, annem ve kardesimi bile eve kabul etmiyorum. sifir risk ile tek basima yasiyorum, evden cikmiyorum. hic gerek yok.
0
batlegolas
(01.02.21)
ben de asla boyle bir teklifte bulunmam kimseye. rahat edemem.
0
batlegolas
(01.02.21)
Bu tamamen samimiyetle ilgili. Bir aile dostumuz var. Bir sabah zil sesiyle uyanırız ki cümbür cemaat kapımızdalar (70'li yıllarda bizim evde telefonumuz bile yokken kalkar Ankara'dan gelirlerdi, hey gidi çocukluğum)... Can dostumuz. Başka da bu rahatlıkta biri olmadı, sanırım olamaz da artık.
Yazdığınız senaryo, hele pandemi döneminde, az uzak dursun. Bu ne samimiyet?
0
SiyamkedisiZorro
(01.02.21)
buna benzer araba isteme mevzusu var birde,

çok acil olur eyvallah ama keyfi sebeple neden birinin aracını istiyorsun? git kirala.

ev için çok samimi isek ve elemanın mutlu olacağını düşünüyorsam sorarım. yoksa sormam.
0
duyurukullanıcısı
(01.02.21)
işi düşünce aramış hiç kendini kasma
0
basond
(01.02.21)
Ayıp yatakta olur. Kimse size istemediğiniz bir şeyi yaptırmak zorunda değil o ya da bu nedenden istememişsiniz ve kabul etmemişsiniz. Hepimiz özgür bireyleriz, kimseye bir söz vermemişsiniz, size güvenerek gelinmemiş o şehire ayrıca kimseyi de yarı yolda bırakmamışsınız. Hiç ayıp olmamış, gayette kendi kararınızı vermişsiniz. Üstüne daha fazla düşünmeye gerek bile yok.
0
wacot
(02.02.21)
yanlış bir şey değil yaptığınız. şahsen misafiri de misafirliği de sevmem. en geç üç gün öncesinden belirtilmesi ve de uygunluğuma göre olur derim olmaz da derim. pandemiden evvel bir arkadaşımın düğününe gittim 3 günlüğüne. gitmeden evvel oteli falan ayarlamış parasını da ödemiştim. illa bizimle kalacaksın diyen arkadaşlarıma otelin parasını verdim orda kalmazsam bana koyar diyerek reddetmiştim :)
0
phonex
(02.02.21)
“Gezip para harcamayı göze almışsam zaten gider kendime uygun bir otel bulup parası neyse veririm. Param yoksa da hiç gitmem. Asla bedava kalacak yer dilenemem kimseden. “

Kelimesi kelimesini katılıyorum
0
cilekli pasta
(25.10.21)
(4)

Kedi İçin Karaciğer Maması

baal
Merhabayın, kedi sorusu sorcam. Şimdik bizde 2 kedi var. Aynı şeyleri yiyorlar. Hep nd arada çeşit olsun diye royal caninle beslendiler. Aşısı, kontrolleri falan zamanında oldu. Başka fikir verenler olursa diye ön bilgi verdim.Kedilerimizin birinde karaciğer değerleri yüksek çıktı. Bu tetkiği 2 günd
Merhabayın, kedi sorusu sorcam. Şimdik bizde 2 kedi var. Aynı şeyleri yiyorlar. Hep nd arada çeşit olsun diye royal caninle beslendiler. Aşısı, kontrolleri falan zamanında oldu. Başka fikir verenler olursa diye ön bilgi verdim.

Kedilerimizin birinde karaciğer değerleri yüksek çıktı. Bu tetkiği 2 günde 3 kez kusması sebebiyle veteriner önerisi ile yaptık. Sonuç olarak hills'in ld mamasına başladık. Ancak yemiyor. Veterinerimiz hillsin dışında karaciğer mamalarının verimsiz olduğunu söyledi. Ama kedi yemiyor. Kafayı yiyecem. 7-8 gün oldu. Biri delicesine mama yerken, diğerinin toplasak 9-10 adet ufacık mama yiyor olması, gün içinde mamayı verdiğimizde kesinlikle yemiyor ve akşam yine bi 9-10 tane yiyip takılması aç gezdiğini düşündürüyor. Belki öteki çok iştahlı yediğini için paranoya mı yapıyorum diyorum.

Şimdi veterinerimiz kendisinin satmadigini ama proplan ya da royal caninin de karaciğer mamaları olduğunu söyledi. Ama hills gibi etkili olmaz dedi. Daha önce benzer durum yaşayan varsa öneri almak istedim. Yarın muhtemelen royal canin hepatik mama alıcam ama hills kullanmadığımız için işe yaramayan bir şey alıp, rahatsızlığı da azdırmak istemiyorum. Öneriler ve tecrübeleriniz varsa, paylasabilirseniz çok sevinirim.
0
baal
(01.02.21)
İlk basta karistirarak mi verdiniz? Genelde yeni seylere oyle alisiyorlar.

Eger oyle yaptiysaniz baska bir fikrim yok, gecmis olsun :(
0
fakyoras
(01.02.21)
Karıştırarak bir kez verdik, aynı sabah kustu. Ben de fobiye dönüştü. Eski mamayı ağzına koyar koymaz kusacak gibi geliyor.

Teşekkürler.
0
🌸baal
(01.02.21)
çok benzer durumlardan geçtim. deneyimlerimi paylaşayım:

2 kedim var, sokak kedisi. nd az tahıllı mama veriyordum hep. büyük olanı 13 yaşında. bu büyük olanın aniden kilo kaybetmesi sonucu ekim ayında veterinere gittik. kan değerlerine baktılar. ALS ve ALT değerleri çok yüksek çıktı. sarılık tehşisi konuldu. veteriner her şeye hazırlıklı olmamızı söyledi. o derece.

royal canin'in hepatic adlı mamasını verdi. bundan başka hiçbir şey yemeyecek, iyileşmesinin tek yolu bu dedi. ama kedim asla yemedi mamayı. zaten o dönemde iyice iştahı kaçmıştı ama bu mamayı HİÇ yemiyordu. ilk bir ay benim ağzına zorla tıkmam sonucu belki toplasan 1 avuç mama yemiştir. sizinki gene yiyormuş yani, günde 9-10 adet yediği günler benim için mucizeydi. yediğini de kusuyordu bazen. veterinere yalvardım; hayvan aç, azıcık bir şey yesin diye. ıslak mama önerin, ya da ben evde hazırlayayım, veya bu hepatic mamasına biraz et suyu karıştırayım vs. hep olumsuz cevap aldım. sarılık tedavisinde protein yememesi gerekiyormuş çünkü ve başka şeyler yese içeriğindeki protein yüzünden karaciğerini yorarmış.

bu süreçte serum da alıyordu her gün, ama mama yemiyordu. serum tedavisi 15-20 gün sonra bitti, artık gelişimini izleyeceğiz dedi vet. birkaç günde bir mide koruyucu hap ve enjeksiyon vermeye başladı sadece. ama kedim hala yemiyordu. halsizdi, kaburgalarını hissedebiliyordum. sadece şunu gözlemledim; mide koruyucu hap verdiği günlerin ertesi günü daha bir iyi yiyordu (gene benim zorumla), ama sonra gene isteksizleşiyordu.

mide koruyucu hap verdiği bir günün ertesi günü (sarılık tanısını koymalarının üzerinden yaklaşık 40 gün geçmişti) kedim mama kabının başına gidip miyavladı (mucize). mamayı koydum, iştahla yemeye başladı. sanki o güne kadar midesi bulandığı için yiyemiyormuş gibi geldi bana. o gün bugündür bir kilo aldı, ay bir güzelleşti sorma. birkaç haftada eski haline döndü. eskisinden bile enerjik şimdi. lütfen maşallah boncuğuma diyelim buradan :)

soruna cevap olmadı ama daha yararlı oldu diye düşünüyorum. veterinere güven bence. istersen royal canin hepatic'i de dene çünkü bizimkine o iyi geldi, ama onu da hills'i yediğinden daha fazla yemeyecektir diye tahmin ediyorum ve kalite olarak farklı olduklarını da düşünmüyorum. diğer yandan, benim ikinci kedi bu hepatic mamasına bayılıyor, sürekli onu yemeye çalışıyor. gerçi o bulduğu her şeyi yemeye çalışıyor ama olsun. yani lezzet olarak da çok kötü olamaz diye düşünüyorum sarılık mamaları için.

tabi bu süreç başından beri sarılık olan diğerinin mamasını yemesin diye kedilerin mamalarını ortalıkta tutmuyorum. hastalığı artık geçmiş bile olsa yaşından dolayı sarılık kronikleşirmiş ve bundan sonra sadece sarılık maması yemesi gerekiyormuş. bu yüzden ikisine de acıktıklarında ayrı ayrı mama verip mamalarını kaldırıyorum sonra. biraz zor oluyor ama hallediliyor. evde olmayacaksam sadece hepatic mamayı ortada bırakıyorum, diğer kedi de onu yiyor.

edit. bizimkinin alt/als değerleri çok yüksekti, akşam eve gidince bakıp tam kaç olduğunu yazacağım. sizinkinde belki öyle değildir. ben ani aşırı kilo kaybı sonucu gitmiştim veterinere, geç kalmışsınız demişti. siz daha erken fark etmişsiniz henüz kilo kaybı yaşamadan. ve umarım 40 günü bulmaz, çok daha kısa sürede atlatacaktır. bu aralar yememesini dert etmeyin bence.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(01.02.21)
Royal canin marka olanı şuursuzca yiyor. Akibetini merak eden olursa diye bilgi bırakayım.
0
🌸baal
(06.02.21)
(13)

Iphone'a gecmeli miyim?

logisticsmanager
Selamlar,Simdi ben telefonu sadece normal telefon aktiviteleri, nadir fotograf, podcast, İnternet/youtube için kullanan biriyim. Bir de telefonu uzun süre kullanıyorum (note 2-5 sene, moto g4-3 sene, su an redmni note var onda 2 sene oldu), yok tipi eskidi su bu umrumda değil yani. Note 2 islemci ka
Selamlar,
Simdi ben telefonu sadece normal telefon aktiviteleri, nadir fotograf, podcast, İnternet/youtube için kullanan biriyim. Bir de telefonu uzun süre kullanıyorum (note 2-5 sene, moto g4-3 sene, su an redmni note var onda 2 sene oldu), yok tipi eskidi su bu umrumda değil yani. Note 2 islemci kamera vs yandi, g4 sarj yeri gitti değiştirmeye 150 euro istediler. Bu redmi de iste kafayi yiyene kadar kullanirim diyordum.
Sirket simdi iPhone se 2020 verdi, ya ben mi yeni telefon diye etkilendim bilmiyorum da vallaha kendi telefonumdan daha rahatim (biraz da normal redmiye 140 Euro falan verdim bu iphone 350-400 euro). Her seyimi onda yapmaya basladim ama sirket telefonu diye de cok rahatca takilmiyorum tabi.

Bir kere ihtiyacim olabilecek her türlü app yüklü olmasi, baya stabil calismasi gibi seyler cok hosuma gitti ve su an acaba apple'a mi geçsem modundayim.

Yani bunun yerine android verseler ayni seviye bu kadar etkilenir miydim?
Su an benim kendi telefonu da iPhone yapma düşüncem var, belki se belki 11. Aslında ufak telefon da özlemişim resmen neymis bu telefonlar tuğla kadar ya. Bir de home tusunu da özlemişim :(

Napayim alayim mı iphone, geçeyim mi applea? Yoksa bu simdilik ilk zamanlarin illüzyonu, sonra telefon kafayi yiyince allah belani versin apple mi diyecegim?
0
logisticsmanager
(31.01.21)
Bunlar cicim ayları. Kanma. Birkaç aya kafayı yedirir sana iPhone
0
yarey
(31.01.21)
Bence sirket telefonunuz oldugu surece onu kullanin, kendiniz yeni bisey almayin alisana kadar.

Ben zamaninda iphone 3 kullanip sonra androide gecip o gun bu gundur anrdoid kullaniyorum. Calistigim yer iphone xr verdi, telefonu kullanmak inanilmaz zor geliyor. Ama kendi telefonum (samsun s20) bozulunca tamamen sirket telefonuna transfer olmayi dusunuyorum. Alt tarafi bankacilik, muzik, fotograf, reddit icin kullaniyorum zaten, ikisi de ayni isi yapiyor.
0
taurina
(31.01.21)
bence menü rahatlığı bakımında iOS işletim sistemi sistemi androide göre daha başarılı. bununla beraber sizi illa ki bir icloud ortamına zorlar. zaten o da alışınca bırakılması kolay bir şey değildir. tam yedekleme imkanı sunar. şifre hatırlama derdinden kurtarır (vs.). bak bunları android yapmaz demedim sadece icloud'a zorlama eğilimini ve sonucunu yazdım.

ben bu iki tip cihaza da çok uzun süredir teknik destek veren biri olarak iphone'u tercih ediyorum. zaten telefonu da öyle uçan kaçan işler için kullanmam. temelde telefon, mesaj, not ve e-posta için kullaniyorum. öyle kamerası über olsun. müzikte dolby ses versin gibi kıyaslamalar konusunda her iki cihazı da bilmem. fonksiyonellik olarak iphone tercih ederdim.
0
helenart
(31.01.21)
iPhone 4s, 5s, 7, 10 kullandım bugüne kadar. Toplamda 9 yıldır iphone kullanıyorum. Henüz kafayı yemedim. Üstelik yoğun da kullanırım. Ara ara şirket telefonum Android olmuştu. Bence ios kadar rahat değil. Bir süre daha idare edip gerçekten begendiysen iphone 12 mini öneririm. Hem küçük telefon hem de uzun yıllar kullanırsın.
0
himmet dayi
(31.01.21)
Android kullanırken değişiklik olsun diye iPhone aldım, ikinci günü tekrar sattım. Bana o kullanım kolaylığını ve özgürlüğü vermedi.
0
etna
(31.01.21)
Bence geçmelisin ama geçmen gereken telefon iPhone 12 mini
İphone a geçersen belki tek sıkıntın batarya performansı olabilir ama saydığın kullanım tarzında çok sorun olmaz.

Bu “iOS a geçtim kullanamadım” adamları genelde android ile programlama, root vs gibi işlem yapanlar sanırım.

Şu an dediğim telefon nispeten pahalı gelebilir ama aldığında yaklaşık bi 10 sene (kullanım tarzına göre) kullanırsın gibi geliyor.
0
infernalcadre
(31.01.21)
Yarey +1

Ayni seviyede android seni ayni belki daha fazla etkilerdi.

İphone yaptin telefonunu diyelim, bir hafta once tesisatciyi aramistin pazar aksami simdi tekrar araman gerekti ama kaydetmemissin numarasini. Neyse dedin gecmis aramalardan bakarim ama o da ne gecmis pazara kadar gitmiyor arama gecmisi??!?!??!! Cunku 100 aramaya kadar gecmisinde gosteriyor iphone. Bak tutuyor demiyorum cunku donumuzun rengini bile iyi kotu tahmin ediyordur ama bu cagri kayitlarini gostermiyor.

Daha bir suru sey sayarim ama bundan buyuk sacmalik yok bence
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.01.21)
Bence senin hoşlandığın şey kullanım rahatlığı, tek elle her şeyi yapabilme, cebine atıp gidebilme

iphone se 2020 nin kasası güzel fakat infernalcadre+1

iphone 12 mini alsan tam senlik eğer iphone sevdiysen

Ben de androidciyim, kullanım şeklime göre androidde daha özgürüm
0
freebird5406_2
(31.01.21)
Ben de senin gibi kullanıyorum telefonu, hatta youtube bile kullanmam, 5 yıldan az kullandığım iphone (3gs ve 6s) olmadı, hiç sorun yaşamadım. Şimdi de 12 aldım ama çok büyük, 12 mini alsan 6 yıl falan kullanırsın muhtemelen. Tek sorun face id olayı, dışarıda yüzde maske var, tanımıyor, maskeyi indirip öyle açmam gerekiyor kilidi. Parmak izi olayı, home tuşu falan iyiydi halbuki ya.
0
plutongezegendegilmi
(31.01.21)
telefonları kafayı yiyene kadar kullanıyorsan dediğin süreler bence az. 2015 te aldığım iphone 6s hala ilk aldığım gibi. hiçbir sıkıntı yaşamıyorum. bence daha çook gider. ki bu telefon ne kamplar, ne soğuklar, sonra ani sıcaklar gördü. suya düştü. sudan sonra ses tuşu bozuldu, sonra kendi kendine düzeldi. tabi bu süreçte 2 kere ekran değiştirdim kırıldığı için -en son kasım ayında 180 tl verdim ekran değişimine. bir kere de pilini değiştirttim, şarj tutmuyordu. ama herhangi bir performans sorunu olmadı. dediğin gibi çok stabil çalışıyor.

diğer telefonları bilmem de, ben şahsen yıllardır sorun çıkarmamaması, bişey açarken donmaması ve sinir bozmaması yüzünden iphone’u seviyorum. zaten arama müzik dinleme youtube vs şeyleri her telefon yapıyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.01.21)
paran varsa iPhone'a geç tabii. 2010'dan beri iPhone kullanıyorum, bi ara android kullandım şirket telefonu, o dönemin flagship bir cihazı olmasına rağmen çok pişman oldum. 12 mini'yi öneririm ben de.
0
roket adam
(31.01.21)
proletarier aller lander vereinigt eucheksiduyuru.com kullanıcısı +1
tabii ki 150 euroluk android ile 400 euroluk iphonu kıyaslama. 400 euroya git bir oneplus falan al onu dene. xiaominin ara yüzü (ben de xioami kullansam da ) oneplusa göre falan çok hantal kalıyor gerçekten. ha küçük ekran seviyorsundur onu bilemem. ama onplus oppo vb. bir marka dene. aynı fiyat aralığında
0
papuayenigine02561
(31.01.21)
5s boyutlarında olan 12 miniyi öneririm bende 5.4 inç ekranı var gayet de yeterli, ama ben olsam 12 pro falan alırdım tabi.

kesin geç bence bu arada, iphone harici pişmanlıktır yeni bir iphone'a geçerken çok çok kısa sürmesi herşeyin eksiksiz olması icloud güzelliği vs. ama dikkat bağımlı yapıyor..
0
garavel
(31.01.21)
(8)

Tarihi geçmiş lens solüsyonu

mg3929
Açılıp kullanılmış önceden. Tarihi 6 ay falan geçmiş solüsyon kullanılır mı?
Açılıp kullanılmış önceden. Tarihi 6 ay falan geçmiş solüsyon kullanılır mı?
0
mg3929
(30.01.21)
acilmasaydi belki kullanilirdi derdim de acildiysa hic gerek yok .
0
fakyoras
(30.01.21)
Kullanma.
0
invictae
(30.01.21)
n'apmis da tarihe gecmis diye sordum kendime once, sonra yanlis okudugumu anladim

kullanma
0
exlibris
(30.01.21)
"better safe than sorry" gibi bir söz var ya ingilizce'de, böyle durumlar için çok uygun bence. tedbirli olmak pişman olmaktan iyidir.

bu tip solüsyonlar kimyasal içerikli ve kimyasal bileşiklerin de belli bir raf ömrü var. örneğin senin solüsyonunun bileşiği artık dezenfektan özelliğini kaybetmiş olabilir, bu durumda gözüne yerleştirdiğin lensin bir enfeksiyona sebebiyet vermemesi için işin tamamen şansa kalıyor. Enfeksiyon olmaz, gözünde şiddetli kuruluk ya da alerjiye yol açması gibi şeyler olur. En azından kimse "bunlar olmaz" diyemez sana somut bir sebep göstererek.

Bu son kullanma tarihleri sihirli değil sonuçta, birkaç gün geçmesi belki çok önemli olmaz ama 6 ay diyorsun.
0
mentuhotep
(30.01.21)
Hayir tabii ki de. Daha gecen ayin 19unda biten cikolata sosunu 19unda cope attim. Kaldi ki sen bunu gozune uygulayacaksin..
0
Sweetieeeee
(30.01.21)
fakyoras +1
0
kuehles blondes
(30.01.21)
uzun süredir tarihi çoktan bitmiş solüsyonumu kullanıyorum (biotrue marka). solüsyonu 4 yıl önce almıştım, skt sine bakmadım ama kesin çoktan geçmiştir. bir şey olmuyor.

edit. henüz olmadı :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.01.21)
Gözle şaka olmaz, kullanmayın. En ufak bir enfeksiyon vb.'de göz problemlerini düzeltmek zor olabiliyor. Yani cilt gibi değil.
0
kaset
(30.01.21)
(16)

Görev yapmalı oyun önerileri?

matilda
Selamlar,Ortalama ustu ozellikte bi laptop'um var. Gta V, Cyberpunk falan gayet akici oynaniyor. Boyle gorev yapmali falan oyunlari cok seviyorum (suraya git sunu yap, bunu getir bunu gotur vs) Turkcesini de bulabilecegim bi oyun olursa miss gibi olur. Severek oynadigim oyunlardan bazilari. Gta V, B
Selamlar,
Ortalama ustu ozellikte bi laptop'um var. Gta V, Cyberpunk falan gayet akici oynaniyor. Boyle gorev yapmali falan oyunlari cok seviyorum (suraya git sunu yap, bunu getir bunu gotur vs) Turkcesini de bulabilecegim bi oyun olursa miss gibi olur. Severek oynadigim oyunlardan bazilari.
Gta V, Border Officer, Papers Please, House Flipper, Watch Dogs 2.
0
matilda
(29.01.21)
Witcher 3. Ortaçağ/fantastik temalı gerçi ama çok güzel oyundur.
0
plutongezegendegilmi
(29.01.21)
tabii ki assassin's creed serisi.
0
ahm1
(29.01.21)
genshin impact
0
amortisman
(29.01.21)
Beholder
0
fezagezgini_4
(29.01.21)
tabii ki hitman! hitman 2 veya 3 gayet güzeldir.
0
t3hn0
(29.01.21)
kingdom come deliverance
0
nawar
(29.01.21)
Hitman tek geçerim
0
azzlack
(29.01.21)
eski olacak biraz ama max payne serisi çok iyidir
0
nahtoderfahrung
(29.01.21)
assassin's creed odyssey
0
nothing in my way
(29.01.21)
Borderlands 2
0
late viper
(29.01.21)
Zelda
0
kaset
(29.01.21)
Mafia 2-3
0
aynabugusu
(29.01.21)
Thief:Deadly Shadows
0
Uncle Sam
(30.01.21)
gta 3.
0
goodz
(30.01.21)
hayret yazılmamış; fallout 4
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.01.21)
sleeping dogs
0
anten
(30.01.21)
(27)

influencer'lardan etkileniyor musunuz?

in vino veritas
takip ettiginiz, guvendiginiz, bir sey oneriyorsa gozum kapali tercih ederim dediginiz influencer(lar) var mi, varsa kimler ve neden guveniyorsunuz? alisveris tercihlerinizde influencer'larda gormus olmanizin ne kadar etkisi oluyor? yas ve cinsiyet belirtebilirseniz super olur.
takip ettiginiz, guvendiginiz, bir sey oneriyorsa gozum kapali tercih ederim dediginiz influencer(lar) var mi, varsa kimler ve neden guveniyorsunuz? alisveris tercihlerinizde influencer'larda gormus olmanizin ne kadar etkisi oluyor? yas ve cinsiyet belirtebilirseniz super olur.
0
in vino veritas
(28.01.21)
yok 30 e
0
nahtoderfahrung
(28.01.21)
bir şeyi almamam için tek geçerli sebep onu bir influencer'ın övüyor olması.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(28.01.21)
super kahraman olsaydim baba olurdum +1

vasıfsız influencer takip etmiyorum. ama normal ünlüler de artık bir şeylerin reklamını yapar oldu ve çok itici geliyor bu ürünler. asla terci sebebim olmaz, daha çok negatif etkiler. o ürünü alsam sanki kandırılmışım gibi hissederim.

30-k
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.01.21)
Evet, ilgimi çeken bana lazım olacak bir şey olunca bakıp alıyorum. Yeni ürün keşfetmek açısından faydalı bir şey bence, ama sırf yorumlara inanıp dan diye ürün almak biraz saflık.
31e.
0
roket adam
(28.01.21)
negatif yönde etkiler.
influencer'lığa en aklı başında başlayanlar bile zamanla bi değişik oluyorlar. bu işe girdiğini gördüğüm herkesi engelliyorum, görmek istemiyorum. örn: numerusclauses. çok tatlı kadın aslında. ama linklerinden içim bayıldı.

30küsur k
0
evanka
(28.01.21)
Bende de ters etki yapıyor. Ürün tanıtacaksan da azıcık gerçekçi tanıt yani. Her gün 10 tane krem tanıtıyor, aynen hepsini aynı anda kullanıyorsundur kesin. Ama altlarına mercedes audi çekebildiklerine göre muhtemelen iyi satış yapıyorlardır, gözü kapalı tercih eden kesim çoğunluktadır.
22 k
0
Hazelelif18
(28.01.21)
İnfluencerler ile herhangi şekilde etkileşimim yok, olsa da etkilenmezdim muhtemelen.
0
Tochinoshin
(28.01.21)
hayır, hiçbirini güvenilir bulmadığımdan verdikleri önerileri ciddiye almıyorum.
29 k
0
juliette
(28.01.21)
Hepsi satış için sevgi ponçiğine dönüşüyor, normaldeki cool havaları birden gidiyor. Ama bazen ilgimi çeken ürün olduğunda etkileniyorum ve çok nadir de olsa alıyorum. Ece Targıt tanıtım işini dengeli yaptığı için takip ediyorum, tarzısın seviyorum.
0
kaset
(28.01.21)
25-e

nope. hatta bunlar paylaşıyorsa kesin bir bokluk vardır diyorum.
0
westblack
(28.01.21)
Hayır ya aksine itiyor yani. Nisan hakan takip ediyordum komik şeyler paylaşıyor diye. Adam da Trendyol linki verme terör örgütüne katıldı. Yakında çıkacağım takipten. Saçma sapan şeyler öneriyor bir de yani aşırı saçma geliyor. Alacağım varsa da almıyorum.
0
elorelia
(28.01.21)
Hayır. 32 E.

Reklam parası için, iyi teklif ile gelenin ürününü övecek kişiye güvenmek mantıklı gelmiyor. Evet, reklam izleyip de gaza gelip ürün almaya ikna olmak da pek yaptığım bir şey değil.

Not: Takip ettiğim bir influencer yok.
0
nawar
(28.01.21)
Reklamı yapılan ürün için etkilemiyor ama sosyal medyada sürekli tüketimin vurgulandığı gönderiler, reklamlar sinirlerimi bozmaya başladı. Farkında olmadan tüketime itiyor mu diye düşünmeye başladım. Takip ettiğim bir influencer yok ama bir yerlerden denk geliyor illa.

27k
0
jazzabel
(28.01.21)
influencer denilen şeylere neden influencer acaba diyordum, şu an öğreniyorum. bana yeterince influence edememişler demek ki şimdiye kadar. neyse özetle hayır, zaten hiçbir ürünü biri güzel dedi diye almıyorum, ihtiyacım olan şeyler için ekşi ve muhtelif alışveriş sitelerinden yorumlara bakıyorum. sonuçta influencer önerisi kanald reklamından farklı bir şey değil.
33 k
0
fiddler s green
(28.01.21)
Hayır 24 K
0
ruhen hastayim ben
(28.01.21)
25-e

hayır hatta olumsuz etkiliyor. iyi bir ürünün bu şekilde değil de mouth-to-mouth anlayışıyla tanıtımını yapacağını düşünüyorum.

kalitesiz bir ürünüm olsaydı ilk influencerlara reklam verirdim
0
oekuklu
(28.01.21)
Cevap sayılır mı bilmiyorum ama etkileşim halinde olmamama rağmen "influencer" kelimesini duyduğum an saçlarım diken diken oluyor.
39 e
0
wrench
(28.01.21)
evet çok etkileniyorum. tiksinti ve türevi etkiler yaratıyorlar bende. yani aşırı etkileniyorum infuluınsır lardan.

30küsür E
0
ghostinthemech
(28.01.21)
Bir kremci beyefendi var. Onun tavsiyelerinden secerek alisveris listemi oyle olusturuyorum, cunku guven veriyor urun denerken.

Kremci bey dedigim, biyolog aslinda.

Sarap alirken de, deneme listemi olustururken de, Instagram´dan bol bol faydalaniyorum. Damak tadimin yakin oldugu isimler var, onlarin onerileri genelde beni tatmin ediyor. Ne icmis, ne soylemis onlar hakkinda? Profesyonel mi yoksa sarapsever mi? Prof. ise tabii bir tik daha onyargi ve acaba ile yaklasiyorum. Tabii ki kendi sattigi saraplari ovecek ve sunacak. Ancak tüketicilerdense influencerler, boyle bir durum yok. Bir üretici ile isbirlikleri vs. olursa, o ayri tabii.

Mesela V. Milor yabanci sarap onerilerinden masama koyup "ya hu ne alaka?!" dedigim bir sarap olmadi. Sürekli iyi cikan onerileri var, bu nedenle güveniyorum.

Bunlar disinda, moda ürünlerinde vs. kimseyi takip etmiyorum.
29 K
0
buf-e kür
(28.01.21)
Amazon com yorumları referans noktam

İnfulinsır övüyorsa hayatta almam
0
hochgeschwindigkeitszug
(28.01.21)
Artık gelinen nokta evinin mobilyasını çekip en güzel mobilyalar için kaydırın. Kaydırınca da kel alaka ürünler :)
O kaydırın tayfasını topyekün çıktım takipten. Yemek sayfası bile takip etmiyorum tencere tas kaydırını yüzünden artık aradığım şeyi googlelayarak araştırıyorum.
0
cilekli pasta
(28.01.21)
Sosyal eczaci’yi takip ediyorum ben.
Bir de link, kaydirin vs umrumda olmuyor ama restoran vs bakabiliyorum bazen.

Bazen story e “dun giydigimi cok soran oldu, aynisini bulamadim ama benzerlerini ekledim, yukari kaydiriiin” diyenlere sinir oluyorum :/ influencer arkadasim var birkac tane ama millet gercekten soruyor bunlari, gercekten merak ediyorlar, gercekten aliyorlar.

Enteresan yani.
0
kuehles blondes
(28.01.21)
influencer veya ticari hesap takip takip etmiyorum 38e
0
groovettyn
(28.01.21)
o kadar ilgimi çekmiyor ki sanki hiç görmemiş gibi oluyorum
34 e
0
maksit08
(28.01.21)
26E.

influcancer kitlesinden kimseyi takip etmiyorum, dolayısıyla neyi tercih ettikleri konusunda da fikrim yok. bir şeyi öneriyorlarsa da bunu para aldıkları için yaptıklarını biliyorum, haliyle beni hiçbir şekilde etkilemiyor. yani ortada bir ürün söz konusu, bu ürünü yapanlar atıyorum 5 bin lira verip birilerine "bizim ürünümüzü öv" diyorlar. bu beni niye etkilesin ki? ürünün özelliğiyle ilgili şeyler dikkatimi çekebilir tabii ama bu durumda da zaten işin influencer'lık bir yanı kalmıyor.

bir tüketici olarak reklamın benim için iki anlamı var: birincisi aşinalık (sürekli maruz kaldığım bir markayı tercih etmem veya benimsemem daha kolay oluyor), ikincisi firmanın satış için aktif çaba göstermesi ve reklam yapması. yani birisi reklam yaptığında, "ürünlerini satmak için uğraşıyorlar" diye düşünüyorum; bu otomatik olarak biraz daha olumlu bir izlenim uyandırıyor reklam yapmayan işletmeye kıyasla, biraz daha fazla güven veriyor. ama influencer dediğimiz kitlenin yaptığı şeyin benim açımdan reklamın bu "olumlu" yönüne hiçbir katkısı yok. o açıdan ben umursamıyorum. tercihimde kullanıcıların yorumları, ürünün işlevselliği vs. daha belirleyici olur.
0
der meister
(28.01.21)
influencer'lardan sadece güzel memesi olanları takip ediyorum. sattıkları ürünlerle hiç ilgilenmiyorum.
0
rahmi pinkfloydoglu
(28.01.21)
evin yolunu bulabilecek kadar zeki olan birisi oldugum icin hayir,
buyuk firmalar reklam yaptirirsa almiyorum, yorumlara da yaziyorum
30k
0
wishmaythşngs
(28.01.21)
(11)

Ertesi Gün Hapı

parcaliham
Tek gecelik görüştüğünüz ama romantik bir şeye de evrilebilecek bir gecenin ardından kafalarda ufak bir kuşku kalınca ortak bir karar olarak ertesi gün hapına başvurmayı planlıyorsunuz.Siz erkek tarafısınız, karşınızdaki kişi ise kadın.Ertesi gün, erkek tarafı olarak kadın rahatsız olmasın diye hapı
Tek gecelik görüştüğünüz ama romantik bir şeye de evrilebilecek bir gecenin ardından kafalarda ufak bir kuşku kalınca ortak bir karar olarak ertesi gün hapına başvurmayı planlıyorsunuz.

Siz erkek tarafısınız, karşınızdaki kişi ise kadın.

Ertesi gün, erkek tarafı olarak kadın rahatsız olmasın diye hapı alıyorsunuz. (O da bunu tercih ediyor) Tam ayrılırken ne yaparsınız, içmesini görmek ister misiniz yoksa o kısmı ona mı bırakırsınız?

Eğer kadın olsanız ve erkek kişisi, yanınızda içmenizi rica etse tepkiniz ne olur?
0
parcaliham
(27.01.21)
hap ortak kararla alınmış. içme kısmı kadına kalır. zorla hap yutmasını isteyemem. tercih tamamen kadının.
0
uuth
(27.01.21)
bozulurum. içeceksem de bu ricadan sonra asla yanında içmem. ayrıca romantik bir şeye evrilme ihtimali ortadan kalkmış olur.

hapı hiç içmemeyi de düşünüyor olabilir kadın bu arada. sırf için rahatlasın diye aldırmış olabilir. bu da bir ihtimal. ama bunu sorma ve bilme bence, daha iyi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.01.21)
İçer geçerim. Kötü benzetme olacak ama babamın oğlu değil ya neyime güvenecek? Problem etmezdim.
0
elorelia
(27.01.21)
Tek gecelikse yapılabilir ama zorbalıkla değil tabi ki.
Tek gecelik değilse, bir daha yüzünü görmek istemem o arkadaşın.
0
megalomaniac
(27.01.21)
Kadının doğurmak gibi bir amacı yoksa bu mevzuyu takmaz ama erkek "illa görcem" diye direttiyse bir daha görüşülmez.
0
lcha
(27.01.21)
Ben erkeklerin hamilelik konusunda kadın tarafına güvenmemesi tavrını anlamıyorum. Kadının hamile kalmayı senden daha fazla sorun edeceğini tahmin etmek niye bu kadar zor ki? En kötü ihtimalle kaçıp gideceksin, olan kadına olacak.

Ne olacağını sanıyorsun, sırf senin gıcıklığın için mi doğuracak o çocuğu? Ya da sana o kadar aşık ki çocuk bahanesiyle mi yüzüğü takmaya zorlayacak?
0
Jux
(27.01.21)
Herhalde tuhaf bulup yanında içer paranoyağa bak derim içimden. Bazen benim de kuşkucu düşüncelerim olduğu için yargılamam galiba. Tavır falan da önemli ama burada.
0
turkce konusan uzayli
(27.01.21)
Tanımadığı, doğru düzgün vakit geçirmediği adamdan çocuk doğurmak isteyecek vizyonsuzlukta biri olduğumu düşünmesine yol açacak ne yaptım diye düşünür, kendini kaf dağında gören bu adamla bir daha görüşmezdim. İlacı da imkanım olsa sekiz kere falan içerdim.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.21)
Zengin çocuğu değilseniz sorun etmeyin. Zengin dediysem bir marka değerine sahip kişilerden bahsediyorum.
0
Unde bach canim
(27.01.21)
burada kişisel anılara pek girmem ama ben bir kere yaşadım bunu.

kendisi doktordu, birlikte bir gün geçirdik.
ki geçirdiğimiz tek gün de o oldu zaten ama tek gecelik gibi bir tarz da yoktu aslında.
bir ilişki olmasa da, önceden bir diyalogumuz vardı, sonra da devam etti.
neyse, "günün" sona erdiğine karar verince yan yana otururken ilacı istedi, öyle bir ortam oluştu ve ilacı içirdi bana bir şekilde.

böyle yazmam genelde ama büyük öküzlük, çapsızlık, artık ne derseniz.
ki bu genel halinin yanında kibarlık kalmıştı sağ olsun.

ruhen hastayim ben +1000

hamile kalmasından bu kadar endişe duyacağınız biriyle birlikte oluyorsanız kendiniz korunun.
0
blatta hiberna
(27.01.21)
@Jux, anlamayacak bir şey yok. Tamamen orta doğudaki yetiştirme tarzı ile ilgili bence.

Bir kadının günümüz Türkiye'si ve aile yapısında evlilik dışı hamile kalmasını ne kadar istemeyeceğini, korkacağını hepimiz biliyoruz.

Korkmasa bile tek gecelik ilişkiden bir çocuk dünyaya getirmemek isteyeceğini, iki tarafın da rızası olmadan aklı başında kimsenin bunu yapmayacağını da biliyoruz.

Eskiden birini hamile bıraktığında evlenme zorunluluğu gibi saçma bir gelenekten gelen toplumun korkularını hiçe sayamazsın. Erkek çocuklar yetiştirilirken "aman oğlum gül gibi çocuksun dikkat et uçkuruna sahip çık etraf cin gibi kız kaynıyor, biri gelir senden hamile kalır sonra uğraş dur" diye yetiştirildiği için, günümüzde böyle durumlar çok çok nadir de olsa erkeklerin içinde bu tarz korkuların olabileceğini tuhaf karşılamak tuhaf asıl bana göre. Özellikle ergen kızlarımızın ne düşünüp de ne yaptığını kestiremeyiz. Ailesinden ve hayatından memnun olmayan, bir şekilde kaçıp kurtulmayı düşünen bir dünya kız da var. Değişik bir psikolojiyle sevdiği adamın çocuğunu doğurmayı düşünebilir. Adamın mutlu olacağını düşünebilir.

Aklı başında yetişkin insanlar yapar mı.. pek sanmıyorum ama muhakkak yaşanmıştır. Hamilelik konusu evli değilsen ülkemizde ciddi bir konu. İki taraf da gayet korkabilir. İki taraf da bi zahmet iç rahatlatıcı davranmalıdır. Kendi düşüncem budur. Kadınların içi rahat etsin diye normalde "bu bana güvenmiyor mu ya" diye bozulunacak yerde "ya şimdi korkularını anlıyorum neyse yapayım bari" diye alttan alınan ve yapılan çok şey vardır. Kadınlar da yapsın ve bozulmasın bir zahmet. Yine de güven duymayı tercih ederim. Hiç böyle bir teklifte bulunmadım. Güvensiz biriyseniz oldu olacak yuttuktan sonra aç bakıyım ağzını deyin çünkü yutmuş gibi de yapabilir. Te allahım abartmaya gerek yok. Ama bu tarz iç rahatlatıcı isteklere şaşırmaya da gerek yok. Kim ne yaşadı ne gördü ne duydu bilemeyiz.
0
ananiyimioguz
(27.01.21)
(4)

Ev yapımı Carcassonne ve Condottiere

kedikumunaiseyenadam
Malumunuz kutu oyunları pahalı. Mukavvayı, çıktıları alıp, bunları kendim yaparım diye düşünüyorum. Carcossonne'daki karo çıktılarını almak için de şöyle bir site buldum; https://boardgamegeek.com/boardgame/822/carcassonne/filesburadaki files sekmesinde oyun açıklamaları, scoreboardlar ve oyun kutul
Malumunuz kutu oyunları pahalı. Mukavvayı, çıktıları alıp, bunları kendim yaparım diye düşünüyorum. Carcossonne'daki karo çıktılarını almak için de şöyle bir site buldum; boardgamegeek.com
buradaki files sekmesinde oyun açıklamaları, scoreboardlar ve oyun kutuları mevcut ama şu oyun karoları tanıtım pdf'i boardgamegeek.com (karoların orijinal boyutuna göre ufak kalıyor, yani pdf'teki karolar kullanışsız) ve şu oyun karoları çıktısı boardgamegeek.com (bunlar uygun ama karolar bilinen versiyona benzemiyorlar) haricinde istediğim şeye yaklaşan bir dosya bulamadım.

Carcassonne'u araştırırken aynı sitede Condottiere adlı bir oyuna denk geldim ki bu oyun gwent'in neredeyse aynısı, bunu öğrenince müthiş heveslendim. Bunun da çıktısını almak istiyorum ama ne yazık ki kart çıktılarını bulamadım.

1) Carcassonne'un tüm genişleme paketlerindeki karolarıyla birlikte a4 çıktıya hazır bir şekilde pdf'i bulunur mu?

2) Çıktıları, a4 boyutundaki arkası yapışkanlı etiket kağıtlarına basıp mukavvaya yapıştırmayı düşünüyorum. Ama istediğim şey oluklu mukavva değil. Diğer oluksuz mukavvanın adı nedir? Mukavvadan daha iyi olur dediğiniz başka bir malzeme var mı?

3) Condottiere'in kartları iskambil kağıdına benziyor. Yine a4 boyutundaki etiket kağıtlarına çıktı alıp, bristol kağıdına yapıştırıp kessem iyi sonuç alır mıyım?

4) Kutu oyunlarının kaliteli çıktılarını paylaşan bir topluluk var mıdır?
0
kedikumunaiseyenadam
(26.01.21)
Bunu ben de araştırayım, kutu oyunlarının çıktılarının paylaşıldığı bir grup reddit de %99 vardır

Print and play anahtar sözcüğüyle aratırsak buluruz bence
0
freebird5406_2
(26.01.21)
Ben de takipteyim, carcasonne ile ilgili çıktı sonrası orijinali nasıl, türkçe kullanım kılavuzu ne diyor gibi konularda yardımcı olurum. Print and play fikri de heyecanlandırdı, darısı başka oyunlara.
0
kullanıcıadımbuolsun
(26.01.21)
Ooo kutu oyunculari gelmis.

Su anda bulamadim ama Facebook uzerinde PnP kutu oyunlari ile ugrasan bir grup vardi. Board Game Turkiye ve Istanbul Board Game Enthusiasts gruplarina sorarsaniz yonlendirirler.

Condottiere'in orjinali bende var. Direk ozalitciye 350gr kartondan bastirabilirsiniz. Bastirdiklarinizi kesip kart koruyucu kilifa koyarsaniz oynanir olur. Gwent'in ilham aldigi oyundur kendisi ama biraz eski oldugundan kurallari tam dengeli degildir. Biz bazi kartlari cikarip ve bazi kurallari degistirip oynuyorduk.

Carcassonne TRde pahali degil ya diyecektim. Neotroy'un sitesine gidip 250TL gordum. Ulkenin hali icler acisi yahu, ben onu 50 TLye almistim vaktinde.
0
cleric
(26.01.21)
ben bunu coup diye bir boardgame için yaptım. çok güzel oldu.
yapmak isterseniz, kullandığım çıktılar ve bitmiş halinin fotoğraflarının linkini ekliyorum ^^

we.tl

karakterlerin fotoğraflarının çıktılarını internetten buldum. renkli print aldım normal kağıda. sonra kaliteli karton aldım (kartonun kalınlığını da göstermeye çalıştım, linkte mevcut) ve resimleri stick yapıştırıcısıyla kartonlara yapıştırdım.

oyunda kullanılan coin'leri de autocad'de kendim çizdim. sonra yukarıdakiyle aynı yöntemle, bu sefer kartonların hem önüne hem arkasına yapıştırdım coinlerin çıktılarını.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.01.21)
(8)

Alkol sigara içip mikrodalga zararlı demek

respect
Şirkette bir kız var yemeğimi kesinlikle mikrodalgada ısıtmam zararlı diyor bunu sigarasını içerken söylüyor. Araştırdığım kadarıyla mikrodalganın bilimsel olarak kanıtlanmış bir zararı yok dediğimde de sen bilmiyorsun diyor.Tuhaf değil mi? Ben mi yanlış düşünüylorum.
Şirkette bir kız var yemeğimi kesinlikle mikrodalgada ısıtmam zararlı diyor bunu sigarasını içerken söylüyor. Araştırdığım kadarıyla mikrodalganın bilimsel olarak kanıtlanmış bir zararı yok dediğimde de sen bilmiyorsun diyor.

Tuhaf değil mi? Ben mi yanlış düşünüylorum.
0
respect
(26.01.21)
Zararlı olan her şeyi yapması gerekiyor mu? Kendi seçmek istiyor olabilir belki.
0
pass
(26.01.21)
Sigarayi birakamiyordur. Mikrodalganin bagimlilik yapmadigini biliyoruz
0
rockinside
(26.01.21)
Burada problem, siz bilimsel olarak belirli bir zararı yok dediğinizde argüman sunamayıp, sen bilmiyorsun demesi. Twitterdaki biraz araştır istersen diyen tipler gibi.
0
jazzabel
(26.01.21)
herkesin hayattan zevk aldığı şeyler farklı. alkol ve sigara sağlığına zarar veriyor ama keyif de veriyor ve psikolojisine iyi geliyor belki, bu da iyi bir şey aslında. mikrodalga ise bir şeye iyi gelmiyor sanki, yani alkolden sigaradan daha az zararlı bile olsa azıcık bir zararı varsa bile niye kullanayım diyor olabilir.

ben de sağlığıma çok dikkat ediyorum ama bazı zararlı şeyler keyif verdiği için onları yapıyorum. beslenmeme, uykuma dikkat ettim, düzenli spor yaptım ve böylece sağlığıma +5 kattım diyelim, alkol içerek sağlığımdan -1 götürmeyi göze alabiliyorum. bunun gibi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.01.21)
@jazzabel +1

hangi zararlı şeyleri yapıp yapmayacağını seçebilir ancak mikrdalganın zararıyla ilgili bir şey söylemesi gerekirdi.
0
kisa
(26.01.21)
biri hayatı kolaylaştırıyo biri keyif olabilir ama sen bilmiyorsun demesi antipatik
0
ShadowOfMoon
(26.01.21)
o zaman hepimiz herhangi sağlığa zararlı bir şey yaptığımız için (mesela deterjanla yıkanmış tabaktan yemek yemek) gidip asfalt da yiyelim. nasıl olsa bir kere sağlığa zararlı bir şey yaptık.

kurduğunuz mantık yanlış, sigara zararlı değil mikrodalga zararlı demiyor ki. sigaranın zaralarını biliyordur, belirli nedenlerden bırakamıyordur ama mikrodalgada yemek pişirmemek hayat kalitesinden ödün vermeden korunabilecği bir risktir. o da bunu yapıyordur.
0
kenarortay
(26.01.21)
hayatta kimse mukemmel bir derecede tutarli degildir.
0
baldur2
(26.01.21)
(9)

Kırklareli sizce nasıl bir yer?

avarel dalton
sevgili duyuru sakinleri, içinizde Kırklareli’nde yaşamış olanınız veya hali hazırda yaşayanınız var mı? Ankara’dan oraya göçülür mü?İş konusunda sıkıntı yok tayin isteyebilirim, köpeğimle birlikte yaşıyoruz yani çoluk çocuk vb yok, dedikleri gibi mutlu insanların şehri mi? Nasıl bir yerdirGitsem mi
sevgili duyuru sakinleri, içinizde Kırklareli’nde yaşamış olanınız veya hali hazırda yaşayanınız var mı? Ankara’dan oraya göçülür mü?

İş konusunda sıkıntı yok tayin isteyebilirim, köpeğimle birlikte yaşıyoruz yani çoluk çocuk vb yok, dedikleri gibi mutlu insanların şehri mi? Nasıl bir yerdir

Gitsem mi?
0
avarel dalton
(25.01.21)
Vize’ye mi gideceksin merkeze mi?
0
otopsicocugu
(25.01.21)
@ otopsicocugu şehir hakkında hiç fikrim yok :(
0
🌸avarel dalton
(25.01.21)
6ay oldu kırklareli’ne taşınalı ilk izlenimler

-il merkezi olmasına rağmen çok küçük kendi halinde
-kimsenin birbiriyle alakası yok rahat insanlar genelde
-ev konusu sıkıntılı-genelde fazla küçük kümes kıvamında-
-genelde ihtiyaçları karşılayacak her şey var(avm yok) ancak aracınız varsa edirne tekirdağ lüleburgaz çok yakın

(20sene istanbul’dan sonra buraya taşındık iş sebebiyle)
0
melodi
(26.01.21)
Merkeze gideceksen de vize’ye gideceksen de gayet iyi
Kafan rahat takılıtsın
İmkanın varsa vize’yi tercih edebilirsin
Vize kraldır
0
otopsicocugu
(26.01.21)
Ben babaeski de çok kısa bir süre yaşamıştım, deyim yerindeyse kaçmanın yolunu aradım. Tabii babaeski Kırklareli nin sakim bir semti daha işlek semtleri böyle değildir mutlaka ama istanbul dan oraya gidince çok sıkıcı bulmuşte. Bir Caddesi var herkes orada geziyor. Türkiye'de İstanbul gibisi yok bence. Ankara da bana sıkıcı gelmişti ama Kırklareli ile kıyaslanmaz tabiki.
0
rapisa
(26.01.21)
Kırklareli merkez iyidir. sakin, hoş, kendi halinde takılırsın. gezme tozma tabiki az ama var olan yerler fena durmuyor.
0
biergarten
(26.01.21)
Lüleburgaz a iste bence tayinini
0
antihero
(26.01.21)
başka bir noktadan yaklaşayım.

kırklareli favori kamp alanlarıma çok yakın. çevresinde doğa çok güzel. longoz ormanları, o benzersiz kum tepeleriyle çamlıköy sahili şahane. çok yerde gündoğumu izledim, güneş hiçbir yerde çamlıköy sahilinden doğduğu kadar güzel doğmuyor. altında araba varsa, böyle yerlere gideceksen seni bilmem ama köpeğin kesin ankara'da olduğundan daha mutlu olur :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.01.21)
Araban yoksa imkanları fazla olmayan bir şehir.
Ankarayı ne kadar soğuk ve gri bir şehir olarak görsemde kırklarelinde bir bağlayan bir şey yoksa ankarayı tercih ederim hem büyükşehir imkanları hem daha canlıdır.
0
kararsızataletfilozofu
(26.01.21)
(27)

Her şeye rağmen “gitmem” diyen var mı?

ms brownstone
Malum ülkedeki genç nüfusun belki de çok büyük bir çoğunluğu bir yolunu bulup gitmek istiyor ülkeden. Yani en azından benim sosyal medyada gördüğüm kadarıyla böyle. Merak ettiğim hala bu ülkede umudu olan, her şeye rağmen Türkiye’de yaşamaktan memnun olan insanlar var mı? Neden gitmek istemiyorlar,
Malum ülkedeki genç nüfusun belki de çok büyük bir çoğunluğu bir yolunu bulup gitmek istiyor ülkeden. Yani en azından benim sosyal medyada gördüğüm kadarıyla böyle. Merak ettiğim hala bu ülkede umudu olan, her şeye rağmen Türkiye’de yaşamaktan memnun olan insanlar var mı? Neden gitmek istemiyorlar, ne cazip geliyor onlara bu ülkede?

Gitmeyi düşünenlerin de cevaplarını bekliyorum nedenleriyle. Yani neden Türkiye’den gitmek istiyorsunuz ya da istemiyorsunuz? Yaş ve cinsiyet de belirtirseniz güzel olur.
0
ms brownstone
(24.01.21)
Baştan söyleyeyim belki imkanım olsa giderim , sonra ulaşamadığın ciğer mındar hesabı olmasın. Biraz da zora gelemeyen bir yapım var komfor bölgemden çok çıkmaya meyilim yok hele tek başıma. Ama hiç y.dışında yaşama hayali de kurmadım.

Onun dışında vatanı seviyorum, toplumun tarihini kültürünü samimiyetini. Dilimizi de çok seviyorum.

28 E

Edit: bu arada farklı yıllarda 1 ay İngiltere 2 ay da Almanya olmak üzere y.dışında kaldım.
0
fezagezgini_4
(24.01.21)
31 yaşındayım, 1 sene kadar yurtdışında yaşadım önceden, erasmus ve staj dolayısı ile. İş dolayısıyla sürekli yurtdışına gidiyorum, aşırı bir hevesim kalmadı yani bunun için. Çalıştığım iş dövizle kazanmanın mümkün olduğu bir sektör (bilişim sektörünün bi alt dalı), türkiye'de iyi para kazanınca bir avrupa ülkesinde yaşayamayacağın kadar lüks ve rahat bir hayat yaşayabiliyorsun. Zaten maddi olarak belli bi eşiği aştıktan sonra, duygusal faktörler devreye giriyor, rahatımı bırakıp başka ülkede göçmen olmanın dertleriyle uğraşmak istemiyorum, ailem burada, düzenim burada vs vs. Yani genel olarak gidişattan memnunum. Yurtdışında yaşadığım dönemde de insanların önyargısıyla uğraşmaktan, vizesi derdi gerginliğinden nefret etmiştim ki hiç ırkçılıkla karşılaşmadım ona rağmen böyle oldu. Göçmen olduğunda düşünmen gereken binlerce farklı konu olduğu için tüm potansiyelini tam olarak işine yansıtamıyorsun (mesela patrona karşı çıkman gereken bir durumda "lan neyse şimdi vizeyi tehlikeye atmayayım" deyip susuyorsun, ama o riski alabilen adamlar yükseliyor) Sessiz sakin bi hayat yaşıyorsun yani mecburen.

Şu anda yeni mezun olsaydım, ne bileyim ailemi bu kadar önemsemeseydim, en önemlisi de iyi para kazanabileceğim bir iş alanını keşfetmiş olmasaydım muhtemelen yurtdışına taşınmak isterdim. çünkü ortalama insana avrupa çok daha iyi bir hayat sunuyor, ama ortalama üstü olduğunuzda ciddi sınırlar var ne uzuyor ne kısalıyorsun. o sınırlar da türkiye'de yok. trilyoner de olabiliyorsun, sokakta da kalabiliyorsun.
0
roket adam
(24.01.21)
şimdi ben italya ve norveç gibi iki ülkeye gittim. en çok norveç'te kaldım.

öncelikle oraya gidince bi b.k olmuyor. sen orada immigrant sın. yani kendi ülkesinde barınma için yeterli yetenekleri olmayan buraya gelip kimsenin yapmak istemediği işleri yapan kişi.

ama CEO bile var diyenler var.

evet çünkü senin profilinde o firmaya kimse ceo olmak istemiyor. benim danışmanlık verdiğim firmada ceo türk'tü ve ağzına sıçıyordu tasarımcılar. çünkü tasarımcı ceo'ya git şunu al diyor ceo para yok diyor tasarımcı bana ne lan git para bul o zmn diyor.

böyle bir sistemde firma ceo bulamazken oradan immigrant ın biri çıkıp tüm stressi üzerine alıyor iş bitince türkiye'deki gibi ceo mu taktiri alıyor dersiniz? hayır tasarımcı.

dış ülkeye hangi şartlarda gidilir? örnek veriyorum ailen vardır çocuğunun eğitimi için gidilir. çocuğum dünya vatandaşı olsun diye gidilir. biz zaten çekirdek aile içerisinde yaşıyoruz ve öylede yaşayacağız 10-15 yıl dersen bu şekilde gidilir.

ama ben tek başıma norveç'e gidecem orada 20 yıl yaşarım diyorsan o biraz cahillik kusura bakma.

bence bir yere yerleşmeyi düşünmeden önce en az 3 hafta kalıp sosyal hayatına bakmak lazım. internetten 2 resim görüp tav oluyor insanlar ki cidden cahillik.
0
duyurukullanıcısı
(24.01.21)
36 yaşında bir erkeğim. burada faydadan ziyade pişmanlık kıyaslaması uygun olur. gidersem, kaldığımdan daha çok pişman olurum, gözüm arkada kalır çünkü.
0
uuth
(24.01.21)
Aslında ben gitmek isteseydim şimdiye kadar gitmeyi denemiş olurdum. Almanya'da çok akrabam var. Kalacak yer sorunum bir süre olmazdı. Euronun daha düşük olduğu zamanlarda Erasmus olsun, staj olsun gitme şansım olabilirdi. Üniversiteden sonra da olabilirdi. İlgimi çekmedi doğruyu söylemek gerekirse. Belki de konfor olarak işime gelmedi. Türkiye'den ne olursa olsun gideyim kafasında olmadım hiçbir zaman. Gelecekte gitmek istersem de gerçekten hayat kalitemi artıracak yerlere gitmek isterim. Mühendis olmama rağmen Almanya düşünmüyorum nedense. Ben gidecek olsam ABD, İngiltere, İspanya falan isterdim. Gitmek istememin nedeni de aslında doğal güzellik, güzel şehirler. 27E
0
dissendium
(24.01.21)
Sosyal ortam.

Iyi egitimli, iyi kariyerli ve en onemlisi de uyum/dil sorunu cekmeyecek iki cok yakin arkadasimi silah zoruyla dahi Almanya´ya yerlesmeye ikna edemiyorum. Ikisi de kadin, neredeyse 30 yasindalar.

Inanilmaz sosyal insanlar, buyuk sosyal cevrelere aidiyet hissetmedikce iyi hissetmiyorlar. Avrupa´da yasadilar ve buradaki insan iliskilerini tatmin edici bulmuyorlar.
0
buf-e kür
(24.01.21)
Guzel bir evde misafir olmaktansa, kendi evim her zaman daha cazip benim icin. Meslek, cv, dil itibariyle gitmek mumkundu ama daha mutlu olacagima inanmiyorum. Aile, sosyal yaşam, yabanci dilde yasam (bilsen bile yorucu oldugu kanaatindeyim, hastaneye gitsem doktoru tam anlarmiyim, mizaha ortak olabilir miyim vb.) gibi bircok faktoru var.
0
pofudukayi
(24.01.21)
Bence yaş ilerledikçe herkes gençler kadar kolay karar veremiyor bu konuda. Bana öyle oldu. Eskiden bunun hayaliyle yaşardım şu an biraz çekiniyorum. Bir kere aile ve dostlar kısmı büyük sıkıntı. Ama farklı da bir deneyim imkanım olsa gider denerdim de kalmak için de güçlü nedenler var. En iyi nedenlerimden birisi ben gittikten sonra burada kalan küçük aile üyelerimi bu kokuşmuş zihniyetin ortasına bırakmak olur.
0
Kediyi üzdün
(24.01.21)
Ben gitmek istemiyorum. Üniversitede hayaller kurardim herkes gibi ben de ama iş hayatına, hayata girdikçe o işin oyle olmadığını anladım.

İyi bir maaşla ordan daha kral yaşarsın burada. Ama stres öldürür. :)
0
westblack
(24.01.21)
Ben de bir yandan gitmek istiyor bir yandan da gidemiyorum. Açıkcası gitmek zorunda hissediyorum kendimi. Geçen sene gidebilirken erteledim covid vs. bahane oldu. Daha önce almanya'da yaşadım hem her şey o kadar güzel ama bir yandan da o kadar zordu ki. Bildiğim her şey burada sonuçta. Kaç yıllık dostluklar vs. Bir seyler değişecek gibi olsa hiç düşünmem burada kalırım ama her şey giderek kötüleşiyor o yüzden iki üç sene sonra tekrar gitme ihtimalim olacak ve kendimi buna zorlayacak gibi hissediyorum.
0
turkce konusan uzayli
(24.01.21)
istesem gidip ABD vatandaşı olabilirdim. Gitmedim.
Şimdiki mesleğimle de istesem gidebilirim. Öyle bir niyetim yok.

Muhalif faunusu içine kapılmazsanız o kadar da yaşanılmayacak ülke değil burası.
0
zoghurt
(24.01.21)
Gitmek isterim çünkü kaybedecek bir şeyim olduğunu düşünmüyorum, sıfırım zaten.

Türkiye'de krallar gibi yaşayacak bir gelirim yok ve olmayacak. İstediğim hayat standardını yakalayamayacağım. Üst düzey bir pozisyon ve maaşta değilim ve önümüzdeki 10-20 yıl da değişmeyecek.

Burada İstanbul'da rahatça yaşayıp üst düzey pozisyonu olan, kariyeri olan kişiyi anlarım, kaybedecek şeyleri vardır ve bunu korumak istiyordur ama sanırım yurtdışına yerleşmek isteyenlerin çoğunluğu benim gibi düşünüp kaybedecek çok şeyi olmayanlar.
Edit: ve tabii huzur ve sağlıklı bir zihniyetin içinde yaşama isteği. Türkiye'nin hala huzurla yaşanabilecek bir ülke olduğunu düşünürler fazla iyimser.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(24.01.21)
Yurtdışından teklifler gelmesine rağmen buradayım hala. 25/e.

Çünkü hayat standartlarım iyi. Avrupa'ya gitsem kiradan falan sonra elime daha az para geçecek. Burada işyerine metro ile 7dk'da gidebiliyorum; arkadaşlarım burada, çok batılı yetiştirilmeme rağmen burada olan kültür ayrılığının orada daha fazla olacağından eminim. "Ama sen hiç Türk'e benzemiyorsun." ırkçı kalıbını duymaktan bıktım.

Not düşeyim, ülke ve insanlarının çöp olduğu konusunda herkese katılıyorum. Sadece haber izleyip diğer insanların çektikleri yüzünden çıldırmazsam hayatım oldukça iyi burada.
0
aguen
(24.01.21)
gitmek isteyen arkadaslarim 3 tipte,
1. Tr'de is ortamindan, imkanlardan tatmin olmayanlar
2. Tr'de de bisey olmayan hayalci tipler
3. Parayla ilgili

Ben geri dönmek istiyorum cunku isimde uluslararasi oldum zaten, ama sosyal hayatta almanya'da irkcilik görmedigim halde kendimi iyi hissetmiyorum.
0
wishmaythşngs
(24.01.21)
Gitmek istemiyorum, Türkiye ve İstanbul benim için cazip. Özellikle Linkedin üzerinden çok sayıda görüşme teklifi gelmesine rağmen mülakat dahi yapmıyorum. (33/E)

"Neden gitmek istemiyorsunuz" sorusu bile üzücü. Ailem, arkadaşlarım burada. Yaşadığım şehri, bölgeyi ve memleketimi seviyorum. İş anlamında seçeneklerim fazla. Niye gideyim ki? Kendi adıma gitmek için bir nedenim yok. Sevmediğim tonla durum var ama bunlar ülkeyi terk etmemi gerektirmiyor. Çok mecbur kalmadıkça bir yere gitmem.

Bir süre Avrupa'da kaldım. Sanılanın aksine muhteşem maddi şartlar yok, örneğin deneyimli bir yazılım mühendisi ay sonunu getirecek kadar para kazanır. Konut sorunu, istediğin evi kiralayamama problemlerin var. Maaşına oranla kiralar çok çok yüksek. Lokal dili bilmeden istediğin tarzda iş bulman sıkıntı. İş sözleşmeleri süreli. Ne kadar eğitimli ve nitelikli iş yaparsan yap "yabancı"sın.
0
Lethe
(24.01.21)
her şeye rağmen gitmek istiyorum çünkü burada sıfırım. yani sevdiklerimden başka kaybedecek bir şeyim yok. 27E
0
nothing in my way
(24.01.21)
ben varım. istersem muhtemelen 2 ayda iş bulup giderim. cehalet, ekonomik sıkıntılar, hükümet hepsinin farkındayım; ama sırf politik sebeplerden bu ülkeden kaçmak bana doğru gelmiyor. daha az kazanıyorum, medeniyet ve eğitim yerlerde; ama ben kendime bakarım arkadaş. oturduğum yer medeni, arkadaşlarım medeni. bana karışmaya teşebbüs edenlere haddini bildirecek özgüven ve statüye sahip olduğum için burada avrupa standartlarında yaşıyorum. o yüzden gitmek istemiyorum.
0
dokunmakalbime
(24.01.21)
yaş: dinazor.
gençliğimde gitmek istemiştim aile izin + para vermedi + dili doğru konuşamamakta etkiliydi. (salaklık) yıllar içinde 15 e yakın ülke + şehir gördüm. gitmediğime pişmanlık duyarım hala.
sonra okul bitti TR ye göre iyi işlere girildi + evlilik + çoluk çocuk.
bu saatten sonra nereye gitçen?
ha bir de muhaliflik vardı. şu zamanlarda 3-4. sıralarda :-)
0
ankarakecisi
(24.01.21)
immigrant olmak istemiyorum. rahat ve konforlu olmayacaksa kendi ülkemde yaşamayı tercih ederim.
0
deartheodosia
(24.01.21)
Ülkemden gitmek istemedim hiçbir zaman. Ama son zamanlarda çok korkar oldum bir kadın olarak. Tek başıma eve çıkacaktım, devamlı erteliyorum sebepsizce çünkü her an birileri (sucu, kargocu, mahalledeki herhangi biri) tecavüz edip beni öldürebilir evimde ve yaptıkları da yanına kalır. Bunun farkındalığıyla yaşamak çok ağır ve travmatik bir şey. O yüzden düzgün ve yasaların uygulandığı bir ülkede yaşamak istiyorum artık.
0
inawen
(24.01.21)
32 erkek kişisi olarak;

Fırsatım olsa giderim. Pek bir ümidim kalmadı. Çevremin yüzde 95'i, çok bilmiş insanlardan oluşuyor.

Beni, burada bağlayan etken yok. Annem babamın bir beklentisi kalmamış zaten. Bakıma muhtaç değiller. Bir yeğenlerim var, özleyeceğim. Kuzenlerim evli. Onların kendi bir hayatı var, her ne kadar iletişim de olsam.

Arkadaşlarımın çoğu evlendi, zaten normalde de pek sık görüşemiyorduk. Bir gün ansızın gitsem, kimsenin hoşcakal başkan, seni özleyeceğiz diyeceğini sanmıyorum.

Ne kadar becerikli bir insanım muamma. Gittiğimde kıyafetlerin yıkanması, yemeğin yapılması ve yıkanması, bir ton şey var.
0
put it in your appropriate place
(24.01.21)
Gittim döndüm. Özlüyorum bazı şeyleri ama orda ölmeyi asla düşünemedim. Arkadaş edinmek, uyum sağlamak vs. hiç zor şeyler değil, yeter ki maddi tatminin olsun. Ama bir türlü olmayan şeyler var, sevdiklerinin hepsini oraya getiremezsin. Türkiye'ye her gelmende misafir gibi hissetmek de çok batıyor. Burda kimseye kendimi ispatlamak zorunda hissetmiyorum ama orda bu konu benim içimde geçmeyen bir huzursuzluğa dönüşmüştü.
Polis görünce ben neden tedirgin olayım ayol?! Polis kim? Üstümü bile arayamaz. Alışmışım bi kere...
30 K.
0
megalomaniac
(24.01.21)
ben gitmeyeceğim.
onlar gidecek!!
0
unabomber
(25.01.21)
Yurtdisini ben luks bir restauranta benzetiyorum. Mekan super, servis harika, tabak canak muhtesem, atmosfer vs ust seviye. Yemeginizi seciyorsunuz, geliyor, tabak cok guzel dosenmis, siz de kopek gibi acsiniz zaten, derken bir isirik aliyorsunuz ve tadinin bombok oldugunun farkina variyorsunuz.

20 senedir kuzey amerika'da yasayan ve hala 30lu yaslarda olan biri olarak yazilanlarin cogu dogru ve bunu insanlarin gorebilmesine sevindim.

Adamlar maraba ariyorlar, o yuzden beyaz yakaya ben cikin gelin demem. Topu diktiyseniz ve ozellikle mavi yaka iseniz, dilinizin falan olmasina gerek yok disarda sizi hayal edemeyeceginiz bir hayat bekliyor, bir yolunu bulun ve uzayin.

Ama konforunu bozmaya korkan beyaz yakaysaniz, akliniza ilk gelen sey ulan yemekleri kim yapacak camasirlari nasil yikiyacaz ise, yurt disi deneyimizin 1-2 haftalik turistik gezilerden ibaret ise ve iyi kotu bir isiniz, duzeniniz var ise, uzak durun.
0
cooperr
(25.01.21)
her seye ragmen gitmeme degil, her seye ragmen donerim'e odaklanin bence. once gidin sonra pisman olursaniz zaten istediginiz zaman donersiniz.
0
baldur2
(25.01.21)
Ya ben de gitmedim ama sürekli bunun muhasebesini yapıyorum, anlatayım:

Öncelikle @roket adam +1. Yani şu an EU ortalamasının üstünde bir maaş alıyorum ama kira, hizmet vs. resmen bedava burada. EU'ya taşınsam süper zarardayım.

Öte yandan insan ve gıda kalitesi yerlerde. Koca ülkede güzel kahve, güzel et, güzel peynir, hatta güzel ekmek bile bulmak ölüm. Güzel insan da bulmak zor, insanların çok büyük bir kısmı ciddi psikolojik rahatsızlığa sahip ve bu ekonomik sebeplerden çok kültürel nedenlere dayanıyor. Bunu arkadaşlıktan ziyade kadın-erkek ilişkileri üzerinden söylüyorum. Çok saçma kültürel kodlar var, beni darlıyor. İş dünyasındaki etik vs. konularına hiç girmiyorum.

Herhangi bir vatan sevgim yok. Arkadaş ortamım güzel ama dünyanın neresine gitsem 1-2 senede benzer bir ortamı kurarım muhtemelen, sosyal bir insanım. Hayat kalitesi vs para açısından bakınca da hayat kalitesi daha ağır basıyor.

Yine de EU'ya gitmem. Güzel maaşlı bir US işi bakıyorum, karantina vs. olayları geçince ufaktan başvurulara başlarım.

28 / E
0
plutongezegendegilmi
(25.01.21)
30-K

yurtdışında iş aramıyorum. ama güzel bir iş teklifi alsam giderim. gene de bir süre sonra dönerim herhalde. ya da bilmiyorum, oradaki tutunma, sosyal çevre edinme durumuma bağlı. özetle, "yeter ki yurtdışına bir kapağı atayım, ne iş olsa yaparım" kafasında değilim, oraya gidip sürünmek ya da zaman zaman ikinci vatandaş olarak görülmek istemem. güzel şartlar olmalı önce. çünkü şu anda da işim iyi, çevrem geniş ve TR standartlarının üzerinde yaşıyorum. kaldı ki lükse düşkünlüğüm de yok. kazandığım paradan bağımsız olarak çok az harcıyorum. para sıkıntısı çekmeyince türkiye çok güzel ülke. tatile gidilecek bir sürü yeri var. denizi, havası, doğası güzel. alışveriş, yeme içme ucuz. tiyatro, sinema, çok bilindikleri yanında çok alakasız spor aktiviteleri var ve bunlara çok rahat ulaşabiliyorum. yurtdışında ekstrem bir spor yapmak, bir hobi edinmek çok daha pahalı.

diğer yandan, bir sürü konser ve festival kaçırıyoruz burada. sonra, trafiğinden nefret ediyorum. ama ona da çok nadiren giriyorum aslında. bir de yozlaşmış ve yobaz bir kesim var tabi pek görmek istemediğim. ama onlarla muhattap olmayınca ve onların sayıca azınlıkta olduğu bir bölgede yaşayınca (kendi adıma konuşursam kadıköy) zaten fazla göze batmıyorlar.

bir kadın olarak sokakta tecavüz edilip öldürülürüm ve katillerim davulla zurnayla halay çeker korkum yok. bunlar oluyor malesef ama bana sanki benim başıma gelmezmiş gibi geliyor. bakalım hayırlısı. kaldı ki, bunlar oluyor diye ülkeden kaçmak bana göre değil. daha çok kalırım, daha çok karşılarında durmak isterim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.01.21)
(5)

Bağış için toplanan parayı nasıl iade edebilirim?

mslny
Saatler önce kedimi, yavrumu kaybettim. Islak fip teşhisi konmuştu, tek başıma ilacı alamayacağım için bağış toplanmıştı, fakat daha 2. Şişeyi alamadan yavrumu kaybettim=( 2. Şişe için gönderilen paraları sahiplerine iban sorarak mı gönderebilirim yoksa gönderdikleri hesaba geri olabiliyor mu? Banka
Saatler önce kedimi, yavrumu kaybettim. Islak fip teşhisi konmuştu, tek başıma ilacı alamayacağım için bağış toplanmıştı, fakat daha 2. Şişeyi alamadan yavrumu kaybettim=( 2. Şişe için gönderilen paraları sahiplerine iban sorarak mı gönderebilirim yoksa gönderdikleri hesaba geri olabiliyor mu? Banka, hesap vs hiç anlamıyorum, şu an acıdan şuurlu konuşmuyor olabilirim. Sadece üzerimde yük hissettim, toparlanınca o durumu halledicem o yüzden soruyorum.
0
mslny
(23.01.21)
Sabırlar dilerim.
Önceden tüm hareketlerde bilgiler görünüyordu ama artık böyle olmak zorunda değil. İnternet bankacılığı dan döküm alıp dekontlara bakın ama çoğuna ukasamayacaksiniz gibi geliyor. En doğrusu EFT yapanlardan iban ve hesap sahibinin ad soyad bilgisini almak (havale de gerek yok ama EFT için ad soyad gerekiyordu)
0
kisa
(23.01.21)
ah minik.. çok üzüldüm, başın sağolsun.

bence iade etme. o bağışlar bir kediye can olsun niyetiyle yollandı. bir başka fip tedavisi gören ve sahibinin durumu olmayan kedi için de harcanabilir. bağışları neresi aracılığıyla topladıysan, durumu yazarak toplanan parayı böyle bir kişiye aktarmak istediğini söyleyebilirsin. bir başka cana hayat olursunuz. ben para yollamış olsaydım bunu yapmanı tercih ederdim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(23.01.21)
çok üzüldüm, sabır diliyorum. bu lanet hastalık yüzünden ben de kaç tane dünya güzeli çocuğumu kaybettim sayısını unuttum artık.

toplanan paralara gelince, bence de iade etmeye çalışmayın. kliniklerde tedaviye aldıkları canların yüklü borçları için destek bekleyen veya anadolu illerinde karda buzda besleme yapıp mama ihtiyacı olan gruplara yardım gönderebilirsiniz o parayla. bağış duyurusunu yaptığınız platformda belirtin "kalan tutarı şuraya gönderiyorum, hepinize çok teşekkürler" diye yeterli olur. bundan rahatsız olan çıkacağını zannetmiyorum ama olursa da kusura bakmayacak artık.
0
treize
(23.01.21)
iade etmene bence de gerek yok. bağışçılara bilgi vererek uygun bulduğun bir veterinere ya da barınağa bağışlayabilirsin.
0
orpheus
(23.01.21)
ben de baska fip tedavisi goren bir kediye bagislamaniz taraftariyim. ilac kaldiysa onu da verin hatta. bagis fipli bir kedinin tedavisi icin yapilmisti nihayetinde.

biz de kedimizi fip'ten kaybettik birkac ay once :(
0
supergirl
(23.01.21)
(12)

ayrılık üzerine

istanbul kanatlarimin altinda
5 yıldır sevgiliydik. 5 ay oldu o gideli. hala her gün ağlıyorum. eskiden hiç ağlamazdım, hiç ama. ayrıldıktan sonra rutin oldu ağlamak. odamda ağlıyorum, ev arkadaşım yoksa salonda, ya da tek başıma yolda yürürken.. ofiste bile ağlıyorum sessiz sessiz, bir yandan iş yapıyorum bir yandan gözlerimi s
5 yıldır sevgiliydik. 5 ay oldu o gideli. hala her gün ağlıyorum. eskiden hiç ağlamazdım, hiç ama. ayrıldıktan sonra rutin oldu ağlamak. odamda ağlıyorum, ev arkadaşım yoksa salonda, ya da tek başıma yolda yürürken.. ofiste bile ağlıyorum sessiz sessiz, bir yandan iş yapıyorum bir yandan gözlerimi siliyorum. bu acınası halime üzülüp daha çok ağlıyorum.

arkadaşlarımın yanında iyiyim ama. onlara sorsanız; oo çok iyi atlattım ve bana helal olsun. çok neşeliyim, konuşuyorum, planlar yapıyoruz, içiyoruz, gülüyoruz. ama kimse yokken hep kötüyüm. bir ben biliyorum içimdeki boşluğu. kedilerime sarılıyorum biraz doldurur diye, iyi mi geliyor daha mı çok üzüyor anlayamıyorum.

yani, insanların sevdikleri zamansızca ölüyor bazen. biliyorum benim yaşadığımdan çok daha büyük acılar var, ama işte benim de çok canım acıyor. bu acı geçiyor mu? nasıl geçiyor?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(22.01.21)
Geçiyor. Yalnız kalmamaya çalışın, spor yapın. Acı çekeceksiniz, güzel günleri hatırlayacaksınız ama o yanınızda olmadığı için hepsi silikleşecek. Sadece zaman gerekiyor.
0
Tochinoshin
(22.01.21)
Böyle böyle geçiyor. Bazen 5 ay bazen 1 sene aynı duyguları yaşayabilirsiniz ama eninde sonunda bir rahatlama hissi oluyor. Belki de bu günlere bakıp ne malmışım diyeceksin
0
olaylar olaylar
(22.01.21)
Yani alışılıyor evet, normale dönüyorsun bi şekilde. Ama tam geçmesinin tek yolu var o da içinde daha büyük yer kaplayacak biriyle olmak. Öyle biri yok dediğini duyar gibiyim ama inan ki var. Kendine biraz zaman vermen biraz da düşüncelerinin kapılarını kapatmasına engel olman gerekiyor. Asla olamaz gibi geliyor biliyorum ama olabilir.
0
imnotsureabout
(22.01.21)
@tochinoshin spor değil de, yoga yapıyorum neredeyse her gün, bazen günde 2,5 saate varana kadar. dengeli ve güzel besleniyorum. kan tahlili yaptırdım, demir ilacına başladım. kendime değer verdiğimi ve iyi baktığımı kendime hissettirmeye çalışıyorum. ama hala içimde bir şeyler çok acıyor.

güzel günlerimizi hatırlıyorum. zaten bizim her anımız güzeldi. kötü bir şey olmadı ayrılmamıza sebep olacak. ama bir daha o güzel günleri yaşayamayacak olmamıza daha çok ağlıyorum.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(22.01.21)
:(
Özlediğin insan değil de hislerin. O yüzden sana güzel hissettiren şeyler, insanlar vs bulman iyi olabilir. Geçiyor timi haklı, geciyor ama o geçişi bir de sana sormak lazım.....
0
her giriste sifresini unutan adam
(22.01.21)
Başka şekilde daha güzel günler sizin olsun. Ne desek bence burdan tam olarak size ulaşmaz.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(22.01.21)
bu durumdasın yani
www.youtube.com
0
dafuq
(23.01.21)
Hayatını ciddi manada etkilemiyorsa yapıcak çok bişey yok, zamana bırakıcaksın, geçicek
Ağla, üzül, doya doya yaşa hislerini ki bir an önce bitsin. Nasıl olsa geçicek, üzerine çok düşünmek de çok sağlıklı değil. Yavaş yavaş hayatın devam ettiğinin farkına varacaksın.
0
Jux
(23.01.21)
6 yıldır sevgiliydik 2.5 sene oldu ayrılalı. Daha dün ağladım:) Seni üzmek için söylemiyorum. Bu süreç döndükçe çapı genişleyen bir spiralin üzerinde yürümek gibi. Kendi hayatına devam ettikçe sana onu hatırlatan şeylerin sıklığı azalacak ve daha önemlisi hatırlamak artık kalbini şimdiki gibi acıtmamaya başlayacak. Hatta belki bir gün hiç hatırlanmayacaklar ama, kalbimize aldığımız insanların orda izi kalır sonuçta ve arada bir saygı duruşu gibi o göz yaşı bir pıtlar illa:)
Dışardan ne dediklerine bakma senin içini bir sen bilirsin. Bunun bir süreç olduğunu bilip eninde sonunda iyi olacağına inan.
0
sevenay
(23.01.21)
böyle oluyor, bazı insan(lar?) kalbimizde çok sağlam yer tutuyor. insan bir süre sonra üzülmenin, ağlamanın faydası olmadığını görüyor ve en azından bu kadar çok sevebilmiş oduğu için, güzel tatlı hatıraları yaşama lütfuna erişmiş olduğu için mutlu bile oluyor. sizinki çok yeni, eminim zamanla acınız azalacaktır ama kendinize sürekli hatırlatmayın, kendinizi yıpratmamaya çalışın lütfen.. ferahlıklar diliyorum..
0
evanka
(23.01.21)
ben 1 sene agladim. gittikce daha az agladim ama. 1 sene sonra baktim gecmis gitmis. sonra ara ara duygulanip agladigim oldu ama bir yildir artik hic aglatmiyor o ayrilik beni. aldatilmistim bi de. bi de affedip tekrar aldatildim. :d nefret de edemedim her seye ragmen.
0
batlegolas
(23.01.21)
benim de 5 yıllık ilişkimden ayrılalı 2 yıldan fazla olacak. terk edildikten sonra her şey boş geldi, işimden ayrıldım, telefonumu kapattım, arkadaşlarımla hiç görüşmedim, eve kapandım. gece gündüz ağladım.

ilk 8 ay filan boyunca böyle geçti, ne internet ne televizyon ne telefon. hepsi kapalı. bol bol kitap okudum, bu sefer romanlardaki karakterlerle hayatımı özdeşleştirip onlara ağladım :) romanlardan vazgeçip felsefe kitapları okumaya başladım. sonra mecburen bedelli askerlik zamanım geldi ona gittim, 8 ay aradan sonra ilk kez dışarıdan insanlarla iletişim kurdum ve fark ettim ki ben zamanı durdurmuşum. ayrılıktan sonrasını yaşamamışım ki bir sabah uyanınca her şey kaldığı yerden devam etsin. üzerinden neredeyse 1 yıl geçmiş ama ben hala sanki dün terk edilmişim gibi hissediyordum. askerden döndükten sonra iletişim kurdum, öğrendim ki biz ayrıldıktan 2 ay sonra başkasıyla birlikte olmaya başlamış. benim yatakta hüngür hüngür ağladığım zamanlar o çoktan yoluna devam etmiş. acaba öncesi de vardı da o yüzden mi terk etti beni düşüncesi beynimi kemirmeye başladı bir süre.

bir süre de buna ağlayarak geçti ama etkileri hala sürüyor. yeni işe girdim, sanırım bir şeylerle oyalanmak, robotlaşmak bu duygusallığı, o hisleri unutturuyor. 2 yıl öncesine göre çok daha iyiyim, artık hüngür hüngür ağlamıyorum ama dediğin gibi yalnız kalınca, özellikle geceleri, hüzünleniyorum, gözümden yaşlar dökülüyor.

senin zaten işin varmış, arkadaşların da varmış, hiçbir şeyden vazgeçmemişsin ne güzel. senden daha kötü durumlara düşen ben bile artık alışmaya başladıysam sen çabuk atlatırsın merak etme :)

sanırım en önemli şey kendinin kıymetini bilmek. umarım daha güzel günler yaşarız.
0
ocanal
(23.01.21)
(1)

En ucuz toplu 35mm analog film nereden alınır?(yurtiçi/yurtdisi)

Coyote
Hep Fujicolor 200 almak istemiyorum, farklı cesit cesit filmler olsun, toplu olsun istiyorum, yurtdışında daha çok seçenek var sanırım.o yüzden öyle almak da bir seçenek, kargosuyla falan daha ucuza bile gelebiliyor sanırım trdenSb
Hep Fujicolor 200 almak istemiyorum, farklı cesit cesit filmler olsun, toplu olsun istiyorum, yurtdışında daha çok seçenek var sanırım.o yüzden öyle almak da bir seçenek, kargosuyla falan daha ucuza bile gelebiliyor sanırım trden

Sb
0
Coyote
(22.01.21)
bütün analog fotoğraf işlerim için şahabettin amca’ya giderim. toplu alınca ne yapar bilmiyorum ama bir sorulabilir bence.
sirkeci’de bir pasajda yeri. pamuk ticaret. gidebiliyorsan git, acayip bir yer. gidemiyorsan da telefonla yardımcı olacaktır.
02125190440
0
istanbul kanatlarimin altinda
(22.01.21)
(4)

Pandemide Misafir yasak değil mi?

erty_ksk
Pandemide eve misafir gelip gitmeler serbest midir?Üst komşunun evi yıkılıyor sanki. Her gün aynı seslerden bıktık evde çalışamıyor telefonla konuşamıyoruz. Zoom görüşmelerinde sesler karşıya gider oldu. Her gün müzik, alkış, kıyamet kopuyor sanırsın. Bugün artık tak etti çıktım yukarı bastım zile,h
Pandemide eve misafir gelip gitmeler serbest midir?
Üst komşunun evi yıkılıyor sanki. Her gün aynı seslerden bıktık evde çalışamıyor telefonla konuşamıyoruz. Zoom görüşmelerinde sesler karşıya gider oldu. Her gün müzik, alkış, kıyamet kopuyor sanırsın. Bugün artık tak etti çıktım yukarı bastım zile,
hanfendi açtı kapıyı "6 aydır ilk defa arkadaşları geldi misafirimiz var çocuklar oyun oynuyor" dedi.
dedim ki oynasınlar sorun yok ama bi yandan son ses müzik bi yandan alkışlamalar bi yandan dan dan dan oradan oraya koşup atlamalar, çalışamıyorum artık telefonla konuşamaz oldum dedim. indim hala durum aynı,

Pandemide misafirliğe gitmek yasak değil mi arkadaşım. değilse bunlar böyle habire toplaşıyolarsa açın okulları, veletler gitsin okullarda tepinsin.
bu da kafa yahu.

ne yapılır bu üst komşuyla. bıktık artık hergün aynı. sabah 8, gece 11 mesai yapar gibi oradan oraya atlıyor veletler. yeter ulan!
0
erty_ksk
(21.01.21)
misafire gitmek yasak tabi, ama ben de bazı arkadaşlarıma gidiyorum ya da bana geliyorlar vallahi. virüs taşımayalım derken ruh hastası olacağız yoksa.

sizin durum ise tabiki çekilmez bir hal almışsa gereğini yapmak lazım. "çocuklar oynuyor hihihi" yaklaşımını doğru bulmuyorum. bebek ağlamasına bir şey diyemem ama çocuk oyun oynarken komşuları rahatsız edecek seviyede ses yaparsa uyarırsın, o da başkalarını rahatsız etmemeyi öğrenir.

ne yapılır, tabiki şikayet edilir :/ örneğin HES uygulamasında "ihbarda bulun" diye bir seçenek var ama hiç denemedim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(21.01.21)
Pandemide misagirliğe gitmeyi engellemek için biraz da sokağa çıkma yasakları var ama özel olarak misafirliğe gitmenin yasak olduğu yazıyor mu ki bir yerde? Galiba yasak değil.
0
turkce konusan uzayli
(21.01.21)
yasak değil ama sizi rahatsız etmeye hakları yok tabi ki zabıtayı arayın şikayet edin :)
0
sizofren06
(21.01.21)
bizim de üst kat böyle parti filan veriyorlardı, polis geçen geldiğinde misafirlik yasak, cezası var dedi, kağıt üstünde bir şey var mı bilmiyorum, türk yabancı karışık gençler vardı, belki korkutmak için demiştir.
bu arada polisi arayın ya hiç çekmeyin bu olayı. bıkmadan usanmadan arayın. bırakın polis uğraşsın, gittiklerinde de üst kat düşünsün ne diyeceğini.
0
turk kizi
(21.01.21)
(5)

ofiste mobbing durumları

infirmary blues
öncelikle mobbing mi tam emin olamasam da duyuru ailesine danışmak istedim. orta ölçek bir proje bürosunda inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. başlayalı yaklaşık üç ay oldu işe. açıkçası daha önce şantiyede ufak bir kaba işler tecrübem vardı fakat proje bürosunda ilk deneyimim. bunu da açıkça belir
öncelikle mobbing mi tam emin olamasam da duyuru ailesine danışmak istedim. orta ölçek bir proje bürosunda inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. başlayalı yaklaşık üç ay oldu işe. açıkçası daha önce şantiyede ufak bir kaba işler tecrübem vardı fakat proje bürosunda ilk deneyimim. bunu da açıkça belirttim kendilerine işe başlamadan önce. hepi topu da mezun olalı 1 sene oluyor, bu ay meslekte 1 senemi doldurdum. kalifikasyonumun olmadığını söyledim. kendim hakkında konuşursam, o süreçte iki farklı iş seçeneğim vardı, hsk 3 düzeyinde çince bilen biriyim yabancı dil ve sektörel bazda fena olduğumu düşünmüyorum. neyse bunlar öyle tatlı kibar ve ısrarcı konuştular ki ne olacak biz yetiştiririz hepimiz o yollardan yürüdük vesaire diğer seçenekleri eleyip başladım buraya. hatta ilk bir buçuk ay gerçekten de güzel geçti.

fakat gel gelelim bir buçuk ay sonrası, yavaş yavaş işler yetişmemeye başladı. biraz benden kaynaklı bir durum iş temposuna ayak uyduramadım. işte şurası olmamış şurası şöyle ufaktan söylenmeler falan. mesela ince işler konusunda hiç tecrübem yok onu nasıl bilmezsinler vesaire. diğer bir yandan ofisteki bilgisayar kullanılan programı zar zor kaldırıyor o da ayrı dilemma. ben de boş durmuyorum her gün gece yarılarına kadar çalışıyorum yabancı şartnameler kurcalıyorum videolardan nette izlemeye öğrenmeye çalışıyorum.

nihayetinde son iki haftadır seni yetiştiriyoruz ayağına iyice tadımı kaçırmaya başladılar. yani sorun varsa konuşulur bilgiye erişimin zor olmadığı, insanların internetten bakarak kendi evini inşa ettiği bir dönemdeyiz olmuyorsa hatanın tümü bende değildir modundayım ben de. fakat patronlar surat yapmalar tadımı kaçırmalar sessizlik vesaire yavaş olduğumu söylemeler bunu neden anlamadığımı anlayamıyorlarmış. gerim gerim geriyorlar beni. ortadaki olumsuz durumun sorumluluğunu paylaşmak istemeyip tümüyle benim üzerime yıkan bir tutum içerisindeler.

şimdi bu işe katlanma sebebim maaşı çok iyi yurtdışına iş yapıyoruz. ve cidden yaptığımız işe delicesine tutkuluyum. fakat işte bu rahatsız edici tavırlar da beni çileden çıkartıyor. ne yapacağımı bilemez duruma geldim. piyasada da bilinen insanlar ters düşmek istemiyorum. istifa mı etsem yaza kadar sabretsem mi delicesine düşünüyorum bir yandan da çalışıyorum. piyasa malum b planı yapıp iş aramadım hiç. pat diye ayrılırsam bir süre boşta kalacağım. aslında kesin olarak işi bırakacağım fakat zamanı ve şeklini kafamda kurgulayamadım. ya da normal ve sabredilmesi gereken bir durum mu algılayamıyorum. bir nebze olsun içimi dökmek, danışmak istedim.
0
infirmary blues
(21.01.21)
B plani yoksa bu piyasada işten çıkmayın. Bu tarz insanlara katlanmak gerçekten zor ama kendinizi onlara da açın. Bir sene tecrübe edinmek için gayet güzel bir süre. Bence bütün iş için sadece bir kişiye yüklenmek haksızlık. Burada işten ziyade insanlarla iletişim kurup aksayan tarafları onlara aktarmak ve birşeye hakim olduğunuzu göstermek daha iyi olur. İletişim kurarsanız düzelme şansı var. Sonuçta beş yaşında çocuk değilsiniz. Ama karşıdaki insanların tavrı çocukça. B planınız olduğunda yeni ortamlara girmeyi deneyebilirsiniz.
0
dickens
(21.01.21)
evet, yapılan şey mobbing. anlattığına göre, senin kadar çalışan ve kendini geliştirmeye çalışan bir elemana böyle davranamazlar. kaldı ki çalışmayana da böyle davranamazlar. bir uyarırlar-iki uyarırlar, beğenmiyorlarsa kovarlar. ne demek çalışanı germek.

diğer yandan, aslında sonunda kendileri kaybeder. dediğin gibi ayrılır başka iş bulursun ve onlar halihazırda yetiştirdikleri ve iş öğrettikleri elemanı kaybetmiş olurlar. bu şirketler için aslında büyük bir kayıp. yeni bir iş bulana kadar burayı kendin için bir basamak, biraz zorlu bir basamak olarak görmeye çalış. bilmediğin birçok şey olması normal. bu şirkettekilerin tavrının hevesini kırmasına izin verme. (yeni mezun hevesi diye bir şey var, ve bu heves genellikle bir süre sonra geçiyor :)) her şeyi öğren. onlar için değil, kendin için öğren. öğrendiğini ve çalıştığını da bir yandan üstlerinin gözüne sok. belki de yeterince göstermiyorsun ne kadar çalıştığını. gece aklına bir şey mi takıldı, hemen o saatte mail at. en ufak sorun olduğunda sor. bizde yeni girenlere derler ki, "ilk 2 yıl her şeyi sorabilirsiniz. sormanız iş için ne kadar hevesli olduğunuzu gösterir. ama 2 yıldan sonra her şeyi sormaya devam ederseniz 'bu da bir şeyi öğrenemedi' deriz."

bu arada, ben şahsen bu gece mail atma işini asla yapmıyorum çünkü şirkette zaten çalıştığım ve işimi yaptığım biliniyor. gece çalışmış ve mail hazırlamış olsam bile sabah gönderiyorum. çünkü "mesai sonrası bile çalışan eleman" etiketi üzerime yapışsın istemiyorum. bir de, millet üstlerinin gözüne girmek için yapıyor ama bana kalırsa biraz yapmacık hareketler. beni zaten bilen bilyor. ama sen yap. sizinkiler bundan anlayacak bence ve kafan daha rahat edecek.

burada çalıştığın ve sorumluluk aldığın bir proje varsa onu bitirmeden işten ayrılmaman iyi olur. kimseyle ters düşme, sonraki işinde onların referansını soracaklar. son olarak, iş dünyası zaten böyle acımasız patronlar ve müdürlerle dolu, çok da canını sıkma burası niye böyle diye. ya da çok canını sık, çünkü her yer böyle :')
0
istanbul kanatlarimin altinda
(21.01.21)
Zor durum ama ben mobing olarak değerlendirmedim. Arada kendiniz söylüyorsunuz işin temposuna ayak uyduramadığınızı. Söylenmeleri normal, sizin gerilmeniz de. İşi öğrenebileceğiniz yerdesiniz. Ben burada açık iletişimle çözülmeyecek bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Buradaki işi bıraksanız başka yerde de benzerini yaşayabileceğiniz bir durumdasınız. Yapacak işiniz var ve dahası bundan hem siz hem de şirket para kazanabiliyor. Bırakmayıp mücadele ederseniz daha güçlü çıkarsınız.
Bir toplantı talep edin, aslında mümkünse mesai saati sonrası. İş konuşmak gibi değil de dert paylaşmak gibi (aslında bunu yönetici tarafının yapmasını beklerdim, o da ayrı). Samimi olarak işi sevdiğinizi, ama yaşadığınız zorlukları anlatın. Aklınızda bir çözüm planı olsun, bunu aktarın ve yardım isteyin. Bakalım onlar nasıl yaklaşacak. Aranızı bozmanız gereken bir durum değil bu. İş hayatının gayet normal stresi.
0
SiyamkedisiZorro
(21.01.21)
mobbing değil çalışma hayatının gerçeği.
onlar kovana yada daha bir iş bulana kadar devam.
0
sizofren06
(21.01.21)
insaat isi kadar berbat is bi denizcilikte var. gerisini bilmiyorum.
bu isler boyle yuruyor. sallamayin pek. benim size tavsiyem. bir yandan is bakin kendinize. ha yeni gittiginiz isyerinin de bundan farkli olacagini hic sanmam.

is bakinin ve sizi rahatlatacak olan nokta su, siz zaten memnun degilsiniz. isten de cikmayi dusunuyorsunuz cok cok onlar sizle yollarini ayirmayi dusunurler ki bunu siz yapacaktiniz, onlar yapmis olacak. yani isi yetistiriyorum ya da yetistiremedim isten cikaracaklar diye gerilmeyin.
bitmeyen isin anasini boslamak saaparmis. bizim sektorun kurtaricisi bu cumle.
sikmayin caninizi. zaten memnun degilsiniz isten cikacaktiniz. eger isler en kotu konuma gelirse siz degil onlar cikartir.
sizin istediginiz sey, onlarin en kotu senaryosu.
sizin istediginiz sey, en kotu senaryo olur mu olmaz. o zaman sikmayin caninizi. is iste bulunur. devam ediniz.
yasim 32. 30'dan fazla santiyeyi anahtar teslim bitirdim hicbirisi de yapsat degil okul hastane baraj viyaduk vs. hayatim boyunca da hicbir firmaya basvuruda bulunmadim. beni calisirken goren diger firmalar cagirdi. hepsine de proje bitsin gelirim dedim. bunu dedigim icin ayrildigim firmalar da yeni projelere cagiriyorlar. ya taseron gordu ya anafirma gordu ya yanmahalledeki firma gordu. calismaya devam edin efendim. iyi bir is buldugunuzda da ayrilirsiniz.
0
turbo sadık
(21.01.21)
(11)

Yalnızlık + Monoton Hayat

yanqoue
İş sebebiyle doğup büyüdüğüm şehri terk ettim. 2 senedir kariyer anlamında her şey olumlu gitti belki ama iş dışındaki hayatım bir hapishane hayatından farksız, olay covid'ten bağımsız olarak böyle. Zaten asosyalliğe yatkın birisiyim.Her geçen gün korkunç bir yalnızlığa batıyorum. Bu kadar bireysell
İş sebebiyle doğup büyüdüğüm şehri terk ettim. 2 senedir kariyer anlamında her şey olumlu gitti belki ama iş dışındaki hayatım bir hapishane hayatından farksız, olay covid'ten bağımsız olarak böyle. Zaten asosyalliğe yatkın birisiyim.

Her geçen gün korkunç bir yalnızlığa batıyorum. Bu kadar bireyselleştiğim bir dönem olmamıştı.
40 yıl daha yaşasam muhtemelen her gün aynı şeyleri yapmaya devam edeceğim ve bunun düşüncesi bile beni çıldırtıyor.

Ailemden uzağım, arkadaşım yok, sevgilim yok, ev ile iş arasında mekik dokuyorum sadece. İş arkadaşlarıma mecburen katlanıyor, açmayan muhabbetlerine zoraki dahil oluyorum. Her gün tıpatıp aynı. Kafamdan işi atamıyorum çünkü dikkat dağıtacak bir unsur yok hayatımda. Akşam için veya hafta sonu için planının olmaması çok boktan bir durum.

Hobilerim hep bireysel şeyler. Aktivitelerim: evden çıkmamak, Youtube'da entelektüel içerik izlemek, ekşi ve reddit okumak, lol oynamak, bazen dizi izlemek, bazen enstrüman çalmak, bazen de kitap okumak, ha bir de her gün fiks mastürbasyon yapmak.

Bir yandan sosyalleşen insanları kıskanıyor, öte yandan sosyalleşme fırsatlarını elimin tersiyle itiyorum. Muhabbetlerin çoğu sarmıyor. İnsanlarla tanışmak yorucu. Ben de sıkıcı birisiyim.

Kariyer için kendimi paraladım, şu an iyi bir şirkette Türkiye ortalamasının üstünde bir gelirim var ancak faydası yok, ev ve araba dışında istediğim birçok şeyi alabiliyorum ama motivasyonun ne derseniz cidden yok. Dışarıdan baktığınızda gıpta edersiniz ama mutsuzum. Mutsuz olduğum için deli gibi para harcıyorum. O kadar yatay seyrediyor ki hayatımın nabzı, yeni beklentiler yaratıyorum kendime bu şekilde.

Lanet olası bir dibe vuruş hikayesi benimki yemin ediyorum.
İflah olmaz bir kötümser olduğumu düşünüyorum.
İçinde yaşadığım dünya düzeninin tüm kabul görmüş mekanizmalarını bir bir reddediyorum.
Varlığımın bir hata olabileceğine kafayı yormaya başladım.
Beni bu bok çukurundan kurtaracak bir çıkış yolu arıyorum.
0
yanqoue
(19.01.21)
2 yıldır seninle aynı durumdayım, tüm olaylar birebir desem yeridir. şu zamana kadar yaptığım birikime güvenerek ay sonu istifa etmeyi planlıyorum. birikimim beni 2 yıl fonluyor. bi süre kafamı sıfırlayıp kendi aklımdaki bir kaç projeyi işe dönüştürme planım var. sana istifa et demiyorum ama iş ortamı insanı gerçekten yok ediyor diyebilirim, akşam eve geliyorsun ama kafa orada kalıyor ve bu bir döngü. en iyi çıkış yolunu sen bulursun fakat radikal olması gerekecek, ufak değişikliklerle zor. başarılar.
0
montakristokondu
(19.01.21)
monta +1

Bir suredir ben de benzer bi dongudeydim. İstifa ettim, bu ay son. Bazen boyle kararlar gerekiyor.
0
msb
(19.01.21)
Yaaa ilginç ben 4 aydır işsizim, sevgilim var ama 1 senedir sadece internetten konuşuyoruz çünkü yurtdışında, birlikteliğimçz belirsizlik içinde devam ediyor, sosyal biri değilim, zamanımı bir şekilde geçiriyorum ama tüm bunlardan bir şikayetim yok. Yanımda aikem diyebileceğim kimse yok. Sadece keşke işim olsaydı diyorum. Aç değilsin açıkta değilsin. Gem sosyalleşme imkanlarını değerlendşrmiyor, hemde sosyal insanları kıskanıyorsun. Sosyalleşemiyorsan bunu kendine neden dert ediniyorsun sonuçta çok isteseydin yapardın dimi. Kebdin diyorsun içimden gelmiyor. O zaman ne istiyorsun?
0
rapisa
(19.01.21)
bu sosyalleşme işi uzun süredir sosyalleşmediğinde başlarda zor gibi geliyor ama bir başladıktan sonra çorap söküğü gibi gerisi geliyor.

ama senin önce bakış açını değiştirmen lazım. içten içe sen de bir ortamlara dahil olmak, sosyalleşmek istiyorsun. yoksa neden bu duyuruyu açtın? çıkış yolun belli, sana insan lazım. ama sosyalleşme fırsatlarını da elimin tersiyle itiyorum diyorsun. sebebi ise yazdıklarında gizli. bir bakalım:

-asosyalliğe yatkınım
-muhbbetler sarmıyor
-insanlarla tanışmak yorucu
-ben sıkıcıyım
-varlığım hata

bunları düşündüğün sürece doğru olduklarına da inanırsın ve gerçekten ama gerçekten doğru olsalardı inan kimse gidip kimseyle tanışmaz, sosyalleşmezdi. ben de sana hak verirdim, "evet abi zaten en doğrusu asosyal kalmak, elin adamının sarmayan muhabbetini ne yapacaksın" derdim.

bu düşüncelerden kurtul. bunların tam tersinin geçerli olduğu bir dünya hayal et. hoşuna gittiyse bir bak, o dünyaya geçmek için neler yapabiliyorsun. bence sadece dışarı çıkmalısın. üç beş gün aynı cafeye git gel, bu bile neler neler değiştirir. tüm olay evden çıkmakta. alışverişini yaptığın manavdan, marketten bile birileriyle muhabbet kurabilirsin. evet bir yaştan sonra birileriyle tanışmak zor ama imkansız değil. bu kadar kötümser olma, belki de bu yaz en iyi yazın olacak.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.21)
Sadece sosyallik meselesi degil bu evlenme vaktinin geldiğine isaret.Sosyalliği sevmeyen adamlar genel olarak evcimen ve eşine vakit ayıran insanlar ama sen evli değilsin sorun bu
0
smokee
(19.01.21)
adamlar ev ile iş arasında mekik dokuyor. ben yatak - salon - balkon - mutfak arasında geziyorum 52 metrekarede. daha kahvaltı yaparken ya türkiye ofisi, ya da yardımcı olacaklarım whatsapp'ta oluyor. akşam yemek yerken de geliyorlar. çoğu kişi bu hayatı benden iyi yaşıyor bence.
0
rain when i die
(19.01.21)
kendi duyurum için burada bulunurken bu duyuruda aşırı kendimi gördüm, ben de böyleyim. hayatla rabıtamı sağlayan tek şey işim. ondandır belki de işimde saygı görmemeyi bu denli takıyor olmam.

bu arada @istanbul kanatlarımın altında'nın yorumu hakkında birşeyler karalamak istedim, evet doğru yazdıkların ben mesela pandemi yokken kendimi zorluyordum facebook tan toplu buluşmalar oluyordu onlara gidiyordum ama mesela girdiğim bir sosyal ortamda benimle dalga geçmek isteyen ya da sallamayan ciddiye olmayan oluyor ve her defasında yaşadığım için bunu yeni sosyal ortama girmeye korkar oldum: "eyvah benimle dalga geçecekler gene " ya da "eyvah görmezden gelecekler" diye düşünüyorum ve çektim kendimi neyse ki pandemi de geldi sosyalleşmek fırsatı da olmadı artık ama kafayı ben de yemek üzereyim. kabul ediyorum. artık duvarlarla konuşmaya başladım. kedi alayım diyorum ama pasaklı olduğum için hayvan perişan olur diye ona da cesaret edemiyorum. kumunu her gün temizlemek gerekirmiş ben çöpleri bile ayda 1 zor döküyorum. velhasıl böyle b.ktan bir durum.
0
sucuklu yumurta
(19.01.21)
@sucuklu, kendini bu kadar değersiz görmen en büyük problem. ben daha bir çopü 1 ay atmıyorum, demek ki pasaklıyım diyorsun ve bir çöpü atmamış olmandan yola çıkarak (muhtemelen) birçok işi beceremeyeceğin kanısına varıyorsun. hayatın boyunca hep çöplerini 1 ay bekletip mi attın? sanmıyorum. birkaç kere başına gelmiş bir olay belki bu. o kadar genellenecek bir şey değil.

genel olarak hep şu düşünce tarzıyla yaklaşırım olaylara. birileri bir ortamda beni ciddiye almamışsa ne olmuş? birileri benimle dalga geçmişse, ya da ben saçma bir şey söylemişsem ve bana gülmüşlerse, benim hakkımda şöyle böyle diye düşünmüşlerse vs vs. yani günün sonunda bana dokunacak bir konu var mı? yok. kaldı ki insanların da işi gücü yok, oturup "aa sucuklu da çok şöyle böyle" diye mi düşünecekler? maalesef hiçbirimiz birbirimizin gözünde öyle uzun uzadıya kafa yoracak kadar değerli değiliz. ama kendi kendimizi o kadar önemsiyoruz ki, hep bu birilerinin bizim hakkımızda konuştuğu şeyleri düşünüyoruz. oysa önemli olan kendimizin kendimiz hakkında ne düşündüğü. kendine karşı çok yıkıcısın bence, kendin hakkında olumlu şeyler düşünmelisin.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.21)
Bence seni bu çukurdan kurtaracak şey düşüncelerini değiştirmek.

Mesela bu paragraf:

Her geçen gün korkunç bir yalnızlığa batıyorum. Bu kadar bireyselleştiğim bir dönem olmamıştı.
40 yıl daha yaşasam muhtemelen her gün aynı şeyleri yapmaya devam edeceğim ve bunun düşüncesi bile beni çıldırtıyor

Şu sıralar hepimiz yalnızlaşıyoruz ve çoğumuzun bu kadar bireyselleştiği bir dönem olmamıştı. Bunu korkunç yapan ne? Madem korkunç neden sosyalleşme ihtimallerini elinin tersiyle itiyorsun? 40 yıl daha yaşasan ne yapacağın da büyük oranda senin elinde. Dur çıldırmaya gerek yok :)

Ya da şu var:
Muhabbetlerin çoğu sarmıyor. İnsanlarla tanışmak yorucu. Ben de sıkıcı birisiyim.

Mesela sen ilgini çeken konularda insanlarla konuşmayı denedin mi? Belki bu mubabbetleri ettiğin insanlar arasında da bu konuları sıkıcı bulan insanlar da vardır. İnsanlarla tanışmayı en son ne zaman denedin veya sıkıcı biriyim ne demek? En çok buna takıldım bence sıkıcı biri diye bir şey yok. Tamam her insan ortamların aranan kişisi olmuyor ama herkesin birlikte bir şey yapmaktan hoşlandıgı insan tipi farklıdır. Kimine sıkıcı gelen diğer insanın bir şeyler yapmaktan en çok hoşlandığı kişidir.

Hele şu son paragraf dur yahu bu düşüncelere saplanma.

Yanlış anlama ne seni yargılıyorum ne de bu sorulara cevap vermeni bekliyorum. Ama belki kendin bunun üzerine düşünmelisin. Gerçekten sıkıcı insan diye bir şey var mı mesela kime göre neye göre? Her insan zaman zaman mantıksız düşüncelere odaklanabilir ve bu da insanlara olumsuz duygular yaşatır. başka düşüncelerle aynı olaylar bu denli olumsuz duygular yaratmayabilir.

Belli ki bu durumdan çıkmak istiyorsun ama çıkmamak için de çabalıyorsun. İnsanlarla tanışmak bazen yorucu olabilir ama birkaç kere daha denemeye değer. Sosyal medya duyuru sözlük gibi platformlarda bile sosyalleşebiliyoruz.
0
turkce konusan uzayli
(20.01.21)
çabalamadığımda aynı durumdayım.

salgın öncesi hadi kalk çıkıcaz bu cumartesi diyen arkadaşlarıma uyup çıktığımda gayet iyi geliyordu. başka insanlar da varmış. başka sohbetler de olabiliyormuş mutluluğuyla dönerken eve girer girmez meeh noldu şimdi sanki bi daha mı görücem o insanları diye aynı moda dönüyordum.

tehlikeli bir sınırı var yalnız kalmanın, eşikten sonrası yabanlık. ama isteyince kırılıyor.
0
9kuyruklukedi
(20.01.21)
40'a geliyorum. Şu hayattan öğrendiğim en büyük derslerden biri: Hayatın bilerek ve isteyerek altına girilen bir yükü kaldırmak dışında bir anlamı yok. Ne kadar hafifsen o kadar anlamsızsın. Birinin elinden tut. O elin de seni kaldırdığını göreceksin. Bunun altını sen doldur.
0
twelfth
(21.01.21)
(8)

Kardeşe doğum günü hediyesi tavsiyesi

plutongezegendegilmi
22 yaşında, tasarımcı, kadın. Bu ıvır zıvır ama süslü püslü şeyleri (tüylü kalemler, komikli kupalar tişörtler, ne bileyim tek boynuzlu at şeklinde bereler falan) çok seviyor. Saçları her ay farklı bir renkte oluyor genelde, bir de bi kamyon kozmetik ürünü kullanıyor (ne işe yaradıklarını bilmiyorum
22 yaşında, tasarımcı, kadın. Bu ıvır zıvır ama süslü püslü şeyleri (tüylü kalemler, komikli kupalar tişörtler, ne bileyim tek boynuzlu at şeklinde bereler falan) çok seviyor. Saçları her ay farklı bir renkte oluyor genelde, bir de bi kamyon kozmetik ürünü kullanıyor (ne işe yaradıklarını bilmiyorum). Renkli, yanar dönerli makyaj yapmayı da seviyor.

Genelde hep ihtiyacı olan bir şeyi hediye alırdım (bilgisayar, telefon, kulaklık vs) ama şu an bu kategoride hiçbir şey bulamıyorum, her şeyi var gibi. İşine yarayacak kurs/kitap/ekipman gibi sıkıcı bir şey de hediye etmek istemiyorum.

Ne alayım? Bütçe 1000 TL.
0
plutongezegendegilmi
(19.01.21)
ty.gl

Çok kullanışlı, ciddiyim.
0
megalomaniac
(19.01.21)
Far paleti
0
elorelia
(19.01.21)
www.gargamel.com.tr
bu dükkandan bir şeyler al. tam onun tarzı gibi hissettim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.21)
@megalomaniac 48 saat icinde bozuldu bu urun.
0
pass
(19.01.21)
www.google.com

Yüz temizleme cihazı.
0
mobydick
(19.01.21)
Bu aralar çok popüler ve de okdr çok kozmetik ürünü kullanıyorsa cildini daha derin temizlemesi iyi olur.
0
mobydick
(19.01.21)
www2.hm.com
www.trendyol.com
bence bu tarz şeyleri sever.
0
Benyinegulerim
(19.01.21)
@pass şans heralde, yazdan beri her gün çalışıyor. Lütfen maşallah de.
0
megalomaniac
(20.01.21)
(10)

baştan savma iş yapan iş arkadaşı

istanbul kanatlarimin altinda
hiç iş yapmasa, ona gelen bütün işlerini bana gönderse ve ben yapsam razıyım. vallahi razıyım. ben 6 sene, bu çocuk da 4 sene önce işe başladı. 4 sene boyunca bir işyerinde çalışırsanız baya deneyim kazanırsınız ve artık aptal aptal hataları ellisekiz kere yapmazsınız değil mi? azıcık gözünüzü o tel
hiç iş yapmasa, ona gelen bütün işlerini bana gönderse ve ben yapsam razıyım. vallahi razıyım.

ben 6 sene, bu çocuk da 4 sene önce işe başladı. 4 sene boyunca bir işyerinde çalışırsanız baya deneyim kazanırsınız ve artık aptal aptal hataları ellisekiz kere yapmazsınız değil mi? azıcık gözünüzü o telefondan ayırırsınız, bıt bıt mesajlaşmayı oyun oynamayı kesersiniz ve karşılığında maaş aldığınız işinizle ilgilenirsiniz. ama yok, en basit hatayı bile defalarca yapıyor. salak bir çocuk olduğunu düşünmüyorum. çok iyi bir özel üniversiteden mezun, bölümü 4 senede bitirmiş. ne bileyim, herhalde kafası çalışıyor. ama ben hala onun arkasını topluyorum.

iş gereği projeler geliyor. herkesin kendi projesi var, ortak çalışmıyoruz. bu çocuk işe girdiğinden beri müdürüm bana onun projelerini kontrol ettiriyor. bütün yaptıklarını değil ama, ara sıra işte ayda 1 falan kesin bu çocuğun işlerini kontrol ediyorum. ve her kontrolümde öyle büyük hatalar buluyorum ki, yani kim bilir kontrol etmediklerimde ne hatalar yapıyor. ve biz o işleri o hatalarla mı devam ettiriyoruz, ya da müdürüm onları kontrol edip bir noktada yakalıyor mu (umarım öyledir, aksi halde rezillik) orasını bilmiyorum. ama müdürümün de onun yaptığı hesapları kontrol etme gibi bir zamanı asla yok, buna eminim. o yüzden sanırım bu çocuğun hatalı hesaplarıyla yola devam ediyoruz genellikle :/

ben bu çocuğun üstüyüm pozisyon olarak. ama ikimiz de aynı müdüre bağlıyız. bir konu varsa müdürün söylemesi gerek diye düşünüyorum. müdür de durumun farkında aslında. bana kaç kere çocuğun durumunu sordu. ben de işini önemsemediğini, artık yapmaması gereken hatalar yaptığını anlattım. onu burada çalışmaya istekli görmediğimi söyledim. müdür de bunun farkında olduğunu söyledi. zaten bu yüzden bana hesaplarını kontrol ettiriyor. birkaç kere de müdürüm ve genel müdür yardımcısı oturup çocukla konuştular. ama hiçbir şey değişmiyor.

bilin bakalım neden? bizim elemanın babası da bizim şirkette müdür -.-

ama artık şurama kadar geldi. bugün kontrol ettiğim 2 hesabında da bir ton hata var. yani şurada içinizden birine maks 2-3 kere anlatsam yapmayacağınız hataları yapmış. ki ben daha önce bu çocuğun yaptığı işleri kontrol ettiğimde HER SEFERİNDE çocuğa nereleri düzelttiğimi, nelere özellikle dikkat etmesi gerektiğini anlatan mailler yazıyorum. daha önce yaptığı hataların birebir aynılarını gidip gene yapıyor. belli ki attığım mailleri hiç okumuyor. benim düzelttiğim hesapları alıp nereleri düzelttiğime bakmadan devam ediyor.

bugün kontrol ettiğim işlerine dair de notlar çıkardım. 2 sayfa mail yazdım. normalde sadece ona gönderirdim ama bu sefer müdürümü de CC'ye koysam mı diyorum. diğer yandan o kadar çok hatası var ki, göz göre göre rencide etmesem de müdüre bu maili ayrı olarak mı göndersem diyorum. yoksa o da arkasından iş çevirmek mi olur? ya da direkt gidip genel müdüre mi söylesem. çünkü kendi müdürüme söylesem zaten biliyorum diyecek, gene bir şey değişmeyecek. ya da koca şirketin derdi beni mi gerdi, bana ne hata yaparsa yapsın diyip sallamasam mı. çünkü sonra kesin bir şekilde ben kötü olurum. hep öyle olur.

diğer yandan sinir oluyorum, şu çocuğun yaptığı (daha doğrusu yapamadığı) işi misler gibi yapabilecek bir sürü işsiz adam varken bu çocuk onların yerine maaş almıyor olmalı. maddi durumları da çok iyi bu arada. kovulsa gram üzülmem. özünde iyi bir insan ama bu şekilde milletin hakkını yiyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.21)
Ben olsam kendi mudurumu de genel muduru de cc ye koyar oyle gonderirdim maili, hem de baya rencide edici bir mail yazardim. Hatta eski mailleri bile attachment olarak ekler, ekte gordugun maillerde daha once anlattigim gibi falan derdim.

Ancak burada asil sorun, bu cocugu boyle rencide edersen senin ayagini kaydirabilir mi babasi sayesinde, onu dusunmen ve ona gore risk alman lazim.
0
the end of time
(19.01.21)
sen çocuğa mail at cc ye de müdürü koy. zamanla kovarlarsa kovarlar. sen müdürünü geçerek gm yardımcısı ile iletişime geçme elin adamı için. şirketin sahibi sen değilsin sonuçta biraz rahat düşün. kraldan çok kralcı olmaya gerek yok.
0
kelepir
(19.01.21)
Müdüre aynı hataların tekrarlandığını söyleyip uyarı maillerine cc ye eklememi ister misiniz de. Müdürün de durumu üstlerine aktarmak isterse göstereceği bir şey olsun. Ama onun isteği ile yapman bence kendini savunabilmen için iyi olurdu.
0
baal
(19.01.21)
Bu cocukla aranda sadece 2 yil var. Yani aslinda hicbir sey. Tabi bu sirket oncesini bilmiyoruz. Demem o ki aranizdaki para farki ne kadar?

Evet cocuk, disaridaki issizlere bakinca bi haksizlik unsuru ama sen kendi acindan bak. Senden fazla, hatta sana yakin bi para aliyorsa bile bu sana karsi da bi haksizlik oluyor. Oyle bi durumda ben olsam cok ciddiyse hatalar muduru ve genel muduru de eklerim. Oyle eski mailleri eklemem ama. Daha once de uyardigim gibi.. yazman yeterli mail icerigine.

Babasinin mudur oldugunu okuyana kadar kesin cok populer, prezentibl :) ve eglenceli bi tiptir demistim. Boylelerinin basarisizliklarinin ustu ortuluyor cunku isyerlerinde. Ama babasi mudur diyosun, sonra sen kotu olma bi de. O durumu da dusunup harekete gec +1

Yok cocukla aranda makul para farki varsa ve sana karsi cocugu falan ovmuyorlarsa ya da senle kiyaslamiyorlarsa falan hic bosver, alt tarafi is, sen mi kurtarican yanlis hesaplari sonucta. Sadece cocuga gonder maili, takma kafana.
0
Kittie
(19.01.21)
biraz konuyu dağıtacağım ama cevabım @the end of time

hocam yanlış anlama senin özelinde değil ama burda çoğu kişide ''İŞTEN ATILMA'' korkusu görüyorum. böyle bi düşünce neden çoğu insanda var ? evet kovulabilir ama sonucunda da haklarını alacak ve başlık sahibinin de dediği gibi 6 yıl tecrübesi var ve çıkınca rahatça iş bulabilir. cidden merak ediyorum, lütfen yanlış anlamayın ama bu korku neden çoğu kişide var.
0
taha1907
(19.01.21)
Taha1907: is bulmak deneyime bakan bi durum degil de ondan.
Deneyimli, guzel (bu da bi kriter sonucta), duzgun kisilikli bi arkadasim covid'in de etkisiyle 2 yildir is bakiyor. Cikan seyler oldu ama icine sinmedi ortam ve cikti. Insanlar bu ekonomik kosullarda ellerindeki memnun olduklari seyi bir iki kendini bilmez yuzunden kaybetmek istemiyor.
0
Kittie
(19.01.21)
@Kittie ikimizin de ilk işi. ama ben ondan yüksek bir pozisyondayım. o ise henüz hiç terfi almadı. dolayısıyla maaşlarımız arasında makul fark olduğunu düşünüyorum. terfi alırsa zaten bir miktar olay çıkarırım çünkü 2 sene önce işe giren bir başka iş arkadaşımın terfi alması gerekiyor bence, o kız canla başla çalışıyor.

@taha @the end of time işten atılırım korkum yok. şirkette seviliyorum. iş açısından takdir görüyorum. müdürlerin bana yaklaşımı iyi, o çocuğa göre çok daha iyi. genel müdürün en gözde elemanıyım hatta. şirkette genel olarak hissedilen bir şey bu. genel müdüre taşınacak bir konu olduğunda millet "i.k.a. söylesin" diyor şakayla karışık. o çocuk ise hiç övülmüyor. müdür ve genel müdür yardımcısı bunu çekip kaç kere konuştu, ne övmesi.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.21)
hocam uzun uzun analiz yapmaya dusunmeye gerek yok. elemanin babasi mudurse ne yaparsan yap sonunda sen suclu cikarsin. bence yazili degil sozlu olarak ustune elemandan biktigini anlat.
0
nibba
(19.01.21)
Maile müdürü cc'ye ekle. Sonra sözlü olarak tekrar konuş. Baktın yine bi şey yapmıyor, o zaman genel müdüre git.
0
elorelia
(19.01.21)
nibba+1

İşten çıkaracak olsalar şimdiye kadar 10 defa giderdi o çocuk, bunu bu şekilde kabullen önüne bak. Kendi müdürüne sözlü olarak anlat, genel müdüre falan gitme. Çok istisna bir durum olmadıkça hem genel müdür hem de senin müdürün böyle bir şeyi istemez. Ki zaten anlattığına göre ikisi de olayın farkında ve kabullenmişler bu durumu. Senlik bir durum yok, kafana takmayıp önüne bakacaksın.
0
zikardo
(20.01.21)
(7)

Film önerisi

aslil
Yarin haftalardır ilk defa üç saat boşluğum var. Bana öyle bir film önerin ki dünyadan kopayim. Cok bilindik filmlerden olmasın lütfen çoğunu izledim.
Yarin haftalardır ilk defa üç saat boşluğum var. Bana öyle bir film önerin ki dünyadan kopayim. Cok bilindik filmlerden olmasın lütfen çoğunu izledim.
0
aslil
(19.01.21)
Kasabanın Sırrı
0
ankarakecisi
(19.01.21)
htr2b dönüşüm
0
pegasuss90
(19.01.21)
hodejegerne
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.21)
Being there
0
deer hunter
(19.01.21)
aradığın film, the fall (2006)
0
jepa
(19.01.21)
Baraka
0
piotr
(20.01.21)
dangshin geogi iteojoorraeyo
0
marsli gocmen
(20.01.21)
(2)

Hamile sokak kedisi

sumuklurakun
1 yaşı geçkin bir sokak kedisi var. Ufak yapılı ve hamile. Bu gece kar yağdı, ıslanmış, üşümüş, titriyor. Kendisinin enikliğinden beri sürekli mama veriyordum ama son zamanlarda sanırım eniklerin bastırmasından yiyemiyor fazla.En son aşağıda depo gibi yere aldım kutunun içine sünger, bez filan koydu
1 yaşı geçkin bir sokak kedisi var. Ufak yapılı ve hamile. Bu gece kar yağdı, ıslanmış, üşümüş, titriyor. Kendisinin enikliğinden beri sürekli mama veriyordum ama son zamanlarda sanırım eniklerin bastırmasından yiyemiyor fazla.

En son aşağıda depo gibi yere aldım kutunun içine sünger, bez filan koydum üstünü de örttüm o şekilde uyuyordu en son. Mama, su ve kum koydum.

Yeterli mi ? Toparlar mı kendi kendine ?. Doğum yapıp enikleri büyütebilir benim için sorun yok da illa çıkacağım diye tutturursa sıkıntı.


Lokasyon, Gaziantep. Sahiplenmek isteyen olursa.
0
sumuklurakun
(19.01.21)
apartmanımızda doğum yapan kediler oldu daha önce. bebekleri ve anneyi komşularla beraber büyütttük, bebekleri de 2 ayları dolunca sahiplendirdik. anne kediler çıkmak istediklerinde apartman kapısının oralarda bekliyorlar, birisi girip çıkarken onunla beraber çıkıyorlar. apartmana işedikleri de olmadı hiç.

kışın doğuran kedimiz olmadı ama. anne kedi için sağladığınız koşullar yeterli gibi, bence iyi olacaktır, ama bu mevsimde yavrular doğduktan sonra çok daha sıcak bir ortama ihtiyaç duyacaklardır. depoda üşürler. hele sokakta doğum yaparsa yaşama şansları bana kalırsa yok. en güvenlisi yavrular doğduktan sonra eve almak. ya da depoya küçük bir ısıtıcı koyabilirsiniz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.21)
aç kalmasın, ıslak olmasın, sığınacağı bir kutu da olursa kurtarır.
0
orpheus
(19.01.21)
(4)

Salam vs Kedi

sumuklurakun
Salam kedi için zararlı mıdır ?
Salam kedi için zararlı mıdır ?
0
sumuklurakun
(15.01.21)
evet zararlıdır. içeriğinde kediye uygun olmayan baharat vs var. ayrıca salam insan için bile zararlı diyolar.

ha siz hiç mi vermiyorsunuz diyorsanız bir iki haftada bir bir dilim ince salam veriyoruz.
0
elorelia
(15.01.21)
zararlı. çiğ yediği zaman bağırsaklarında kurt yapıyor. kedimin başına gelmişti. salam sosis vb dahil bütün et ürünlerini pişirerek vermek gerektiğini söylemişti veteriner. ama sokak kedileri daha dayanıklıymış bu konuda.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(15.01.21)
sürekli verilirse saldırgan da yapıyor. gerek yok. ayda yılda bir belki. alıştırmamak lazım.
0
anti-kahraman
(15.01.21)
Yediği mamalar kadar zararlıdır
0
otopsicocugu
(15.01.21)
(6)

Hill's C/D mamayı kedilerim yemiyor

zwiegesprach
Selamlar,2 kedim var, kristal tedavisi görüyorlar. Önce 3 hafta Hill's'in S/D modelini kullandık, haftada 1.5 kg'luk paketi bitiriyorlardı. 1 haftadır da C/D'ye geçtik, yaklaşık 1 ay kadar bunu kullanmaları gerekiyormuş. Ancak sorun şu ki, haftada 1.5 kg bitiren kediler bir haftadır bunu yarılamadıl
Selamlar,

2 kedim var, kristal tedavisi görüyorlar. Önce 3 hafta Hill's'in S/D modelini kullandık, haftada 1.5 kg'luk paketi bitiriyorlardı. 1 haftadır da C/D'ye geçtik, yaklaşık 1 ay kadar bunu kullanmaları gerekiyormuş. Ancak sorun şu ki, haftada 1.5 kg bitiren kediler bir haftadır bunu yarılamadılar bile. Zoraki yiyorlar gibi, benzer bir durum yaşayıp çözen var mıdır? Biraz kemik suyu (1 çay kaşığı kadar) gezdiriyorum mamanın üzerinde, o biraz cezbediyor ancak o kısımdaki mamalar bitince yüzüne bakmıyorlar. Başka önerisi olan var mıdır?
0
zwiegesprach
(14.01.21)
benim de 2 kedim var. birisi dobiş ve çok yiyor. ona rağmen konuşuyorum, bence 2 kedinin haftada 1.5 kg mama yemesi hiiç normal değil :) mamaya, kedinin kilosuna ve yaşına göre de değişir tabi ama bir kedi bir günde ortalama 50-60 gr mama yemeli. mamanın arkasında da yazar muhtemelen ne kadar yemesi gerektiği. sizin kediler eski mamayı günde 100 gramdan fazla yiyormuş. şu an anladığım kadarıyla günlük 50 gr seviyelerine gelmişler, bu da çok normal göründü bana.

zoraki yediklerini gözlemlemişseniz muhtemelen pek sevmemişlerdir, ama 1 hafta bir mamaya alışmak için kısa bir süre zaten. madem bu mamayı yemeleri gerekiyor, biraz zaman verin, alışırlar. şu an yedikleri miktar da az değil.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.01.21)
Benimki de hills, n&d falan yememişti, sannabelle urinary diye bir şey denemiştim, bayağı severek yedi, sürekli olarak ona devam ettim, problemi de tekrarlamadı. Veterinerinize sorun isterseniz.
0
habarbey
(14.01.21)
S/D'ye özgü bir şey olabilir bilemiyorum ama bu hastalık olayı çıkmadan önce N&D kullanırken ortalama haftada 1 kg falan yiyorlardı. Obez değiller, biri 5 kg diğer 4.8 kg civarındaydı o zamanlar, ikisi de kısır erkek bu arada. Yani mama tüketimleri 1.5 kg'ya kadar normal bence. Kaldı ki götürdüğüm hekim de haftalık 1.5 kg olmasını normal karşılamıştı, neyse konu bu değil bu arada cidden.

Mamaya alışma süresi olacağını sanmıyorum, normal mamalarından S/D'ye geçişte pat diye alıştılar sonuçta

Sannabelle'i bir sorayım, yarın zaten bir arayacaktım hekimi. Başka önerisi olacak mı diye.
0
🌸zwiegesprach
(14.01.21)
mama geçişlerinde oluyor böyle şeyler. daha önceki verdiğiniz mamaya ve beslenme düzenine göre de değişiyor bu. daha dün bir tanıdığım c/d alırken aynı şeyi söyledi. kedisi yemiyormuş az yiyormuş. ben bu tarz durumlarda katı olmak gerektiğini düşünüyorum. mecbur yiyecek o mamayı, kaldı ki sağlığı için verilmesi gereken bir mama. biraz dirayetli durursanız yiyecektir mutlaka.

mamaya alışma süresi de var, evet. s/d lezzetli gelmiştir, c/d lezzetli gelmemiştir. mamaları bu kadar cazip kılan şey neticede içindeki aroma.
0
veritaslibertas
(14.01.21)
bu tür diyet mamaları maalesef gönülsüz yiyorlar ve dediğiniz gibi sorunlarla sık karşılaşılıyor.
hatta genelde yemiyorlar veya bir süre sonra tamamen burun kıvırıyorlar.

vet expert'in urino vet gibi ürünlerinden destek alıyor musunuz?
o zaman kedideki sağlık sorununa uygun oranda tahıl içeren ya da içermeyen bir mamayla kombine ederek yine başarılı sonuç alabilirsiniz.

benim en yaşlı kedimdeki böbrek yetmezliği kronikleşmeden, akut durumdayken yine bu mamalardan verdi veteriner ama kesinlikle yemeyince öyle bir yol seçtik ve şu anda böbrekleri sorunsuz.
veterinerinizle alternatif bir yol aramaya çalışın.
0
blatta hiberna
(14.01.21)
@blatta hiberna
Önerinizi hekime danışacağım teşekkür ederim yanıtınız için.
0
🌸zwiegesprach
(14.01.21)
(4)

Trt Yaz Oyunları Yarışma

robernarkha
Arkadaşlar, romalılar merhabalartrt'de yayınlanan çocuklara yönelik bir yarışma programı vardı bundan 18-19 sene önce adı da yaz oyunlarıydı. Mehmet çepiç sunuyordu bu yarışmayı ve her çocuk grubuna aslanlar, kaplanlar gibi isimler veriliyordu.Devasa havuzların, aqua parkların ve şişme parkurların o
Arkadaşlar, romalılar merhabalar

trt'de yayınlanan çocuklara yönelik bir yarışma programı vardı bundan 18-19 sene önce adı da yaz oyunlarıydı.

Mehmet çepiç sunuyordu bu yarışmayı ve her çocuk grubuna aslanlar, kaplanlar gibi isimler veriliyordu.

Devasa havuzların, aqua parkların ve şişme parkurların olduğu bir ortamdı.

Efsane bir yarışmaydı ben mi şizofrenim acaba internette 10 sn bile videosu yok.

Sunucunun biyografisinde bile yok. Şimdi hatırlayan eden var mı ? Videosunu bulabilir miyiz?
0
robernarkha
(14.01.21)
www.youtube.com

şarkısı da bu :D
0
🌸robernarkha
(14.01.21)
Şizofren değilsin kardeşim. Portakalı soydum basucuma koydum da söylüyorlardi, hatırlıyor musun?

Ayrıca Tarkan dudu
İzel bebek
Yıldız Tilbe yürü anca gidersin
Ve Lara Allah versin yazıydı.
Hey gidi hey
0
yarey
(14.01.21)
You're the one that i want'ın hızlı remixiyle dans ediyordu kızlar. Hatta Dans eden kızlardan birinin yüzünü hala gözümün önüne getirebiliyorum şu anda.
0
Jux
(14.01.21)
aha ben de bunu izliyordum. hehe. hep aynı dansı yapıyordu kızlar, yüzlerinde kocaman bir gülümsemeyle. kızların bir tanesine çok özenirdim. hep o en öndeydi zaten. tv karşısında dansı ezberlemeye çalışıyordum.

kızlar ankara dans bilmemne okulundandı. performanslarının sonunda yazıyordu. sanırım devletin bir dans okuluydu. ama sunucuyu ve yarışmanın adını hiç hatırlamıyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.01.21)
(21)

Evli bir birey ile ilişki yaşarmıydınız?

paramolacak
Er kişisi evli olmasına rağmen karşı cinse ilişki teklif ediyor (gönül+fiziksel) Kadın kişisi reddediyor ,ama iletişime devam ediyor ( havadan sudan konuşuyorlar sadece)Sonra bir yerlerde iş nedeni ile karşılaşıyorlar hatta aynı odada kalıyorlar.Şimdide beraber çalışıyorlar ( bu bir rastlantı değil
Er kişisi evli olmasına rağmen karşı cinse ilişki teklif ediyor (gönül+fiziksel)
Kadın kişisi reddediyor ,ama iletişime devam ediyor ( havadan sudan konuşuyorlar sadece)
Sonra bir yerlerde iş nedeni ile karşılaşıyorlar hatta aynı odada kalıyorlar.
Şimdide beraber çalışıyorlar ( bu bir rastlantı değil kadın kişisi er kişinin yanına çalışmaya gidiyor bilerek ve isteyerek)
Kadın kişisi, er kişisinin kişilik özelliklerinden nefret edip bi ton küfür saydırmasına rağmen, onu fiziksel ve gönül olarak arzuladığını söylüyor.
Kadın kişisi er kişisinin evli olduğunu biliyor hatta eşi ve çocukları ile tanıştığını söylüyor.

Abi bu nası bi dümen, benim midem bulanıyor bu kadın kişisi ''ee ne var bunda'' diyor.

Kadın kişisi beni arayıp bu olayları anlatınca nutkum tutuldu, tabi insanın arkadaşından gelmesi böyle bişey, en azından benim için şaşırtıcı bir durum. Bana göre böyle işler ters olduğu için kendisi ile birdahailetişime geçmeyeceğimi söyledim kibar bir dil ile.

''Bu kişiden kişiye değişir yargılamamalıyım'' diye mi düşünmeliydim ?

Bu arada lütfen kadınlar böyle erkekler şöyle demeyin olur mu? olayın cinsiyet ile ilgisi yok.
0
paramolacak
(13.01.21)
Bu olay senin Türkçe'ne fazla gelmiş. Acilen uzaklaş.
0
epistemic_regress
(13.01.21)
Aynen şimdi tekrar okudumda doğru söylüyorsun, türkçem yettiği kadarı ile düzelttim, en azından anlayabilen arkadaşlar cevaplarsa sevinirim.@epistemic_regress
0
🌸paramolacak
(13.01.21)
ahlaksızlık. her ikisi için de. umarım her ikisinni de allah bin türlü belaısnı verir ve iki yakaları bir araya gelmez.
0
tchuck
(13.01.21)
10 yıl önce düşündüklerimle sonradan yaptıklarım o kadar farklı ki.

Tabii ki aralarından bazıları iğrenç şeylerdi fakat kınamayın arkadaşlar. Başınıza geliyor.

Senin tabirinle er kişisi olarak evlenmeden ilişkiye girmem ben de karşımdakine saygısızlık, o da girmemis olsun, ben de diyordum.

Sonra bu önemini yitirdi kaç kere seviştim hatırlamıyorum.

Aldatmam ben ya ne iğrenç karaktersiz insanlar bunlar diyordum, nasıl bakıyorlar sevgililerinin yüzüne diyordum, bir direndim iki direndim üçüncüde aldattım.

Hala, binde bir de olsa uygun şartlar sağlandığında cinsel güdülerimize yenik düşebilen, doyumsuz, nefsine hakim olamayan yaratıklar olduğumuz için; şaşırmıyorum ben artık insanların yaptıkları şeylere.

Çok şükür ilişkisi olan veya evli biriyle yatmadım, genel olarak doyuma da ulaştığımı düşünüyorum artık kralı gelse eyvallah bacım diyecek moddayım ama diğer insanlar neler yaşadı, nasıl bir çevrede yetişti, nelere maruz kaldı, hangi filmleri romanları okudu da toplumun yanlış gördüğü şeyler ona normal gelmeye başladı bilemeyiz. Cinsel duygularını ne kadar bastırdı veya libidosu ne düzeyde onu da bilemeyiz. Yoksa tabii ki yanlıştır.

O yüzden artık yargılayamıyorum. Sen de aynı sonuca çıkmışsın zaten.

Dinler ve tek eşlilik olmasaydı sanki dünya seksten geçilmezdi gibi geliyor. Her canlının üremek için yaşadığını düşünüyorum. Kimisi için bu yolda her şey mübah olabilir.
0
ananiyimioguz
(13.01.21)
Son 1 yıla yakın zamandır veya belki fazladır radyo tiyatrosu dinliyorum. Çok oyun dinledim ve yazarı yabancı olan oyunlarda çok ortak bazı unsurlar var; evli çiftlerde ya kadın ya erkek ya da ikisi birden eşini aldatıyor, evli çiftlerden biri veya ailenin üyelerinden biri eşini veya ailenin miras bırakacak kişisini rahatlıkla öldürebiliyor, sadece para için çok çeşitli, çok samimi görünen ama samimiyetsiz ilişkiler kuruluyor ve sonu ölümle bitiyor, bir de enteresandır, zengin veya fakir her evde mutlaka en az 1 hizmetçi çalışıyor vs.

Bunlar son derece normalmiş gibi işleniyor. Yani bu tarz oyunların halka servis edilmesiyle, bunlara muhatap olan halkların gözünde aldatmalar, yasak ve/veya çarpık ilişkiler ve öldürmeler son derece sağlam bir şekilde normalleştiriliyor.

Halkın bu tarz davranışlarını normal görebilme sebeplerinden birinin, vaktiyle bu tarz etkilere maruz kalıp referans alarak hayata geçirebilmeleri ve uyguladıklarında da daha normal hislere doğru yol almaları olduğunu düşünüyorum. Öldürmek bu derece normalleştirilememeliydi bence. Aldatmak da öyle. Sonuç bu.
0
1bir1bir1
(13.01.21)
Ayrıca @ananiyimioguz +1
0
1bir1bir1
(13.01.21)
sadakat sorumluluğu olan kişi erkek, kadın değil. tek eşliliği seçipte birine söz veren, evlilik kurumuna dahil olan erkek kişisi. kadın tarafınında ciddi psikolojik sorunları var. kişilik özelliklerine küfrettiğin birini gönül ve fiziksel olarak arzulamanın başka bir açıklaması yok zira. şayet arkadaşınızda bu tarz dejenere davranışlar genel bir tutumsa veya buna dönüşüyorsa ben olsam uzaklaşırdım. yargılamam, vay ahlaksız sen neler yapıyorsun demem, sessiz sedasız iletişimimi keserim. yok tek seferlik insani bir tökezleme ise, durumdan çıkmak için dost, arkadaş desteğine ihtiyaç duyduğunu söylüyorsa sınırı yine de belli tutarak destek olmaya çalışırım.
0
Phoebe
(13.01.21)
ikisi de ahlaksizlik ama evli olan iliski yasamamali bekar icin yani arkadasiniza cok yorum yapmam yani adamin evliliginin sorumlusu kulliyen adam mesul onu demek istiyorum. kadin kendinden. ha hata yapmak kacinilmaz olsa da hepimiz yapsak da onun hata oldugunu kabul etmek lazim. mevzu bunu dogal akis veya dunya benim cevremde donuyor veyahut "ne var bunda" anlayisi sakincali. arkadasligimi kesmezdim hatta yargi machine veya cezalandirma anlayisindan uzak durmak isterim ama beni rahatsiz ederse daha az konusurm
0
ala09
(13.01.21)
Arkadaşınızın ee ne var bunda demesi mide bulandırıcı evet. Ve fakat diyeceğim şu ki bazen hayat öyle bir durum ortaya çıkartıyor ki asla yapmam etmem dediğiniz bir hali karşınıza getirip elinizi kolunuzu bağlayabiliyor. Hayat uzun, kınadığını yaşıyorsun. Arkadaşınız en azından öyle hissettiği için vicdan azabı çekmeliydi, hem de kişilik olarak tiksindiği biri için öyle demesi, yazık.
0
mslny
(13.01.21)
Herkes kendine yakışanı yapar. Şimdi herkesin inancı, yaşam tarzı, karşılaştığı sorunlar vs farklıdır eyvallah da yapılacak şey var yapılmayacak şey var. Ben hiç anlayamayacağım bu durumu. Yadırgayacağım da yargılayacağım da. Şayet birgün böyle bir şey yaparsam Allah benim de belamı versin. Ben hoşlandığım kişilerin bırakın eşi, sevgilisi olduğunu öğrendiğimde bile çok utanıyorum. Arkasında ne olursa olsun yaptıkları ahlaksızlık olduğu gerçeğini değiştirmez.
0
skywalker.anakinn
(13.01.21)
Bir keresinde yaşadım ama sevgili gibi değildik. Evliliğinden mutsuz ve şartlar gereği yaptığı yanlış bir evlilikti, zaten boşanma yolundaydı. Hiç ummadığım bir şekilde inanılmaz bir cinsel çekim hissetmiştim, ki öyle herkese kolay kolay kendimi tutamayacak kadar yükselen biri değilim. Bu arkadaşa karşı koymaya çalıştım ama hiç tecrübe etmediğim bir çekim vardı, hani derler ya temas ettikçe kıvılcım çıkıyor diye, çok enteresandı. Hiçbir sevgilimde o kadarını yaşamadım, hala bile.

Arkadaş olarak da çok iyi anlaşıyorduk ama evliliği sebebiyle normal bir ilişkiye döndürmek istemedik. Sonrasında aynı ortamdan ayrıldık, o boşanma sürecine girdi, uzaklaştık.

Geçenlerde evli olduğunu bilmediğim biriyle flörtleşiyorduk, söylemedi bana ben de normal yürüdüm. Sonra öğrenince çok şaşırdım çünkü hiç evli olduğu insanı aldatacak biri değildi. Kültürlü, hayata karşı sorumluluk sahibi, mantıklı. Hatta çocuk sahibi. Sonradan anlattı, yaşadığı zorluklar, sorunlu bir evlilik. Boşanacak ama şartların olgunlaşmasını bekliyormuş. Başka sebepten bir ilişkiye dönüşmedi ama eşini aldatacak olması onu benim gözümde "aşağılık" bir insan yapmadı.

Kimse bu hayatı mükemmel yaşamıyor, herkes hata yapıyor. Kimi o hataların sorumluluklarıyla baş eder, kiminin hatası boyunu aşar, onunla yaşaması zor olur, çıkar yol arar. Gerekirse o yanlış yola girer ama hayatın bana öğrettiği şey hiçbir şey siyahla beyaz değil, gri alan da en az ikisi kadar geniş. Olay bazında değerlendiririm ben bu durumu ama genel anlamda hoş bir şey olmadığına katılıyorum.
0
Jux
(13.01.21)
Ya tejrar okuyunca yazarken hikayenin diger ayrintilarini atladigimi farkettim. karisi ve cocuguyla tamismak, calistigi yerde calismak icin cabalamak sonra is icin gidilip beraber kalmak vs. defolsun gitsin ya sozde bi de karakterindennnefret etmeler falan. yaziklarimdan vazgectim! idam!!!!
0
ala09
(14.01.21)
Soruya cevabım:

Kesinlikle hayır.
0
hayirsiz
(14.01.21)
Sadece başlığı okuyarak cevap veriyorum, aşıksam yaşardım, sırf skor olsun diye ya da boşlukta olduğumdan sevişmek için yaşamazdım
0
freebird5406_2
(14.01.21)
Böyle adamlar var, şartlar uygun olsa 4-14 kadınla idare eder. Teklif eder.Bir tarafta eşi ve çocuklarıyla beraber olduğu dünya, öte tarafta iş hayatını renkli kılacak seçenekler. Evet sadakat sorumluluğu olan erkek tarafı, ama çevremizde görüyoruz arada böyle tipleri. Bu tiplerin tabii ki en büyük argümanı "artık eşimle geçinemiyoruz", "ayrılma aşamasındayız", "çocuk var", vs. 1000 senelik yalanlar.
Bu adamlar kadınları kandırabilmek için normalde bir erkeğin bir kadına yapacağı jestlerden ve iltifatlardan daha fazlasını yapıyorlar. Kadınların ilk düşme noktası bu. Ondan sonra durumun aslında ne kadar b.tan olduğunu gören kadın durumu rasyonalize etmeye çalışıyor, "evlilikleri zaten kötü gidiyormuş", "çocuk olmasa bi dakka durmam dedi"...
Eşi ve çocuklarıyla tanışma kısmı tümden iğrenç...
Allah ıslah etsin. "Yargılamasam mı acaba" demem ben şahsen. Bu yargımı etrafımla paylaşmam ama o kişiyle görüşmem de, arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim durumu. Hemcinsler için hele... Yargılar kişi hakkındaki kanaatlarımızdır. Ne demek yargılamayayım? Düşünmeyeyim mi ne yaptığını? Bana ters.
0
SiyamkedisiZorro
(14.01.21)
yargılama, kınadığınla kınanırsın derler. iletişimi kesmişsin zaten. yapman gereken oydu. dedemden yadigar bi aferin vardı, senin olsun.
0
antihero
(14.01.21)
böyle bir arkadaşım oldu, yeni evliydi ve eski sevgilisiyle görüşüyordu. kızla bir daha hiç görüşmedim. bu tür şeylere ortak olmak istemiyorum.
0
deartheodosia
(14.01.21)
aslında durumu kendi içinde değerlendirmek doğru olur. mesela evlidir ama evlilik bitmiştir artık ayrı evlerde yaşıyorlardır ve çocuklarla ilgili şeyler dışında diyalogları yoktur. sadece mahkeme kararıyla boşanma olmamıştır. o zaman sıkıntı bir durum görmüyorum ben. olabilir.
0
naksidil
(14.01.21)
Kesinlikle girmem . Bir sürü bekar kadın var.
0
opitseri
(14.01.21)
+5 yıllık sevgilim evliydi. evlilikleri bitmişti, o boşanmaya çalışıyordu ama kadın boşanmamak için süründürüyordu. bir taraf istemiyorsa boşanmak hiç kolay bir şey değil. biz de çok aşık olduk. sonra sevgili olduk. ilk aydan itibaren beraber yaşadık. o diğer kadın karısı değil, eski sevgilisiydi hep benim gözümde.

bana da bu ilişkiden önce sorsaydınız böyle böyle bir şey yaşar mısın diye, tabiki hayır derdim. ama olabiliyor. yaşarken farklı değerlendiriyor insan. şartlar önemli gene de. eğer hala karısıyla birlikte yaşıyor olsaydı, ona da canım cicim davranıyor olsaydı, karısının hiçbir şeyden haberi olmasaydı falan böyle bir işe girmezdim. herkes birini seçmeli. "hem karım dursun, hem sevgilim olsun" olmaz.

şimdi biliyorum ki dünyanın lincini yiyeceğim. daha önce de yedim :) ama paramolacak'ın hikayesindeki kadın kişisine katılıyorum, "ee ne var bunda." seviyordum, o da beni seviyordu, karısını sevmiyordu, karısı da onu sevmiyordu. herkes her şeyin farkındaydı. sırf zamanında bir imza attılar ve o imzanın bozulması onları hiç tanımayan bir savcının iki dudağına kaldı diye biz öyle güzel bir ilişki yaşamasa mıydık? şahsen pişman değilim.

sonuç olarak cevabım; yargılamamalısın. fikirlerini belirtmişsin, sana çok tersse iletişimi de kesersin ama yargılamak başka bir şey. twitterda fikirleri sana ters insanları takip edip twitlerinin altına kötü yorumlar döşemek gibi bir şey bu. beğenmiyorsan takip etme. diğer yandan, ben olsam sevdiğim bir arkadaşımsa iletişimi de kesmezdim. yaşamadan bilemezsin. ingilizcede bir deyim var ya; "try walking in my shoes." tam olarak öyle.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.01.21)
mesleğimden dolayı yargılamamaya çalışıyorum insanları. (psikolojik danışmanım.)
aldatmak çok farklı bir olay. evlilik iki kişilik bir iş. karı koca arasındadır. taraflardan birisi farklı bir gönül ilişkisine gidebilir. diğer tarafın bundan haberi var mı buna bakmak lazım.
eşimiz bizim bir yansımamızdır, ayna gibidir, her halimizi görür, gördüğünü de biliriz. kimi zaman evlilikte taraflardan birisi sürekli aynı aynaya bakmaktan yorulur, kendini daha farklı görmek, göstermek ister. bu zamanda da farklı birisi ona iyi gelebilir.
bir diğer nokta da aldatan kişi evlilikte mutsuzdur. sürdürmeyi istemiyordur. ancak bunu söyleyecek cesareti, belki düşüncelerini ortaya koymaya cesareti bile yoktur. aldatmayı seçip yakalanma güdüsü vardır. yakalanmak için aldatır.

bir de diğer kadından bakmak lazım. neden kendine ait olmayan bir erkekle beraber olmaktan kendini alıkoyamıyor?

şahsen ben böyle bir durumla karşılaşsaydım arkadaşımın bana çok değer verdiğini düşünürdüm. çünkü arkadaşınızın durumu toplumsal baskılar nedeniyle o kadar zor bir durum ki, kime anlatsa yanından ayrılacak. zor bir süreç.
bana böyle bir şey anlatan arkadaşımın yanında olmaya çabalarım.

etik olarak doğru bulabilirsin, bulmayabilirsin, farklı mevzular. yargılamak doğru değil, şahsi düşüncem. herkesi bir yere getiren büyük hikayeler vardır. onların hikayelerini bilmiyoruz.
her şey siyah veya beyaz değildir.
0
ananotherlife
(14.01.21)
(14)

geçen sene sopranos bu sene wire izledim 2021'de hangi dizi?

eurhka
kaliteli yapımları zamana yayarak izlemeye calısıyorum. bu ikisinden sonra üçüncü olarak ne önerirsiniz? konusu suç üzerine olmak zorunda değil. hikayesi güzel olsun, karakterleri derinlemesine tanıyalım vs.teşekkürler.not: six feet under izledim.edit: breaking ve better call saul da izledim...
kaliteli yapımları zamana yayarak izlemeye calısıyorum. bu ikisinden sonra üçüncü olarak ne önerirsiniz? konusu suç üzerine olmak zorunda değil. hikayesi güzel olsun, karakterleri derinlemesine tanıyalım vs.

teşekkürler.

not: six feet under izledim.

edit: breaking ve better call saul da izledim...
0
eurhka
(09.01.21)
İzlemediyseniz tabii ki Breaking Bad.
0
dissendium
(09.01.21)
battlestar galactica
0
clones
(09.01.21)
prison break
0
jelly bear
(09.01.21)
Madem eskilerden gidiyoruz Oz ve lost. Yenilerden ise True detective.
0
Jux
(09.01.21)
Carnivale?
Görece underrated kalmış, saydığınız dizilerin kalibresinde bir dizi kesinlikle.

Son yıllardan ise The Leftovers. Benim izlediğim en iyi dizidir.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(09.01.21)
izlemedim dediklerini, ama hepsine biraz biraz baktım ve benzer sıkıcılık :) seviyesine sahip dizi olarak house of cards diyorum.

derin dizi sevmiyorum galiba.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(09.01.21)
treme
the night of

drama kalitesi aynı seviyede olmasa da erkekseniz :

ray donovan
0
qaram
(09.01.21)
Justified
Bosch
Band of brothers
0
logisticsmanager
(09.01.21)
the night of
leftovers (dunyanin en underrated dizisi olabilir)
battlestar galactica
rome
0
nefertarii
(09.01.21)
Her ne kadar bu diziler kadar başarılı olamasa da uzun soluklu olması ve karakterleri nedeniyle Sons of Anarchy’ i önerebilirim.
0
monty python
(09.01.21)
Rome
True detective
Fargo
Oz
0
zoghurt
(10.01.21)
Wire sevdiysen oz gider sana.
0
eazy
(10.01.21)
Orange is the new black (omce citir cerez baslasa da hikaye ilerledikce cok guzel derinlesen ve incelikli siyasi ve sosyokulturel mesajlar barindiran, insanlari derrinden tanitan bi dizi)
Weed (bu da fena değil daha egleneceligimsi)
Broadchurch (bu tam polisiye, ingiliz, heyecanli)

Damages (digerlerinden daha sert, underrated kalmis, guzel bi dizi)
0
red g
(10.01.21)
sopranostan sonra wire sonra oz izledim ben de. güzeldi. tüm sezonları izlemedim.

mafya olarak gomorra var.

aynı benzerlik olmasa da the shield ve blacklist de aksiyon olarak yüksek
0
ShadowOfMoon
(10.01.21)
(18)

hangi yumuşatıcı daha iyi?

strobist
soruyu sormadan önce yumuşatıcı ile ilgili eski başlıklara baktım çoğunluk yumoş kullanıyormuş ama yumoş şu an feci pahalı.. ben bu iki üründen birini kullanmak istiyorum ama hangisi olmalı karar veremiyorum.. - vernel max (1.4lt) 17lira- uni baby (3x1,5lt) 30lira
soruyu sormadan önce yumuşatıcı ile ilgili eski başlıklara baktım çoğunluk yumoş kullanıyormuş ama yumoş şu an feci pahalı..

ben bu iki üründen birini kullanmak istiyorum ama hangisi olmalı karar veremiyorum..
- vernel max (1.4lt) 17lira
- uni baby (3x1,5lt) 30lira
0
strobist
(09.01.21)
soruna cevap sayılmaz ama, hiçbiri iyi değil. hiçbir yumuşatıcıyı evime sokmam. mutlaka alacağım diyorsan kokusunu beğendiğini al geç.
0
pati
(09.01.21)
Ben abc kirmizi renkli aliyorum, kokusu hem guzel, hem de kalici
0
balpolen
(09.01.21)
@pati neden evine sokmazsın?

mesela benim havlular giysiler makinadan hep kazık gibi çıkıyor.. bu olay deterjandan mı kaynaklanıyor acaba, sıvı rinso kullanıyorum..
0
🌸strobist
(09.01.21)
son dönemde bingo soft'u denedim çok kalıcı buldum.
viking beyaz sabun kokulu da fena değildi, ama bingo kadar kalıcı gelmedi bana.
0
telaffuzu cok tatli fransizca kelime
(09.01.21)
cunku yyumusaticilar cok kimyasal iceriyor,

biz de kullaniyoruz ama, cok az kullanmak lazim
0
exlibris
(09.01.21)
@exlibris sıvı deterjanlar da kimyasal içermiyor mu?
0
🌸strobist
(09.01.21)
@exlibris'in dediği gibi kimyasal kalıntılar yüzünden.
yumuşatıcılar katyonik yüzey aktif maddeler içeriyor. bunlar zor durulanıyor, zaten onun için etkili oluyorlar (kolayca durulansa ne yumuşaklık kalır ne koku). koku ve yumuşaklık ne kadar kalıcıysa o kadar durulanmadığını, kimyasalın üzerinde kaldığını anla yani. benim de havlularım kazık gibi mesela ama her elimi yüzümü kuruladığımda o kimyasla maruz kalacağıma kazık gibi olsun daha iyi. deterjanlar anyonik yüzey aktif madde içeriyor ve durulamayla katyoniklere göre daha az kalıntı bırakyıor. onun için bile her seferinde ilave durulama yaptırıyorum.
not: kimya müh.
0
pati
(09.01.21)
@pati detaylı açıklama için teşekkürler.. peki hangi deterjanı kullanıyorsun?
0
🌸strobist
(09.01.21)
Pozitif veya negatif koku olmuyor ama yumuşaklık hisssini beyaz sirke ile sağlıyorum.
0
oksijensiznefes
(09.01.21)
indirimde ne bulursam onu alıyorum :)
edit: yumuşatıcı gözüne beyaz sirke koyuyorum
0
pati
(09.01.21)
@pati sıvı rinso ile sıvı persil arasında hiç fark yok mudur yani?
0
🌸strobist
(09.01.21)
vardır mutlaka, yapımlarında çalışmadığım için formüllerindeki farkı bilmiyorum, ama temizlediği sürece deterjan ayırt etmiyorum.
0
pati
(09.01.21)
İndirimde ne buluyorsam onu alıyorum +1
Konsantre olanlardan Yumoş, Vernel max supreme, hatta Migros marka alıyorum. İndirimde yakalarsam arada paraya kıyıp Frosch alıyorum, çok güzel.
0
kobuzchu kiz
(09.01.21)
beyaz sirke kullanıyorum ben
0
veritaslibertas
(09.01.21)
Migros markası olan ve minies. Bebekler ve çocuklar için. Kokusu çok güzel ve fiyatı uygun.
0
makarnacanavari
(09.01.21)
ne kadar doğal bilmiyorum ama ben ecos3 organik yumuşatıcı alıyorum. şu yukarıda da bahsedilen kimyasallar mevzusu yüzünden. kalıcı bir kokusu olmuyor ama yumuşaklık sağlıyor. çok memnunum

edit. fiyatı pahalı. ama getir’de ara sıra 50% indirime giriyor, ya da geçenlerde black fridayde hepsiburadada çok indirimdeydi. o zamanlar bikaç tane alıyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(09.01.21)
bu kadar yorumdan sonra ben de yumuşatıcı yerine BEYAZ SİRKE denemeye karar verdim :)
0
🌸strobist
(09.01.21)
Frosh kullanıyorum. Kokusu yok.
0
ruhen hastayim ben
(09.01.21)
(8)

Kablonet kullanan var mi?

balpolen
Ttnet kullaniyoruz tivibu ile birlikte, taahhut bitince 100 tl lik paket 140 tlye yukselmis, bizim binada kablonet kullananlar varmis ve memnun, bizim suan kullandigimiz pakete benziyor ve 110 tl. Internet hizi da 100 mbpsye kadar ve sinirsiz. Suanki 24 mbpsye kadar, bundan da memnunuz ama bu daha u
Ttnet kullaniyoruz tivibu ile birlikte, taahhut bitince 100 tl lik paket 140 tlye yukselmis, bizim binada kablonet kullananlar varmis ve memnun, bizim suan kullandigimiz pakete benziyor ve 110 tl. Internet hizi da 100 mbpsye kadar ve sinirsiz. Suanki 24 mbpsye kadar, bundan da memnunuz ama bu daha uygun. 140 tl vermek istemedik, 110 a varken aynisi.

Size de sormak istedim, memnunmusunuz, ozellikle besiktas ve cevresinde kullananlar daha da iyi olur.
0
balpolen
(05.01.21)
qaram
(05.01.21)
99 yılından geçen yıla kadar kullandım. hiç bir sıkıntı yaşamadım, teledünya'dan pek memnun değildim. memnun olmama sebebim kafalarına göre çok sık istedikleri kanalları yayınlardan çıkartmalarıydı, hiç haberin bile olmuyor. atıyorum eurosportu açıyorsun izliyorsun ertesi gün bi bakıyorsun yok, kaldırmışlar yayın listesinden.

türkçe kanallarda bi bakıyorsun rusça dublaj var. böyle çok saçmalık oluyordu, internetinde bir sorun yoktu ama.
0
killerbee
(05.01.21)
kadıköydeyim. yıllardır kablonet kullanıyorum, çok memnunum. kopma sorunu hiç yaşamıyorum. bağlatırken de hiç beklemiyorsun. bundan kaç zaman önce başvurduğumun ertesi günü internetim olmuştu çok hoşuma gitmişti.
ben 25 mbps sınırsız olan paketini kullanıyorum galiba. 60 lira veriyorum. kablotv de veriyorlar yanında. evde 2 kişi internet kullanıyoruz, hiç yavaşlama da olmuyor
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.01.21)
3-4 senedir kullanıyorum memnunum. Yer Fatih. Paketin hızını hatırlamıyorum
0
rapisa
(06.01.21)
20 gündür kullanıyorum.
- Fiyat uygun
- Sinema kanallarında iyi filmler oynuyor.
- Akıllı sınırsız tarife dedikleri, akşam 7'den gece 12'ye kadar 25mbit'e düşüyor. Kalanında 100mbit.
- Yanında verdikleri modem dandik. Router ile desteklemek gerekiyor çoğu durumda.
- TTNet 25mbitte Netflix, Amazon TV'de donuyor, TV bağlantısı kopuyor, ileri saramıyordum. Kablonet'te TV'de hiç sorun yaşamadım.
- Abonelik başvurusu yaptım telefondan, 2 saat sonra geldiler, bağladılar.
- İkinci gün Zoom'da bağlantı koptu, sinyal zayıf dedi. Arıza kaydı açtım, aynı gün gelip bakım yaptılar. Ondan sonra hiç sorun yaşamadım.
- Pişman değilim, iyi ki geçmişim diyorum.
- TTNet'in taahhütü bitecek olan tarifesinin yeni fiyatı yüksek diye geçtim ama TTNet'in biteceği gün arayıp devam edersek sadece 4 lira zam yapacaklarını söylediler. Yani yeni fiyat için doğrudan onlarla görüşebilirsin.
0
prole
(06.01.21)
2 senedir kullaniyoruz cok memnunuz. Ist bahcelievler
0
matilda
(06.01.21)
100mbit akıllı sınırsızdır o. 19-24arası hız düşer. Onun haricinde memnunum.
0
sutlu nescafe
(06.01.21)
8 yıl ankara'da kullandım, yaklaşık 8 yıldır da antalya'da kullanıyorum, bir sorun yaşamadım memnunum. net hızı neyse onu verdiler. yani 25'se 25, 50'yse 50, 100'se 100. torrentte daha fazla hız aldığımı da hatırlıyorum. doğum günleri, bayramlar ve yılbaşında güzel hediyeleri mevcut. ama full paket olunca gerek kalmıyor.
0
Improbable
(06.01.21)
(16)

Delirmek Üzere miyim?

paramolacak
Son 1-2 aydır;- Odaklanamıyorum-Konuşurken kafamın içinde kurduğum cümleleri ağzımdan çıkartamıyorum-Hem iş hem özel hayatımda insanlara karşı çok çekingenim ( ki daha önce hiç böyle biri değildim)-Mart ayından bu yana evden çalışıyorum, yalnız yaşıyorum.- Çok çabuk unutuyorum (hemen hemen herşeyi)-
Son 1-2 aydır;

- Odaklanamıyorum
-Konuşurken kafamın içinde kurduğum cümleleri ağzımdan çıkartamıyorum
-Hem iş hem özel hayatımda insanlara karşı çok çekingenim ( ki daha önce hiç böyle biri değildim)
-Mart ayından bu yana evden çalışıyorum, yalnız yaşıyorum.
- Çok çabuk unutuyorum (hemen hemen herşeyi)
-İş hayatında Kendimi çaresiz ve güçsüz hissediyorum (ki aynı kurumda 5 yıllık deneyim sahibiyim)
-Çalışmak istemiyorum,işlerimi hep sarkıtıyorum sorumluluklarımı yerine getirmek istemiyorum

Daha önce hiç bir psikolojik sorun ile karşılaşmamıştım hayatımda, iyice kafayı yedim, delirdim heralde diye düşünüyorum, biraz internete bakınca şizofreni falan çıkıyor ama tabi google amcaya başım ağrıyor yazınca kansersin cevabını verdiğini de biliyorum. Bulunduğum il küçük bir yer psikolog yok.

Bana yardım eder misiniz?
0
paramolacak
(05.01.21)
İyi bir psikologla online seanslar yapabilirsiniz. İşe yaradığını görürseniz devam edersiniz.

Muhtemelen bulunduğunuz ilde psikolog vardır da, ilçenizde yoktur. Hangi ilse yazın, arkadaşlar birilerine yönlendirirler sizi belki.

www.eksiduyuru.com

bu duyuruda istanbulda olduğunuzu belirtmiştiniz. hangi ara taşındınız?
0
la traviata
(05.01.21)
yalnız değilsin :’) yazdıklarının hepsini birebir ben de yaşıyorum.
hiçbir şeyden keyif alamıyorum. işimi çok seviyorum, yaptığım zamanlar iyi geliyor ama parmağımı oynatasım olmuyor çoğu zaman. bu yüzden birçok şey aksıyor. mesela şu an.
eskiden girdiğim ortamlarda çok konuşurdum, hatta gereksiz konuştuğumu düşünürdüm. şimdi ise aklıma anlatacak bir şey gelmiyor. sessizce oturup ne kadar sıkıldığımı düşünüyorum. silik birine dönüştüm.

korona psikolojisi olduğunu ve zamanla geçeceğini düşünüyorum. eskiden ne kadar enerjik ve mutluydum, bir gün gene öyle olacak. kolay değişimler değil yaşadıklarımız. bazılarımız için daha da zor demek ki.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.01.21)
Pademi nedeni ile memleketime geldim uzaktan çalışıyorum @latraviata teşekkür ederim yönlendirmen için.
0
🌸paramolacak
(05.01.21)
Bence birşeyin yok bana göre. Demir, b12, magnezyum ya da erkeksen testosteron düşmüş olabilir.
0
komando kani var bende
(05.01.21)
@komando kani var bence evet erkeğim, ay inşallah yoktur :)
0
🌸paramolacak
(05.01.21)
aynılarını son aylarda ben de yaşıyorum. eylül ayında 4-5 günlük tatil ile baya toparladım şimdi yine aynı moddayım. yasaklar falan bitsin tekrar düzelirim diye bekliyorum. psikoloğa ihtiyaç duymadım ama umarım kalıcı şeyler bırakmaz bu pandemi psikolojisi
0
avatar is back
(05.01.21)
delirmiyorsunuz.

yaşadığınız sosyal değişim ve uyum problemlerine bağlı minör depresyon tarif ediyorsunuz. sosyal şartlarınızla ilgili belirsizlik bir süre daha devam edeceğinden yeni yaşamınıza uygun çözümler üretmek için yardım almanız yararlı olur.
0
qaram
(05.01.21)
Bu arada Korona pozitif olup atlatmıştım geçtiğimiz aylarda bilmem bu bilgi bi işe yarar mı sizin için ama belirtmek istedim
0
🌸paramolacak
(05.01.21)
delirmiyorsunuz, şu an içinde olduğumuz şartlar (sokağa çıkma yasakları, evden çalışma, sinemaya gidememek vb.) bunlara neden olabilir. Bir çoğunu ben de yaşamaktayım. özellikle pandemi nedeni ile memlekete dönmek vs. bunları tetikleyen durumlar. size iyi gelecek bir uğraş bulmak bunları hafifletecektir. Alkol veya diğer zararlı alışkanlıklar asla çözüm olmuyor, onu denemeyin :)

ben evden çalışmanın getirdiği imkanlar sayesinde öğle araları 1 saat müzikli yürüyüş yapıyorum, konsantre olmama yardımcı oluyor.
0
ludwig boltzmann
(05.01.21)
corona sonrası etki de olabilir o zaman, BBC'nin haberi vardı, nadir kişilerde bilinç bulanıklığı vb. olabiliyor ve birkaç ay sonrasına kadar sürebiliyormuş.

Fakat bundan bağımsız olarak, sürekli evde aynı şeyleri yaparak kalmak da psikolojik olarak etkiliyor tabii çoğu kişide az çok oluyordur bence.
0
rodriguez2
(05.01.21)
@the cat in the at O kadar özledim ki arkadaş sohbetini, hiç tanımadığım insanları yolda çevirip sohbet etmek istiyorum ama linç edilip show habere çıkmaktan korkuyorum. ki ben insan sevmezdim öyle düşünün :)
0
🌸paramolacak
(05.01.21)
merhaba, bu pandemi döneminden önce aynı şeyler bende de vardı. psikiyatrımla konuştuğumda, yaptırdığım tahliller sonucunda demir ve d vitamini değerlerimin çok düşük olduğunu, özellikle demir rezervlerimde sorun olduğunu söylemişti. yanlış hatırlamıyorsam 4-5 ay kadar demir ilacı ve aralıklarla d vitamini ampulü kullandım, şikayetlerimin büyük bir kısmı ortadan yok olmuştu (odaklanamama, unutkanlık, işleri sarkıtma gibi durumlar)

tabi doktor değilim, bütün olay kan değerlerinizdendir diyemem ama baktırmakta fayda var, ben büyük ölçüde faydasını görmüştüm.
0
loveless
(05.01.21)
Sabah bi psikolog ile görüştüm bir test yollayağını sonra başlayacağımızı söyledi, şuraya yazıp sizlerden fikir ama bile bi nebze rahatlattı gibi geldi çok teşekkür ediyorum her birinize ayrı ayrı
0
🌸paramolacak
(05.01.21)
Ben yazdıklarınızdan daha çok evden çalıştığınız için böyle hissettiğinizi düşündüm. Corona yüzünden eskisi gibi insanlarla yüzyüze görüşemiyoruz ve tabii bununda bazı götürüleri oluyor. Bende normalde sosyal biri olmasamda, konuşurken kelimeler aklıma gelmiyor ve çok unutuyorum. Unutkanlık yeni bir şey değil benim için. Unutkanlığın pek çok sebebi var bir tanesi hayatınızda kaybettiğiniz birileri olduğu zaman beyin unutmayı seçiyor. Diğeride üzüldüğüm bir şey olduğu zaman daha çok unutuyorum. İnsanlarla iketişimde olmayı ve beyin gelişimi için birşeyler yapmanızı tavsiye ederim. Dil öğrenmek, gitar çalmak veya yeni bir şey öğrenmek gibi. Kitap okumakta konuşurken kelimeleri hatırlamak açısından iyi oluyor.
0
rapisa
(06.01.21)
Bu arada psikolojik bir rahatsızlığınız olduğunu düşünmüyorum. İnsan hayatında her zaman aynı olmayabilir bunlar vücudun verdiği tepkiler. Youtube da bu konularda sinan canan ın videoları bilgilendirici oluyor. Bir bakın isterseniz
0
rapisa
(06.01.21)
Kan değerleri yazmış bir arkadaş evet b vitamini, d vitamini, demir eksikliği bu gibi rahatsızlıklar yapıyor. Mutlaka bunlara baktırtın. Ben olsam önce psikoloğa gitmek yerine önce kan değerlerime baktırırdım. Yani önce psikoloğa değil nörolojiye giderdim
0
rapisa
(06.01.21)
(8)

hangi evi tutsam

baldur2
1- studyo daire: haftalik kira: 250 birim, faturalar da 30-40 birim.2- 2 odali apartman dairesi: haftalik kira: 350 birim faturalar da 40-50 birim. bir odayi 200-250 arasi kiraya veriyorum yani faturalar dahil ben 100-150'ye kalmis oluyorum. banyo paylasimli.3- 3 odali apartman dairesi: haftalik kir
1- studyo daire: haftalik kira: 250 birim, faturalar da 30-40 birim.

2- 2 odali apartman dairesi: haftalik kira: 350 birim faturalar da 40-50 birim. bir odayi 200-250 arasi kiraya veriyorum yani faturalar dahil ben 100-150'ye kalmis oluyorum. banyo paylasimli.

3- 3 odali apartman dairesi: haftalik kira 500-550, faturalar da 60-70 birim. burasinin da maliyeti bana 50-100 birim oluyor, diger odalari kiraya verirsem. kendi banyom olacak bunda.

bazi faktorler:
3 apartman da ayni muhitte.
benim gelirim de 900-1100 birim arasi degisiyor haftalik. 31 yasinda erkek ve bekarim.

2 ve 3'te apartmana gore yuzme havuzu ve gym olabilir, yataklar double yatak ve yatak odalari gayet buyuk 2 ve 3'te.

artik bu yasta da insanlarla ugrasmak istemiyorum ama bir yandan da studyo dairenin bana neredeyse 300 birime patlayacak olmasi koyuyor. ne dersiniz? bir nevi para ile kafa rahatligi arasinda secim yapmak gibi oluyor sanki?
0
baldur2
(02.01.21)
1
0
elorelia
(02.01.21)
kimseyle uğraşmamak büyük lüks. 1
0
antihero
(02.01.21)
studyo tut. diğerlerinde seks rahat olmaz.
0
kickboxer
(02.01.21)
Kimseyle uğraşmamak büyük lüks kesinlikle. Ben de 1 derdim.
0
roket adam
(02.01.21)
Tek başına 2, olmuyorsa 1.
0
himmet dayi
(02.01.21)
1

Benim eve harcadığım maaşımın %30'u, tek yaşamanın konforu hiçbirinde yok
0
lcha
(19.01.21)
paylaşımlı eve hep öcü gibi bakılıyor ama işin aslı hiç öyle değil bence. kafan gene çok rahat oluyor, kimse ile de uğraşmıyorsun. hemen çok kötü ev arkadaşı bulacağımızı düşünüyoruz nedense. oysa kafa dengi ve ara sıra muhabbet edebileceğin birisi oluyor evde, neden uğraşasın ki. hatta bu gittikçe asosyalleşen dünyada bence aksine çok iyi gelen bir şey ev arkadaşı. ha baktın uğraştırıyor, ev senin. kapıyı gösterir, başkasını bulursun.

ben de 18-24 yaşlarım arasında tek başıma geniş geniş yaşadım. ev arkadaşı fikrine çok uzaktım, tek yaşamaya alışmıştım ve asla biriyle yaşayamam artık diyordum ki, 24 ten sonra ev arkadaşlığı sistemine geçtim, çünkü kabul edelim çok karlı :) şimdi 30 yaşındayım ve hala ev arkadaşım var.

öncelikle şunu söyleyeyim, "birinin evine ev arkadaşı olarak gitmek" vs. "birisi ile birlikte ev tutmak" vs. "evinin bir odasını birine kiralamak" arasında dağlar kadar fark var. düzeni oturmuş evine birini aldığında, bütün düzen ve bütün kuralları koyma hakkı senin oluyor. gelen kişi ev ile ilgili hiçbir şey iddia edemiyor. diğer yandan, gelen kişiyi sen seçiyorsun. o kadar garip tiplerin yanında o kadar düzgün tipler de başvuruyor ki, kiminle anlaşıp kiminle anlaşamayacağını görmek hiç zor değil. ben şahsen bugüne kadar ev arkadaşı seçimlerimde hiç yanılmadım ve sıkıntı yaşamadım.

o nedenle bence 2. seçenek. ben de yıllardır 2. seçeneği uyguluyorum. başlarda erasmuslu öğrencileri alıyordum, 6 ay kalıp gidiyorlar nasıl olsa diye. onlarla da hiçbir sorun çıkmadığını ve aksine giderlerken "keşke kalsalardı" dediğimi fark ettikten sonra her 6 ayda bir uğraşmamak için daha uzun kalabilecek insanları almaya başladım. her seferinde de oda için görüşmeye gelen insanlara kuralları baştan söyledim. eve başkalarını getirmek, temizlik, ortak alanlarda yaşamak gibi konular benim için öncelikli konulardı. bu konularda nasıl davranılmasını beklediğimi söyledim. hassas olduğum noktaları ve bu konularda anlayış beklediğimi söyledim. onlara uymayan bir yer varsa da ortak bir noktada BULUŞMADIK. çünkü o kadar fazla başvuran oluyor ki, içlerinden hem karakterini beğendiğim, hem de istediğim kurallara uyabilecek insanlar bulmak hiç zor olmuyor.

banyonun paylaşımlı olması bugüne kadar hiç sıknıtı yaşamadığım bir konu. insanlar buna neden takılıyor çok anlamıyorum. o tanımadığın ev arkadaşı zaten 1 ay içinde sevdiğin bir arkadaşına dönüşüyor, rahatsız olmazsın onunla aynı banyoyu kullanmaktan. illa özel banyom olmalı diyorsan 3 de olabilir ama evde 2 kişinin olması ile 3 kişinin olması çok fark ettirir. ev büyük de olsa insan sayısının fazla olması biraz risk gibi. ben istemezdim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.21)
evi paylaşmadan 2'ye bütçen yetiyorsa 2. değilse 1. elin gâvuruyla mı uğraşıcan boşver.
0
alperz
(19.01.21)
(31)

Öğrenim kredisi almış mıydınız? (Anket)

dissendium
Öğrenim kredisi borcundan yakınanları görünce merak ettim. Üniversitede öğrenim kredisi almış mıydınız? Eğer aldıysanız gerçekten ihtiyacınız var mıydı? Yani o para olmasa üniversite okuyamayacak durumda mıydınız? Paranızı gerçekten ihtiyaçlarınıza mı harcadınız? Bunları merak ediyorum.İnternet'te 1
Öğrenim kredisi borcundan yakınanları görünce merak ettim. Üniversitede öğrenim kredisi almış mıydınız? Eğer aldıysanız gerçekten ihtiyacınız var mıydı? Yani o para olmasa üniversite okuyamayacak durumda mıydınız? Paranızı gerçekten ihtiyaçlarınıza mı harcadınız? Bunları merak ediyorum.

İnternet'te 10 bin, 20 bin TL borcum var diyenleri görünce bayağı şaşırıyorum. Ben öğrenim kredisi almadan okudum. Doğal olarak hiç borcum yok. Kendimi biraz şanslı sayıyorum. Yeni mezun olup 10 bin TL borcumun olması beni çok rahatsız ederdi. İhtiyacı olmayıp da öğrenim kredisi alan öğrencilerin motivasyonu ne?
0
dissendium
(28.12.20)
evet aldım. almasam okuyamazdım kesinlikle. hatta aldıktan sonra bile okurken maddi sıkıntılar çektim. okul bittikten sonra 2 sene müddet veriyorlar yanlış hatırlamıyorsam. bir de enflasyon farkını da ekliyorlar tabi.
0
gizemli dede
(28.12.20)
kredi almadım. burs aldım. çok ihtiyacım vardı, olmasa okuyamazdım evet. burs bulamasam kredi alacaktım mecbur.
0
pati
(28.12.20)
aldım.
ihtiyacım vardı.
hayır, yine de okurdum ama para o zaman lazım. keşke daha çok verselerdi daha rahat okusaydım.
yeri geldi ihtiyaca yeri geldi gezmeye harcadım.

bu kadar rahatsız olma, benim 8bin, eşimin 12bin borcu vardı, 5 yıldır ödemiyorduk, bu ay peşin ödeyip kapattık. yukarıda da belirttiğim gibi okurken daha çok verseler daha çok alırdım. o zaman harcayacak ve yaşayacak vaktim vardı çünkü.
0
trajikomix
(28.12.20)
Aldım, almasam da olurdu aslında çünkü ailemle yaşıyordum. Öğrenim kredisinin ne olduğunu bile bilmeyen 17 yaşında bir lise mezunuyken arkadaşlarım "aa o formu da doldur, başvur mutlaka" dediler, ben de "ha peki" deyip başvurdum. Sonra da "oo para" diye harcadım.

Gerçi ben aldığımda geri ödeme faizi o kadar yüksek değildi, çok zorlamadı.
0
kobuzchu kiz
(28.12.20)
10 sene önce 1 yıl aldım 5bin lira falandı daha geçen sene ödedim 6 bin tl olarak, o zaman 220 lira yatıyodu aylık, ihtiyacım yoktu ama ailenin üstündeki çocuk okutma yükünü almak için aldım krediyi. iş bulurum illaki azar azar öderim diye düşünmüştüm.
0
nahtoderfahrung
(28.12.20)
Kredi aldım. İlk başlarda ihtiyacım vardı Daha sonra ise başlayınca pek ihtiyacım kalmamıştı. Iptal ettirmekte istemedim. Ayrıca 27. taksidi daaha bugün ödedim Kaldı son 17:)
0
spacevan
(28.12.20)
Aileye yük olmamak için aldım. Ailem rahatça karşılardı masraflarımı. 5 yıllık imza attım 17bin lira için. Artışlarla beraber 21-22bin lira harcadım. Şimdi 33bin borcum var. Yeni mezun olacaklara çok daha fena hesaplar çıkıyor
0
avatar is back
(28.12.20)
burs aldım. burs çıkmasaydı kredi almazdım, dediğiniz gibi borçlu olmaktan nefret ederim ve bu yüzden asla borç almam bir yerlerden. ne kadar param varsa o kadar harcarım. cebimde 2 kuruş varsa 2 kuruşluk yaşarım. banka kredisi, kredi kartı vs. hiç bana göre değil.
0
candide
(28.12.20)
Aldım.
İhtiyacım vardı.
Almasam da okurdum ama bu sefer de çalışmak zorunda kalırdım. Çalıştığım için kendimi geliştirmeye daha az zamanım kalırdı.

Lisans 12 k + Y.L.+ 22=34 k tl borcum vardı. Ödedim çok şükür.
0
Anthony McCarten
(28.12.20)
ben iyi bi sıralamaya ragmen kredi almistim. cok gerilerde olup burs alan vardi. o iste de bi haksizliklar dönüyor da neyse. sorumuza gelirsek, evet ihtiyaclarim icin kullandım. okuldan da burs aliyordum ama yeterli degildi. kredi olmasa da okurdum ama zor olurdu. kredi bir nebze rahatlatiyordu. calisirken odedim gitti. ben odedim diye herkes odesin falan da demiyorum. herkes surunsun kafasindakilere sinir oluyorum. umarim her ogrencinin aldigi kredi bursa çevrilir de azıcık yüzleri güler.
0
hazen
(28.12.20)
burs kazanmıştım. ilk sene sonunda bölüm değiştirdiğim için krediye döndü. böylelikle üç sene kredi almış oldum.

o dönem krediden biraz daha fazla gelirim vardı. annem de destek oluyordu. arada burs falan da çıkıyordu ufak tefek. sanırım kredi olmadan da okuyabilirdim ama ailem bu konuda yanımda durdu açıkçası, durumları iyi olmadığı için "bize çok güvenme, böyle şansın varken al" dediler.

dört yıllık burs/kredi ödemem 2016 yılında bitti. ben şu an üçüncü sınıftayım. çok verimli ve doğru (!) kullandığımı düşünüyorum o yüzden.

borcumun olması şu an hayattaki en son derdim diyebilirim... ben en iyi ihtimalle 28, en gerçekçi ihtimalle 29 yaşında mezun olacağım. şanslıysam hadımköy'de 2800 liraya kölelik yaparım işte. yine ev arkadaşıyla yaşarım, yine tek bir çift ayakkabım olur, yine akşam makarna yerim. türkiye'de bunun ötesini beklemiyorum. böyle yaşayınca da borcu ödemek veya maaşımın 1/4'üne haciz gelmesi çok koymaz. o para benim olsa yatırım mı yapacağım, daha güzel mi yaşayacağım? türk lirasını biriktirsem ne olur ayda 300-400 lira? ne yapacak devlet, canımı mı alacak? almazsa ayıp eder.

özetle ben türkiye'de kalırsam zaten paranın benim için geçerli bir meta olacağını düşünmüyorum. kazanacağım paranın 3/4'ü köpek gibi yaşamama yeterli olur, kalanıyla da borç ödenir. 3-4 sene sonra da kazandığım paranın 4/4'üyle köpek gibi yaşarım.

yurtdışına çıkabilirsem de zaten 2-3 aylık maaşımla bütün borcu kapatma şansım olur, dert edilecek bir meblağ değil.

o yüzden umrumda değil şu an. "ödemem" demiyorum, "silinsin" demiyorum kesinlikle. zamanında aldık, yedik. veririz eyvallah. sadece önemsemiyorum. cebinde para olan adam düşünsün borcu, bana ne.
0
der meister
(28.12.20)
Aldım, ihtiyacım vardı. Kira-faturalar-ders notları-yemek derken epey masrafım oluyordu kendi harçlığım yetmiyordu. Zaten yetmediğini farkedince başvurdum ve aldım. Sürekli gezip tozup alışveriş yapan bir öğrenci olmadım hiç.
0
megalomaniac
(28.12.20)
Aldım ve geri ödedim.
Para gönderenim olmadığı için ihtiyacım vardı. İlk aylar cepten yedik sonra iş buldum. kyk kredisi + kendi kazançlarımla okudum.
0
battal gemalmaz
(28.12.20)
Şaşıracak bir şey yok ki. Tamamen kobuzchu kız gibi oldu benim durumum. Bi baktım para geliyor, o dönem alkole sigaraya yemeğe gömdüm tüm parayı ve yetiyordu da. Şimdi büyüdük bulgur emcüklüyoruz evde. Ödüyorum işte bir yandan sorun yok rahatsız değilim.
0
vedatchilipeppers
(28.12.20)
Aldim.
Vallaha okuldan 400 falan, bir de bir dernekten başarı bursu aliyordum 350 civarı. Kısacası 2011-2015 arası kredisiz zaten 750 lira kazaniyordum. Üstüne kredi de aldim, annemlere yük olmadim.
Ihtiyacim var miydi? Vallaha parayi ezdim ben, ihtiyac denemez.
O yüzden kendi ödememe zerre lafim yok ama harbiden burs kazanmasi gerekip kredi alan, kredi alması gerekip burs kazananlari gördükçe insanlara hak veriyorum.
0
logisticsmanager
(28.12.20)
aldım, almasam zorlanırdım. ailem de biraz gönderiyordu ancak yetiyordu. kredi borcumun olması beni iş bulma konusunda motive eden faktörlerden biriydi çünkü ailem ödemekte zorlanabilirdi kendim halletmek istedim. zamanı gelince geri ödedim, ödemeye itiraz etmek de hiç aklıma gelmemişti, edeni de duymamıştım. 10 sene önceki hadise..
0
evanka
(28.12.20)
aldım. almasam okuyamazdım. ailemden ayrı şehirdeydim ve okul seçimi benim tercihim olduğu için maddi yardım isteme hakkını göremedim kendimde. aldığım parayı da eğitime harcadım zaten ancak yetiyordu part time iş geliriyle beraber.
işe başlayınca ödeniyor her türlü.
0
pink cadillac
(28.12.20)
aldım. okurken ilaç gibi geliyordu. öderken de pek zorlanmadım düzenli gelirim olunca ödedim bitti.

şuan ihtiyacım olmasa yine alırdım. düşük faizli hatta ileride ödenecek her türlü kredi alınmalı bence.
0
entropik
(28.12.20)
Off ailemin beni en çok sinir ettiği şeylerden birisi bu. Kredi aldım ve kesinlikle ihtiyacım yoktu. Annemin eski bir öğrencisi girdi akıllarına “alsın, çok rahat eder” vs diye ama bu öğrenci zaten babasıyla görüşmeyen ve ailesinden bir kuruş yardım almadan okuyan biriydi. Yani tabii ki onun işine yaramıştı. Ama bence benim asla ihtiyacım yoktu ama ailem sağ olsun her zamanki gibi milletin lafıyla başıma iş açtı. Özellikle aylık ödemesi büyük bir para değil tabii ki ama sırf böyle milletin lafıyla saçma sapan uğraştığım için çok sinir oluyorum bu kredi meselesine.
0
ms brownstone
(28.12.20)
Kredi aldım. Hali hazırda üniversitemden burs alıyordum ve hatta üniversite yurdunda ücretsiz kalıyordum (vakıf üniversitesi). Ailemden para almadan rahat bir öğrencilik geçirmek istedim, o yüzden krediyi aldım. Aynı zamanda part time çalışıyordum da. Ama çok güzel öğrencilik geçirdim, yedim içtim gezdim. Tadını çıkardım yani. Aileme de günlük masraflar yerine yurtdışında staj, work and travel vb. gibi konularda iş düştü. Şimdi de hiç şikayet etmeden düzenli olarak ödüyorum.
0
tss
(29.12.20)
evet vardı, aldım. okula gidemeyecek durumda farklı bir şehirde ve zor bir durumdaydım. özel bir şirketten o dönemki kredi miktarını yarısı kadar burs kazanmıştım onunla birlikte ancak okuyabildim. hala borç ödüyorum. oç çocukları alakasız kişilere burs verdi, bana çıkmadı. zor zamanlar geçiriyordum hala geçiriyorum. durduk yere sinirlendim tekrar.
0
anarsika
(29.12.20)
Yurtdisi yuksek lisans kredisi aldim 2 yillik, almasam okuyamazdim gibi. 45 bin felan toplam borc. Odemesi bitti sayilir da tek canimi sikan sey, alirken yuksek lisanstan sonra direkt doktoraya baslarsaniz doktora suresince ertelenir diyorlardi. Ben de mezuniyetten 6 ay sonra doktoraya basladigim icin basvurdum, direkt (!) olmadigi icin reddettiler. Ondan dolayi gicik olmustum. Bir de dilekceme verdikleri cevapta "Yurtdisinda oldugunuz icin issizlik sebebi ile 1 yil erteleyebilirsiniz" demislerdi. Baktim, eger issizlik sebebi ile ertelersem yillik 11 bin lira faiz ekliyorlar, o da ayri bir kazik. Kendimi biraz zorlayarak da olsa odedim eninde sonunda.
0
Haldamir
(29.12.20)
Ben de aldım ve almadan İstanbul'da pek tutunamazdım. Hatta almama rağmen hep kısmak, bir şeylerden feragat etmek zorunda kaldım.

Birkaç sene önce yapılandırdım, birkaç taksit kaldı şükür bitiyor. 12-13 bin tl gibi bir şeydi benim aldığım toplam para.
0
chicha_v2
(29.12.20)
kredi aldım. çok ihtiyacım yoktu aslında ama daha rahat okudum, istediklerimi daha çok yapma fırsatı buldum. 10 ya da 11 taksidim kalmış olmalı, ödüyorum.
0
a darkness coming
(29.12.20)
Aldım ama almasam da olurdu. Ailemle yaşıyordum paranın bir kısmı eve de harcanıyordu. Eve destek gibi bir şey oldu aslında arada gezmeye, içmeye da harcadım tabii. Bir de krediye güvenip kredi kartı da çıkartmıştım çok zekiymişim.

Şimdi ki aklım olsa almazdım. Ödeyemediğim için hesaplarıma e-haciz falan geldi ama ödedim sonunda.
0
red morning
(29.12.20)
aldim cunku okurken ailemden para almak istemedim.
odemeyi bitirmem 10 sene surdu, bu sene bitirdim..
0
cooperr
(29.12.20)
almadım.

ihtiyacım yoktu. (gerçi kimin fazladan paraya ihtiyacı olmaz ki.)

burs muhabbetlerini duyunca alsam mı diye sordum bizimkilere. babam memur, ve tam bir "devlet memuru" olduğu için "devletin parası ihtiyacı olana gitsin, bizim almamız doğru olmaz." dedi.

yaaa işte biz böyle naif naif 3 kuruşların hesabını yapalım, hükümet bizim o emek emek tasarruf ettiğimiz paraların kaç katıyla olaylar olaylar.

neyse. iyi ki almamışım. devlete ne borcum olsun, ne de alacağım.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.12.20)
aldım, yine de biraz zorlandik. babam hayatta olmamasina ragmen burs cikmadi.

ben alkol alan, barlarda takilan biri degilim. surekli malzeme almam gereken bir okul okudum, guzel sanatlar fakultesi. o yuzden bu para hep okula gitti.

simdi maasimla kirami ve faturalarimi anca oduyorum, istanbul'da. bunu odemee baslayamadim henuz. maasim artinca baslarim diye dusunuyorum. faizini silseler keske.
0
batlegolas
(29.12.20)
aldım , ihtiyaç vardı.
daha sonra lisansüstü eğitim sebebiyle borcu geri ödemede erteleme talep ettim. 2014 gibi geri ödemeye başlamıştım 12 bi tl yi. 4 senede az az ödeyerek bitirmiş oldum.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(29.12.20)
Aldım, çünkü başka çarem yoktu. 2011 yılında mezun olup 2013 itibari ile ödemeye başlayarak 2019 tarihinde bitirdim. Nakış nakış ödeyerek kıt kanaat azıcık kazancımdan kısarak hiç aksatmadan ödedim. Bu yüzden bazen ödemeyen ya da burs alan arkadaşlarıma kızarım, elimde değil.

Bir de hiç bir zaman bitmeyeceğini düşünürdüm ödemelerin, hayat çok enteresan...
0
va
(29.12.20)
Calişarak okudum ama aldığım maaş gecinmeme yetmiyordu, kredi destegiyle ucu ucuna geciniyordum, o yuzden almam mantıklıydı.

Odemesine gelince bu sene yeni cikan yasayla yapilandirdim. 2 ayda 1 900 tl odeyerek 18 taksitte bitirmeyi düşünüyorum, zor olacak benim için ama bir yerden başlamak lazim.

Okurken okul bitip hayata atilinca bitecek bu sefalet diyorduk ama hayat oyle olmuyor ne yazik ki.

Şimdi üniversite okuyan 3 kardeşim var..
0
eylul
(29.12.20)
(3)

Etherium akıbeti ne olur?

soru icin geldim
Hiç kıpırdama yok. Önümüzdeki 6 aya bakarsak?
Hiç kıpırdama yok. Önümüzdeki 6 aya bakarsak?
0
soru icin geldim
(22.12.20)
son 3 aylık grafiğe bakarsanız büyük çoğunluğu olumlu anlamda olacak şekilde epey bir kıpırdama var aslında. 2021'in ilk yarısında düşeceği görüşündeyim.

ytd.
0
golgi aygıtı
(22.12.20)
Şuan zarardayım çıkış mı yapayım?
0
🌸soru icin geldim
(22.12.20)
paraya acil ihtiyacın yoksa dursun. ben 2 sene önce bu işlerle ilgileniyordum. bir şeyler aldım, sonra kar ettim, derken zarar ettim, en son biraz zarardaydım. paralarımı eth ve btc'de bırakıp çıktım, uzun süre ne oldu diye bakmadım bile. 2 senenin sonunda ne kadar da doğru bir karar verdiğimi görebiliyorum.

eth ne olur bilmem ama zarardayken çıkma. her türlü artacaktır. günde birkaç bin dolar oynayabilen bir piyasa bu.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(22.12.20)
(25)

Sahilde hoparlörle şarkı dinlemek görgüsüzlük müdür?

huçi kuçi
Kendime katlanabilir kamp sandalyelerinden ve bir de şu kablosuz hoparlörlerden aldım. Deniz kıyısında oturup bira, müzik ve dalga sesleri eşliğinde yalnızlığımı çeşnilendirmek istiyorum. Hoparlörün sesini gümbür gümbür açmaya niyetim yok, o esnada sahili benimle birlikte paylaşacağını varsaydığım d
Kendime katlanabilir kamp sandalyelerinden ve bir de şu kablosuz hoparlörlerden aldım. Deniz kıyısında oturup bira, müzik ve dalga sesleri eşliğinde yalnızlığımı çeşnilendirmek istiyorum. Hoparlörün sesini gümbür gümbür açmaya niyetim yok, o esnada sahili benimle birlikte paylaşacağını varsaydığım diğer insanlardan makul bir uzaklığa konuşlanıp yalnızca bulunduğum alanı şenlendirecek kadar ses vereceğim. Sahil dediğim Çanakkale'nin Yeni Kordon'u. Kumsalın bitiminde bankların bulunduğu, insanların gelip geçtiği bir yer (fotoğrafı eklendi). Ben kumsalda oturuyor olacağım. Sizce bu beni, başkalarının sükunet arayışına aldırış etmeyen düşüncesiz bir dallama yapar mı?
0
huçi kuçi
(17.12.20)
teksen niye kulaklık takmıyorsun önce herkesin aklına gelen bu soruyu sorayım.
çünkü ne kadar uzağa kaçıcam insanlardan desen de oraya gelip oturmak isteyen biri sesi duyup sen fark bile etmeden giderse sana sövebilir. bu da seni düşünceli ama farkında olmadan dallama yapar.
0
Jux
(17.12.20)
Hayata Ziraat'ten emekli, bakkala bile kravat takıp giden Nuri Bey gibi bakan biri olarak cevap veriyorum. Evet yapar. Kulaklık neyinize yetmiyor?
0
kobuzchu kiz
(17.12.20)
Konuşma sesinin şiddetini aşmazsanız bence sorun yok. Ben olsam kulaklıkla dinlerdim ama. Rahatsızlık verecek kadar sesi açmazdım zaten ama o ses şiddeti de beni tatmin etmezdi, o yüzden kulaklık tercih ederdim.
0
orient blue
(17.12.20)
Kulaklık yerine hoparlör tercih etme nedenim müziğin yanı sıra dışarının seslerini de duymak istemem, özellikle de dalgaların sesini.
0
🌸huçi kuçi
(17.12.20)
Başkalarınıda eğlencesine davet etmekten çekinmeyen, eğlenceli ve pozitif olma gayesinde biri yapar.
0
docrivers
(17.12.20)
Başkalarına temas eden her şeyiniz rahatsız edebilir. Dinlediğiniz müziğin sesi, konuşma sesiniz, sigara dumanınız, telefon ışığınız, ağız kokunuz, parfüm kokunuz vs.

Kamusal alanda herkese duyurarak müzik dinleyenlerin genellikle kendini ıspatlama alt metniyle hareket ettiğini de düşünüyorum.

Dalga sesler için dış sesi aktaran kulaklıklar tercih edilebilir.
0
pass
(17.12.20)
Günbür gümbür açmayacağını söylemişsin. Rahatsız olan dibine değil biraz daha uzağa geçer oturur. Müzik dinlemek hakkınız. Kulaklıkla dinlemek zorunda değilsiniz.
0
hepbiarayisicinde
(17.12.20)
Konuşma sesini geçmediği sürece açın gitsin, bir ekşi sözlük yazarı gelip de hede hödö derse ağzına bir tane vurup yollayın bilgisayarının başına. Dikkatli vurun, sivilceli yerine gelirse patlar, darp raporu falan alırlar.
0
armagan abanuz
(17.12.20)
ben bunu sık sık yaparım. milletin dibine girmeden, sesi de çok açmadan kendi kendime hoparlorumle dinlerim bir şikayet almadım.
0
delidiyorum
(17.12.20)
ben ve tanıdığım diğer tüm insanlar, ''allahın kekosu'' yorumunu yaptıktan sonra mümkünse uzaklaşma yoluna gidiyoruz.
0
reanarchy
(17.12.20)
dalga sesini duyacak kadar az acacaksan senden mbaska kimse duymaz zaten. ama fazla ses acacaksan ben sana maganda gozuyle bakardim.
0
buenosdias
(17.12.20)
Ben sorun etmezdim öyle dinleyen birine denk gelsem.
0
plutongezegendegilmi
(17.12.20)
dinle ya ne olacak, kesinlikle görgüsüzlük değil bu. hem bluetooth hoparlörler ne amaçla üretildi ki başka, evimizde dinleyelim diye mi? herhalde dışarıda dinleyeceğiz.

ben istanbul'un bilumum sahil ve parklarında, kamplarda vs hep müzik açarım, arkadaşlarım açar, oraya gelen başkaları da açar. bugüne kadar kimse ne bize laf etti, ne de biz birilerinden en ufak rahatsız olduk. zaten biraz uzaklaştığında ses hiç duyulmuyor bile. kendin de deneyebilirsin.

bazen özellikle yaylalarda bangır bangır -bence kalitesiz- müzikler açan dayılar oluyor, arabadan açıyorlar hatta. elbette hoş değil ama senin durumla karşılaştırılamaz bu. ses seviyesi önemli bir kriter.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.12.20)
Yakınınıza gelip de sizden daha çok ses çıkaran bir cihazla hiç haz etmeyeceğiniz bir müzik türünü dinleyecek birileri olursa, şikayet etme hakkınızı kendi elinizle en baştan kaybetmiş olursunuz.

Lütfen sahillerde, kamp alanlarında, piknik alanlarında, aracınızda cam açıkken yüksek ses ile müzik dinlemeyin.
0
John Bloor
(17.12.20)
bangır bangır açmayacaksan aç dinle. insanları ses seviyesiyle rahatsız etmeyecekse yalnızca müzik duyduğu için rahatsız olacak varsa da siktirsin başka yerde otursun.
0
baharat
(17.12.20)
gorgusuzluktur. baskalarina kendi muzigini dinletmek -onlar istemedigi surece- dayatmadir. yanlis anlamayin, sorunuza cevap. yoksa bu soruyu dusunup sormanizbile sizin medeni bir insan oldugunuzu gosteriyor.

bluetooth hoparlorler disarida muzik dinlemek icin degildir. kisik da olsa duyuldugu surece baskasina rahatsizlik verir. sirf baskalari yapiyor diye bunun normallesmemesi gerekir. hic kimse yoksa olur, ama yok uzaktayim duyulmaz vs. duyulur. ben duyarim ve sizin bolgeden uzaklasana kadar icimden soverim.

benimle ayni fikirde olan arkadaslarin verdigi cevaplar bana umut verdi. keske bu cevabi verenler bir ulkede; hoparlorden muzik dinlemenin hak oldugunu dusunen, BT hoparlorlerlerin acik alanda muzik yayini yapmak icin oldugunu dusunen ve ustteki kufurbaz sahis gibiler ayri bir ulkede yasasa. oyle bir ulke olsun ki onlara herkes hoparlorden muzik dinliyor olsun, ama herkes.

biz de kendi guzel dunyamizda kulaklik diye bir icadin nimetlerinden faydalanirken bilmeden birilerinin hayatini zindan etmemis olalim.

baska yerde oturcakmisim haspam muzik yayini yapacak calacak diye.


suna bakin ve hayal edin. bir trende, metroda bir vagondaki herkes sessiz ve hepsi bunu bilerek biniyor. kulakliktan dinlenen muzigin bile sesini belli bir seviyede tutman gerekiyor. telefon konusmasi vb yok.

www.amtrak.com

hep bunun hayaliyle yasiyorum. su an maalesef birinin kulakliksiz izledigi instagram story'lerine maruz kalmamak icin ben muzik dinlemek zorundayim. teknoloji ilerledikce mi bozuluyoruz yoksa yeni jenerasyon mu buna sebep oluyor bilmiyorum ama umarim gurultu yapmanin ayip sayildigi gunler yakindir.
.
0
supergirl
(17.12.20)
Ben de rahatsız oluyorum açıkçası, bir süre sonra herkes bt hoparlör getiriyor, sonra diğerlerinin sesini bastırmak için sesi daha cok açıyorlar, leş gibi bi ortam oluyor. Tek kulaklıkla dinlemek en iyisi bence.
0
roket adam
(17.12.20)
hic haz etmem acik havada baskasinin duyacagi sekilde muzik dinleyen insandan. butun keyfim kacar.

dalga sesini dinlesene sadece kardes? muzigi baska zaman dinlersin.
0
yoggi
(17.12.20)
yaptığınızın köpek ulumasından farkı yok. kulaklık tak.
0
duyurukullanıcısı
(17.12.20)
Sahil kenarına oturmuş bir avuç grubun birbiri arasındaki konuşmaları, gülüşmeleri gürültü gelmiyor da, kısık sesle açılmış müzik sesi mi gürültü geliyor?

Bana göre topluma açık alanda, bir sahil kenarında, eğer ki insan grupları varsa, çıkardıkları her ses o ekosistemin bir parçasıdır. Yüksek desibelde olmadıktan sonra benim için hiçbir farkı yok. Kendi alanınızda hafif bir müzik açabilirsiniz ben rahatsız olmazdım. Millet ne kadar huysuzmuş arkadaş. Tahammül eşiği de kalmamış kimsenin.

@kiyiya vuran dildolar +1
0
ananiyimioguz
(17.12.20)
Keko diye dallamalara bakma onlar medeniyet kavramina arka tarafindan bakiyorlar . Tofasci edasiyla sokagi inletmiyorsan eglenmene bak rahatsiz olan gelip 2 metre yanina oturmaz zaten
0
ishak77
(17.12.20)
darılmaca yok ama bana bayağı kıroca geliyor açıkçası. çünkü aklıma direkt arabadan müzik dinleyenler geliyor.

he ama sesini mümkün olduğunca az açarsan belki kabul edilebilir.
0
hlot
(17.12.20)
haspam müzik sesi duymayacakmış
yapmayın etmeyin allah aşkına caddeye çıktığınızda mekanlardaki müzik seslerini de mi kestiriyorsunuz?
ses seviyesi rahatsız edici olmadıkça isteyen istediğini dinler, mekandan mekana da o seviye değişir.
kusura bakmayın da duyduğun her sesten rahatsız olmak medeniyet falan değil
0
baharat
(17.12.20)
ya başkan o hoparlörlerin zaten kulannım amacı evde müzik dinlemek değil. rahatsız olmayacağın ölçüde aç keyfine bak, yurtdışında çok ülkede bulundum kimse kimseye karışmıyor bile herkes istediği ölçüde takılıyor bu gibi konularda türklerde acayip bir kompleks var.

o zaman yan tarafta da 5-6 kişinin konuşup kahkaha atması da beni rahatsız ediyor ne yapayım kalkıp susun diye mi uyarayım. mantığa bak.

çok açmadığın sürece aç gayet keyfine bak abi nolucak.
0
garavel
(17.12.20)
Tolkien üşenmemiş yazmış, ellerine sağlık.

Gençler herkes sizin gibi iyi niyetli değil, kısık sesle dinlemek elbette kimseye zarar vermez. Ama bu kısık ses seviyesini kim belirleyecek?

Biz medeni bir toplum değiliz, herhangi bir şeyin ucunu gevşettikmi sonunu alamıyoruz.

Bakın bu insanlara da gidin sorun, kimseyi rahatsız etmediklerini iddia edecekler eminim.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com
0
John Bloor
(17.12.20)
(6)

Sirtta sivilce agrisina benzer agri

balpolen
Sol kurek kemigimin uzerinde ve sol koltuk altimin sirta bakan kesisim noktasinda sivilce agrisina benzeyen yanma agrisi var gunlerdir ama sivilce yok hic. Bu agri neden olur fikri olan var mi? Bir de hangi doktora gitmeliyim bunun icin?
Sol kurek kemigimin uzerinde ve sol koltuk altimin sirta bakan kesisim noktasinda sivilce agrisina benzeyen yanma agrisi var gunlerdir ama sivilce yok hic. Bu agri neden olur fikri olan var mi? Bir de hangi doktora gitmeliyim bunun icin?
0
balpolen
(16.12.20)
kemiğinin üzerine noktasal bir baskı gelmiş olabilir. sırtını sert bir yere dayayıp arkana yaslandıysan ve sert bir çıkıntı o noktaya denk geldiyse, sinirler sıkışıp tarif ettiğin gibi bir ağrı oluşabiliyor. çok yürüdüğüm ve yorgun olduğum bir gün kendimi bir bankın üstüne atıp dinlenmek için arkama yaslanmıştım, sonrasında omurgamın üzerinde ağrı oldu. başta sivilce sandım, hatta oturduğum banktan mikrop kaptım sandım. ağrı birkaç gün içinde geçti.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(16.12.20)
Tesekkur ederim, bende 1 haftadir suruyor. Hep sol kolumla cantami tasiyorum, sirt cantami da oyle sol kolumda tasiyorum. Ondan mi acaba. Basta cok onemsemedim ama gecmeyince tedirgin oldum
0
🌸balpolen
(16.12.20)
agri yayginlasirsa zona da olabilir (olmaz umarim)
0
ateistanbul
(16.12.20)
skolyoz agrisina benziyor
0
mrduck
(16.12.20)
okurken benim de aklıma zona geldi direkt
0
delidiyorum
(16.12.20)
Arkadaslar zonayi biraz okudum da, galiba zona. Kucuk kucuk kizarikliklar da baslamis cunku. Cildiyeye gidecegim
0
🌸balpolen
(16.12.20)
(18)

Yılbaşında ne yapıyorsunuz?

pass
Sb
Sb
0
pass
(16.12.20)
Mangal. Ciddiyim.
0
fortisvita
(16.12.20)
yılbaşlarını dışarıda geçirmeyi sevmem ama arkadaşlarımla ya da ailemle olurdum normalde.
bu yıl tek başıma evdeyim mecburen.
zoom party falan yapmayı düşünüyoruz.
mücbir sebepler olursa ona da bakarım.
0
blatta hiberna
(16.12.20)
perşembe akşamından pazartesi sabahına kesintisiz sokağa çıkma yasağı var. evimizde oturup şarap falan içeriz film izleriz. olup olacağı o.
0
sir gawain
(16.12.20)
sokağa çıkma yasağı olmasa geniş aile takılacaktık, şimdi çekirdek aile takılacağız mecbur. Kuruyemişimizi alırız takılırız.
0
amusan
(16.12.20)
aileyle yemek
0
uyecik
(16.12.20)
Parti. 10-15 tane bira, sarap, viski allah ne verdiyse icicem.
0
baldur2
(16.12.20)
evde tek basima olacagim. hicbir sey yapmayacagim. suslerim, agacim hazir. kendi kendimi sevindiriyorum iste. moral oluyor.
0
batlegolas
(16.12.20)
youtube izlerim. muhtemelen dondurma sprite falan alirim. tek basima icki icmem.
0
hot potato
(16.12.20)
evdeyiz buyuk ihtimal.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(16.12.20)
bir arkadaşın evine gideceğiz yasaklar başlamadan. bahçeli falan büyük bir ev. içeriz herhalde. maksat yılbaşı kutlamak da değil, 4 günü 4 duvar arasında yalnız geçirmemek.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(16.12.20)
Ana baba kardeş ben, pasta kuruyemiş güzel yemek televizyon.

Hayaller sevgilimle Ilgaz, hayatlar PTT.
0
Hallegadola
(16.12.20)
Dağ evi. Kar. Müthiş bir toto donması yaşayacagız ama dur bakalım.
0
velvetmorning
(16.12.20)
aile ve ev, güzel ama abartılı sayıda olmayan yemekler.
0
muslugubozukhayrat
(16.12.20)
Büyük ihtimal evde olurum. Sevdiğim bir yemeği yapar, biraz televizyona bakinirim. Sevdiklerimi arar yeni yıllarını kutlarım. Güzel bir film izler sonra da yatarım.
0
mekaniker
(16.12.20)
Tek olurum, TV kuruyemiş film dizi filan. Yılbaşını seviyorum tek veya kalabalık farketmez kutlarım.
0
Benyinegulerim
(16.12.20)
Kus ucmaz bir yerde ev kiraladik. Yaban domuzlari ve geyiklerle yeni yila gireriz. Bu sene havai fisekler de yasaklandi, rahat rahat ormana gidip kopegimle yuruyuse cikarim. Sessizligin tadini cikaririm. Mis.
0
buf-e kür
(16.12.20)
Evde hanimla okuz gibi yiyip icecegiz sanirim. Youtube'dan dansoz felan mi acsak?
0
cleric
(16.12.20)
ptt
0
naksidil
(16.12.20)
(2)

Güneş enerjili powerbank kullanan var mı?

1bir1bir1
Hangi markayı kullanıyorsunuz, özellikleri neler, mesela hem hızlı şarj hem güneş enerjili hem büyük kapasiteli oluyor mu? Memnun musunuz, tavsiyeniz var mı?**Düşündüğüm gibi sadece güneş panelini güneşe tutunca şarj oluyor mu yoksa yine prize bağımlı mı, nasıl?
Hangi markayı kullanıyorsunuz, özellikleri neler, mesela hem hızlı şarj hem güneş enerjili hem büyük kapasiteli oluyor mu? Memnun musunuz, tavsiyeniz var mı?

**Düşündüğüm gibi sadece güneş panelini güneşe tutunca şarj oluyor mu yoksa yine prize bağımlı mı, nasıl?
0
1bir1bir1
(15.12.20)
Kullanmıyorum ama hızlı şarj edebilmesi ile güneş enerjisi ile şarj olması arasında bağ yok. Güneşle son derece yavaş şekilde dolar ama dolduktan sonra bataryanın desteği varsa hızlı şarj edebilir bağlı cihazları. Dağda bayırda, elektrik kaynağından uzakta değilseniz bence çok anlamlı değil. Büyük kapasiteleri doldurmak için çok daha büyük güneş paneline ihtiyacı var, çok yavaş dolacaktır tahmin ediyorum. Sadece güneşle şarj olurlar bu arada.
0
orient blue
(15.12.20)
sunbank marka powerbank kullanıyorum. 10.000 mAh. güneş enerjisiyle şarj etmiyorum çünkü powerbankin güneş paneli elim kadar olduğu için çok yavaş dolduruyor. normal powerbanklar gibi usb ile şarj ediyorum. kamplarda kullanmadığım zaman da güneşte bırakıyorum, biraz dolduruyordur.

şahsen çok memnunum. 2 senedir kullanıyorum ve performansı hala ilk günkü gibi. sık sık kampa gittiğim için acil bir durum olsa güneş enerjisinden de doldururum diye güneş enerjisiyle şarj olandan almıştım ama henüz o kadar acil durumlar olmadı.

sanırım sunbank firması finito ama bendeki powerbank bu
www.kamperest.com
0
istanbul kanatlarimin altinda
(16.12.20)
(2)

oto termosu tavsiye

walter white kilikli
linkteki gibi oto termoslarından almayı planlıyorum. kullanıp memnun kaldığınız bir marka model var mı?https://www.hepsiburada.com/ara?q=oto+termos
linkteki gibi oto termoslarından almayı planlıyorum. kullanıp memnun kaldığınız bir marka model var mı?

www.hepsiburada.com
0
walter white kilikli
(28.07.20)
kamplarda pek çok farklı buzluk kullandım. çakmak girişinden soğuttuğunu iddia edenlere kanma demek isterim öncelikle. binlerce liralık ve kompresörlü olanlardan almadığın sürece bir işe yaramıyorlar. en iyisi bile ortam sıcaklığının 10-12 derece altına soğutuyor, o da 30 derece havada hafif ılık içecekler demek. üstelik soğutan motor kısmı soğutucunun bir kısmını kaplayarak iç hacminin azalmasına neden oluyor. araba çalışmıyorken de çalışmadığı için de halihazırda soğuk olan içeceği kısıtlı bir süre soğuk tutabiliyorsun.

en iyi yöntem, çakmak girişsiz buzluk alıyorsun. 1.5 litrelik suları buz yapıyorsun. buzluğun içine buzluğun büyüklüğüne göre 2-4 adet bu buzlardan atıyorsun. örneğin bizde 25 litrelik buzluk var. altına 2 adet 1.5 litrelik buz atınca 2 gün erimiyorlar ve içine soğuk olmak kaydıyla ne koysak soğuk kalıyor. hem buzlar eriyince soğuk su olarak içebiliyorsun.

özellikle bir marka vermeye gerek yok bence. plastik ürünler zaten hepsi aşağı yukarı aynı performanstır. bizimki dandik bir marka gayet iş görüyor. eğer büyük bir şey alacaksan mesela 35 litre ve üzeri, tekerlekli olması çok iyi olur. sonra taşıması çok zor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.07.20)
zamanında bende araştırmıştım. o elektirikle çalışan motorlu pahalı olanlar hariç fasa fiso

onun yerine igloo'nun 30 lt lik modeli vardı. Sanırım piyasa mallarından biraz daha iyi. Ama şimdi ateş pahası olmuş. 3 sene önce almıştım. altına üstüne buz kasetlerinden diziyorsun. uzun süre tutuyor. Tabiki zırt pırt açmamak lazım.
0
morcivert
(29.07.20)
(9)

Şu tişört fazla mı çocuksu?

aramızda kalsın
30 yaşındaki kadın giyerse görenler içten içe kınar mı?
30 yaşındaki kadın giyerse görenler içten içe kınar mı?
0
aramızda kalsın
(28.07.20)
Ne alaka
0
duptıs
(28.07.20)
nerede giyeceğine bağlı tabi ama ben aynı yaşta kadın olarak ofiste bile giyerdim. üzerinde grafik bir panda çizimi olan bir tişört giyiyorum.

dışarıda sosyal ortamlarda ise düşünmeden giyilir. hiç çocuksu gelmedi bana. kaldı ki sokaktakilerin kınayacağı bir şey giymişim, ama aynaya baktığımda beğenmişim, kim takar sokaktakileri :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.07.20)
No
0
keep out
(28.07.20)
Bir t-shirt dizayncısı olarak her zaman söylerim t-shirt t-shirt'tür ve tarzı, şekli hatta cinsiyeti olmaz diye.
0
Avoiding The Puddle
(28.07.20)
bence cocuksu olmasi baskisindan ya da renginden degil. t shirt olayi zaten cocuksu. ben yetiskin insanlara t shirtu hic yakistiramiyorum. hele hele bisiklet yaka hic. ama kinama bence agir olur. isteyen istediginu giyer niye kinayalim ayiplayalim. sevmisin giymisin.
0
turbo sadık
(28.07.20)
ergen tisortu.
0
baldur2
(29.07.20)
ergen +1
uvv neden giymis de demem
0
anais
(29.07.20)
Çok cool bence
0
dougsampson
(29.07.20)
Kınamam. Tabii ciddi olunması gereken bir yerde giymediğinizi varsayıyorum. O zaman bu tişörtü giydiği için değil, tişört giydiği için kınardım.
0
wish i could find a way to disappear
(29.07.20)
(7)

şu videodaki gibi partiye gitmek istiyorum

semitika
https://www.youtube.com/watch?v=ckKi01gqW7A&feature=youtu.be&t=4119 şöyle bir partiye gitmek istiyorum. 1. istanbulda bu akşam ne zaman nerde var bu tarz parti?2. bu dans eden insanlar cüzdanlarını çantalarını nereye koyuyor?
www.youtube.com şöyle bir partiye gitmek istiyorum.
1. istanbulda bu akşam ne zaman nerde var bu tarz parti?
2. bu dans eden insanlar cüzdanlarını çantalarını nereye koyuyor?
0
semitika
(28.07.20)
private party diyor başlıkta, zengin ve laik arkadaş çevreni organize eder bi mekan ayarlar yaparsın aynısını. çoğu zengin olduğu için muhtemelen at hırsızı yoktur aralarında bu da 2. soruna cevap olsun :D
0
nahtoderfahrung
(28.07.20)
peki istanbulda sürekli böyle müzik çalan mekan var mı?
0
🌸semitika
(28.07.20)
şuan ortamın virüslü olduğunu düşünürsek böyle partileri bi süre göremezsin, lakin normal zamanlarda karaköyde oluyor böyle mekanlar
0
nahtoderfahrung
(28.07.20)
bana çok varoş geldi bu parti.

amaç nedir parti görmek mi elektronik müzik mi, ortamlara akmak mı ?
arnavutköy aleksandra var pandemi öncesi aynı bu ayardı, biraz daha lüks tabi.

bu akşam(salı) günü için çok böyle bir parti bulacağını pek sanmıyorum. biletix ve benzeri etkinlik sitelerinden nerede ne var bakabilirsin.
0
orpheus
(28.07.20)
eli kolu uzun, cevresi olan, dj kovalayan bir ya da birkac arkadas edinmen lazim, onlarin vasitasiyla nerde ne oluyor ogrenirsin, listeye isim yazdirirsin vs. Herseyde oldugu gibi burada da cevre onemli..
0
cooperr
(28.07.20)
Virüsten dolayı çoğu mekan açılmadı fakat suma beach’te etkinlikler başladı. Oraya bakabilirsiniz.
0
mutlu yillar sana
(28.07.20)
bu videoda arkadaşlarım var :) private party dediklerine bakma, öyle elit bir şey değil. biliniyor ama öyle panolara afişleri asılmıyor ve biletler biletix'te vb satılmıyor, bir şekilde haberin olması ve istemen lazım. birkaç mekan var, oralarda takılıyorsun, birileriyle tanışıyorsun haberin oluyor. çok event takip ediyorlar ve sosyal medyada yazıyorlar.

bu videosunu attığın etkinlik klein'daydı. bilinen bir gece kulübü. private party adı altında olmasa da benzer müzik etkinliklerinin yapıldığı mekanlar; beat, kiki, module, zorlu, binbirdirek sarnıcı, volkswagen arena, glow, zor, arka oda.. bu tarz ortamlar için ilk aklıma gelenler. bunların sosyal medya hesaplarını takip ederek de biletlere ulaşabilirsin. pahalı da değiller, normal etkinlik giriş ücreti.

bu akşam için bu tarz çalan bir etkinlik bulman çok zordu zaten, öncelikle salı olduğu için. ikinci olarak da yaz mevsiminde istanbul'da böyle etkinlikler suma ve kafes'te yapılırdı, onlar da haftasonu yapılırdı. ama bu sene ikisi de el değiştirdi. artık bu tarz müzik yapılmıyor oralarda diye biliyorum. şu dönemde istanbul'da böyle bir etkinlik bulman zor. sonbaharda belki başlar.

ikinci soruna cevap olarak; çantayla gittiysek kredi kartı ve telefonu alıp çantayı vestiyere bırakıyoruz. mümkünse en baştan çantayla gitmiyoruz. ya da masaların altına asıyoruz çantaları, masada da sürekli duran arkadaşlarımız oluyor, biz dans etmeye gittiğimizde onlar bakıyor masaya.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.07.20)
(4)

Kadınların ayrıldıktan sonra bir daha asla geri dönmek istememesi

Avoiding The Puddle
Hani hep bilindik durum, sizi çok seven ve sizi çok ayrı yere koyan kadının bile sizinle bozuştuktan sonra (sebebi her ne ise) bir daha asla geri dönmeyişinin mutlak sebebi ne olabilir ?Burada kadın kişisinin yoğun bir haksızlığa uğraması filan gerekmiyor, incir çekirdeği gibi bir sebepten de ayrılı
Hani hep bilindik durum, sizi çok seven ve sizi çok ayrı yere koyan kadının bile sizinle bozuştuktan sonra (sebebi her ne ise) bir daha asla geri dönmeyişinin mutlak sebebi ne olabilir ?

Burada kadın kişisinin yoğun bir haksızlığa uğraması filan gerekmiyor, incir çekirdeği gibi bir sebepten de ayrılıp sonsuza kadar sizden nefret eden veya sizinle olmaktan haz etmeyen kadınlar mevcut.

(Sözlükte de bununla ilgili bir başlık vardı hatta, kadınların bitirince tam bitirmesi şeklinde).
0
Avoiding The Puddle
(21.07.20)
mutlak sebebi bu mudur bilemem ama içinde bir şeyler bitince tekrar canlanması imkansız gibi geliyor. illa aramızda kavga gürültü olmasına, ondan nefret etmeme gerek yok. içimde ona karşı bir şeyler bittiyse geri dönmek istemem. aşk bitmiş oluyor çünkü, artık onu eskiden olduğu gibi çok ayrı bir yere koymadığımı fark ediyorum. artık güçlü hisler beslemediğim biriyle bir daha denemenin bir anlamı yok. aynı şeyler tekrar edecek belli ki.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(21.07.20)
Tolkien doğru söylemiş.

Mesajımda özellikle belirttim: "burada kadın kişisinin yoğun bir haksızlığa uğraması filan gerekmiyor, incir çekirdeği gibi bir sebepten de ayrılıp sonsuza kadar..." diye.

Çok basit bir örnek, siz çok bir şey yapmadığınız hâlde paçanıza yapışan kadın, çok acayip bir gerekçeyle (belki öyle bir gerekçe dahi yok) sziden soğuyup bir de üstüne tüm iletişim kanallarını kapatabiliyor. Kendi kendine güvey olmanın extreme hâli velhasıl.

Ve bu örnek öyle iki üç adet filan değil, benim de tanıdığım pek çok kadın böyleydi istisnasız.
0
🌸Avoiding The Puddle
(21.07.20)
başkasını bulup size bahane bulmuş da olabilir.
0
nahtoderfahrung
(21.07.20)
tam tersini gözlemliyorum ben de. erkekler dönmüyor asıl.
0
semitika
(21.07.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.